İsot
İsot, Şanlıurfa'ya özgü yetiştirilen bir biber türünün adıdır. Aynı zamanda Şanlıurfa ili ile özdeşleşmiş kurutulmuş bibere yörede verilen isimdir.
Etimoloji
Kelimenin Türkçe kökenli olduğu ve 'isti' (sıcak) ve 'ot' kelimelerinin birleşmesinden geldiği söylenmektedir.
Hazırlanışı
Yaz aylarında Urfa biberi güneş gören düz alanlarda içindeki tohumu çıkarılarak temiz bir zemin üstünde kurumaya bırakılır. En fazla üç gün bekletilebilir. Birinci gün toplanan kurutulmuş biber kırmızı, 2. gün toplanan biber mor, 3. gün ise siyah rengini alır. Daha sonra kurumuş biberler dövülerek, zeytin yağı ve bir miktar tuz ilave edilerek isot haline getirilir. Günümüz teknolojisi isot üretimini de bir nebze olsun kolaylaştırmıştır. Eski yöntemde isot tokmakla dövülerek öğütülürken; şu an isot çekme makineleri aracılığıyla daha kolay ve daha verimli bir isot elde edilmektedir. Şanlıurfa isotunun en büyük özelliği yakıcı acı olmamasıdır.
Doğal olduğu için önce ağıza tatlı bir tat gelir, bir müddet sonra acı gelip geçicidir. Urfa'da en çok Sırrın mahallesinde hazırlanır.
İsot, Kırmızı Acı Pul Biber'in ısı altında tutularak karartılmasıdır. Fiyat olarak pul biberden ucuz olması ise yanmış ürünün bileşen kalitesinin önemsenmemesindendir. İsot'a, bir nevi fermente edilmiş pul biber de diyebiliriz. Şöyle yapılır: Kurutulmuş kırmızı acı biberin çekirdek ve kanat denilen bileşenleri nem ve ısı altında bir süre tutularak yakılır. Zaten üreticiler "isot yapmak" demez, "isot yakmak" şeklinde üretimi ifade ederler.
Kullanım alanları
Şanlıurfa ile özdeşleşmiş olan çiğ köftenin olmazsa olmaz malzemelerindendir. Şanlıurfa dışında neredeyse tüm Türkiye'de çiğ köfte ile beraber oldukça tercih edilen bir baharattır ayrıca kebap gibi yemeklerin yanında da gelir. Çiğ köftenin yanı sıra lahmacun, çorba ve bir takım sulu yemeklere (kuru fasülye) de acı ve renk verici olarak eklenmektedir. Genellikle ağustos ayında yetişir. Faydaları çoktur.