Şah Cihan
Şah Cihan | |||||
---|---|---|---|---|---|
5. Babür İmparatoru | |||||
Hüküm süresi | 8 Kasım 1627 - 22 Ocak 1666 | ||||
Önce gelen | Cihangir | ||||
Sonra gelen | Evrengzib | ||||
Eş(leri) |
Akbarabadi Mahal Kandahari Mahal Mümtaz Mahal | ||||
Çocukları |
Cihanara Begüm Dara Şükuh Şah Şüca Ruşanara Begüm Evrengzib Murad Bakş Gauhara Begüm | ||||
| |||||
Hanedan | Timurlu hanedanı | ||||
Babası | Cihangir | ||||
Annesi | Tac Bibi Belkıs Makani | ||||
Doğum |
5 Ocak 1592 Lahor | ||||
Ölüm |
22 Ocak 1666 (74 yaşında) Agra | ||||
Dini | İslam |
Şah Cihan veya Ebü’l Muzaffer Şehâbeddin Muhammed Sâhib-kıran (Farsça: شاه جهان, 5 Ocak 1592 - 22 Ocak 1666), eşi uğruna Tac Mahal'i yaptıran Hindistan'da kurulmuş olan Babür İmparatorluğu'nu 1627 - 1658 yılları arasında yönetmiş beşinci hükümdardır.
Yaşam öyküsü
Doğum adı Hürrem olan Şah Cihan atası ve hanedanın kurucusu Babür Şah tarafından Timur'un, anne tarafından ise Cuci Han kanalı ile Cengiz Han'ın torunudur. Yıllarca mirasçılarından olduğu Timur İmparatorluğu'nu yeniden kurmaya çalışmış, Maveraünnehir'e defalarca seferler düzenlemiştir. Büyük atası Timur'un hayallerinin kenti Semerkant'ı üç kez geri almış, ancak kaybetmiştir. Hindistan'a sefer düzenlemiş, selefleri tarafından ise Hindistan'ın çoğu ele geçirilmiştir.
Eşi Mümtaz Mahal ve anıt mezar Tac Mahal
Şah Cihan daha ziyade efsanevi aşkı ile tanınır. Eşi Ercüment Banu'nun babası, hem krallığın en soylularından biri hem de Şah Cihan'ın üvey annesi Nur Cihan'ın kardeşi idi. Mümtaz Mahal aslında Şah Cihan'ın üçüncü ama en sevdiği eşidir. Mümtaz Mahal on dördüncü kızları Gauhara Begüm'ü doğururken 1631 yılında ölmüştür. Bunun üzerine Şah Cihan, Agra kentinde Tac Mahal adlı efsanevi anıt mezarı yaptırmıştır. Mimari eserlerde atalarının tercih ettiği sarı kum taşı yerine Şah Cihan, tutkulu bir şekilde beyaz mermer kullanmıştır. 1632'de inşasına başlanan eser, 20 yıl sonra 1652'de tamamlanmıştır.[1] Bu eşsiz yapıyı meydana getirenler; Mimar Sinan'ın öğrencilerinden, İsa Mehmet Çelebi ve ona yardım etmek üzere Agra'ya davet edilmiş Semerkantlı Mehmet Şerif'tir. Kubbenin yapımından sorumlu kişi yine Mimar Sinan'ın talebelerinden İsmail Çelebi'dir. Duvarlardaki mermere oyularak yazılanlar İstanbul'dan hattat Settar Efendi'nin hüneridir.
Kültür ve sanata desteği
Şah Cihan atalarından kalan birçok sıkıntı ile yüz yüze kalmış, iç isyanlar ve hanedanlıktaki çekişmelerle mücadele etmiştir. Ancak Babür ve Timurlu kültürü açısından tartışmasız bir altın çağın yaşanmasını sağlamıştır. Döneminde birçok şair ve minyatür sanatçısına destek vermiş, Hint minyatür sanatınında Babür ekolünün inşaasını sağlamıştır. Ancak hiç kuşkusuz en büyük desteği, tutkunu olduğu mimari çalışmalara vermiştir. Ülkenin bir başından bir başına kaleler, türbeler, saraylar, camiler ve medreseler yaptırmıştır. Şahcihanabad yani bugünkü Delhi kenti de bu hükümdar tarafından kurulmuştur.
Son dönemi
Ancak hanedan içindeki iktidar mücadelesi, onun henüz yaşarken tahtan indirilmesine neden olmuştur. Tac Mahal'in tamamlanmasından çok kısa bir zaman sonra, akli dengesini kaybettiği gerekçesi ile oğlu Alemgir (Avrangazab) tarafından tahtan indirilerek Agra Kalesi'nde oda hapsine mahkûm edilmiştir. Efsaneye göre kalan günlerini burada, küçük bir camdan Tac Mahal'i izleyerek geçirmiştir.
Ölümünün ardından oğlu Evrengzib tarafından Tac Mahal'e, hayatının aşkı Mümtaz Mahal'in yanına defnedilmiştir.