Şampuan
Şampuan kimya endüstirisinin bir ürünü olmakla beraber doğal kozmetik firmaları tarafındanda üretilmektedir. Çoğunlukla kremsi ya da akıcı bir yapıya sahip olup, genellikle yapılarında koku verici olarak çeşitli parfümler bulundurmaktadırlar. Temizleme ve saç yağalarını almasının yanı sıra saça kolay tarana bilme ve parlaklık sağlamaktadır. Bunların yanı sıra yapılarına katılan pH-Düzenliyicilerin sayesinde yağlı saçların daha iyi bir şekilde temizlenmesini ya da saçta kepek oluşumunu azaltmaktadırlar.
Şampuan kelimesi Türkçeye ingilizcedeki Shampoo kelimesinden girmişse bile bu kelimenin asıl kökeni ingilizce değildir. Bu kelime Hindi’cedeki [ʃæmˈpuː] kelimesinenin türetilen ve yine Hindice-olan चाँपो [tʃɑ̃ːˈpoː] kelimesinden gelmektedir. Bu kelimenin Hindi dilindeki eski anlamı, başın çeşitli bitkisel yağlarla masajı anlamına gelekteydi.
Günümüzde Şampuanlar, duş jelleri, deodorantlar ve su ile beraber günlük vucud temizliğinde kullanılan maddeler arasında sayılmaktadır.
Hikayesi
Tarihsel olarak olaya bakıldığında saç temizliği için tarihte ilk kullanılan temizlik malzemeleri su ve sabundır. Sabunun alkalik yapısından dolayı kafa derisi ve göz için çok iyi bir seçim değildi. Bunun yanında sabunun sudaki Kalsiyum iyonları ile sabun kireci denen maddenin oluşmasıyla saçlar yıkamadan sonra küt ve solgun olamaktaydı. Bu yüzden sabunun bu tür yan etkilerini en aza indirmek için son olarak seyretilmiş Asetik asit ya da Sitrik asit’le durulanmaktaydı. Bunu daha basit anlatacak olursak sulandırılmış sirke ya da limon suyu ile durulanırdı.[1]
İlk olarak ingiliz kuaförlerin sabun parçacıkların ve bir takım bitkilerle beraber suda kaynatmalarıya başlamıştır. Bu ilk denemeler sonucunda elde edilen şampuan saça parlaklık ve güzel koku vermiştir. Günümüz manasındaki şampuanların ilk üreticilerden biri Kasey Hebert’tır. 20. yüz yılın başında beri ticari amaçlı üretilen şampuanlar bulunmaktadır. Hans Schwarzkopf adındaki bir Alman eczacı daha 1903 yılında üretiği toz halindeki şampuanı piyasaya sürmüştür. Bunun akabinde 1927’de ilk sıvı şampuanı bulmuştur.[2]
İlk defa 1933 yılında sabuna alternativ olanrak düşünülen Alkil sülfirikler piyasaya çıkmıştır. Bunlar geleneksel sabunlara göre alkalik dereceleri daha düşük ve sertliğe karşı daha az hasas olan sabunlardı. Bunların kullanımı 1960’lı yıllara kadar taki şampuanın kağıt kutucuklar içnde toz halinde ya da küçük tüpler halinde krem olarak satılmaya başlanıncaya kadar devam etmiştir.[3]
Alkil ether sülfatların 1960’lı yıllarda keşfedilmesiyle ilk olarak deri tarafından daha iyi kabul edilen kişisel temizlik ürünleri ortaya çıkmıştır. Bunun akabinde palstik maddelerin keşfi ve paketlemede kullanılmaya başlanılmasıyla fiyatı uygun şaç bakım ürünleri halkın kullanımına daha kolay bir şekilde sunulmuşdur.[1]
Şampuanın Üretimi
Şampuan üretiminde yapısında bulunan bütün maddeler ya sıcak bir ortamda ya da oda sıcaklığında (Soğuk üretim) uygun bir sıraya göre karıştırılırlar. Gerekli durumlarda ham maddeler önceden eritilmeli, çözülmeli, ya da diğer bazı maddelerle karıştırılıp daha sonra işleme alınmalıdır. Oluşacak ürünün olması gereken değerleri, örneğim pH-değeri ve akıcılığı karışım işlemi bittikten sonra bakılabilir. Bu işlemlerden sona ürünün dolum işlemine geçilebilir.[3]
Bir önceki paragrafta şampuanın kabaca anlatılan üretimi bu kısımda daha ayrıntılı olarak anlatılacaktır. Şampuanın temel maddeleri su ve yıkma ham maddeleridir. Su ve bu maddeler çelik bir kazana konularak karıştırıl. Gerektiğinde kazan 60 °C ya da 70 °C’ye kadar ısıtılır. Her ham madde sırayla kazanın içine katılır ve homojen bir karışım oluşuncaya kadar karıştırılır. Şayet yıkama etkisi olan maddeler ya da renklendiriciler karışıma katılacak olursa, bu maddeler daha önce eritilmeli ya da tarifteki başka bir madde içerisinde çözülmelidir. Bunun yanı sıra karışıma polimer bakım maddeleri ya da katılaştırıcı maddeler verilecek olursa bunlar ilk önce sıcak su içinde önceden hazır hale getirilir. Aynı zamanda şampuana kokusunu verecek olan koku uygun çözelti içerisinde çözülür. Burada genellikle bu işlem için iyonik olamyan Yüezyi aktiv maddeler kullanılmaktadır. Koku verici maddeler ve koruyucu maddeler genellikle sıcağa karşı pek dayanıklı olmadıklarından dolayı bu maddelerin karışıma verildiği sırada karışımın sıcaklığı 35 °C’yi geçmemelidir. Bu işelemin bitiminde şampuanın pH-değeri uygun hale getirilir. Bunun için Sitrik asit ya da gerekli durumlarda bir baz olan Sodyum hidroksit kullanılır. Bu işlem daha çok şampuanın akıcılığa direk etkisi olan bir işlemdir. Bu yüzden bu maddeler verildiğinde şampuanın istenilen akıcılığıda göz önünde bulndurulmalı.
Sentetik bitki ekstraktı
SLS (Sodium Lauryl Sulphate) SLES ALES (Ammonium Lauryl Ether Sulphate) Cocamide DEA PEG – 12 Dimethicone Etilen Glikol Distearat Kıvamlaştırıcılar Selilöz türevleri Polietilen glikol diesterleri Renklendiriciler Parfüm Paraben koruyucular Methyl-, Ethyl-, Propyl-, Butyl-, Benzyl Alcohol, Isobutylparaben, Sodium Methyl-, Methylchloroisothiazolinone ya da Sodium Propylparaben, Methylisothiazolinone Polyquaternium-7 Climbazole
Yukarıda adı geçen maddeler hemen hemen marketlerde bulunan tüm şampuanlarda yer alan kimyasallardır. Bununla birlikte bazı şampuan üreticileri kimyasal maddelerden mümkün olduğunca kaçınarak; “doğal”, “organik”, “bitkisel”, “bitkiden türetilmiş” türü şampuanları piyasaya sürmüşlerdir.
Kaynakça
- 1 2 Wilfried Umbach: Kosmetik – Entwicklung, Herstellung und Anwendung kosmetischer Mittel. Georg Thieme Verlag, Stuttgart 1988.
- ↑ E. Schulze zur Wiesche: Moderne Haarpflegemittel. In: Praxis der Naturwissenschaften, Chemie. Heft 6, 2006, S. 14.
- 1 2 Hermann Römpp: Chemie des Alltags. 23. Auflage. Kosmos Franckhsche Verlagshandlung, Stuttgart 1976, S. 131. .