Açık erişim dergisi

Açık erişim (AE) dergileri "internetin kendisine erişim dışında finansal, yasal veya teknik  bariyer olmaksızın" okuyucuya çevrimiçi ulaşılabilir olan bilimsel dergilerdir. Fiyat bariyerleri (örn. abonelik, lisans ücretleri, görülme-başına-ödeme ücretleri) ve çoğu ruhsat baryerleri (örn. telif hakkı ve lisans verme kısıtlamaları) kaldırılır. Açık erişim dergileri okuyucuya ücretsiz erişilebilir olmasına karşın yine de bu dergilerin yapım ve yayımına ilişkin ücretlendirmeler bulunmaktadır. Bazıları finanse edilmiştir, bazıları ise yazar adına ödeme gerektirmektedir.

Bazı açık erişim dergileri bir akademik kurum, bilinen bir topluluk veya bir devlet bilgilendirme merkezi tarafından finanse edilmiştir . Diğerleri ise "makale yapım ücretleri"nin ödenmesiyle yazıyı sunan yazarlar tarafından finanse edilir, para araştırmacılara genellikle bağlı oldukları kurum veya fonlama ajansları tarafından sağlanır.[1] Bazen ayırımlarını vurgulamak amacıyla bunlardan sırasıyla "altın" ve "platin" modeller olarak bahsedilir.[2][3] ancak bunun dışında da "altın" AE hem finanse edilen hem de edilmeyen AE'den bahsetmek amacıyla kullanılan bir tabirdir.[4]

2009 yılında, ortalama 190,000 makale yayınlayan yaklaşık 4,800 aktif açık erişim dergisi vardı.[5] Ekim 2015'ten itibaren, Açık Erişim Dergileri Rehberi (Directory of Open Access Journals)'nde listelenmiş açık erişim dergilerinin sayısı 10,000'in üzerine yükseldi.[6] 2013'te atıf indeksleri AHSCI (The Advanced Host Controller Interface), SCI (Science Citation Index) ve SSCI (Social Sciences Citation Index)'daki rastgele dergilerde yapılan çalışmayla, dergilerin %88'inin erişime kapalı %12'sininse erişime açık olduğu sonucuna varıldı.[7]

Açıklık

Açık erişim dergilerinin; tüm içeriği erişilebilir olan "tam açık erişim dergileri", içeriğin bir kısmı erişilebilir olan "melez açık erişim dergileri" ve içeriği belirli bir sürenin ardından (örn. 12 veya 24 ay) erişilebilir hale getirilmiş "gecikmeli açık erişim dergileri" dahil olmak üzere birçok çeşidi vardır. "Açık erişim dergileri" açık erişim sağlamanın iki genel metodundan biridir. Diğer metod ise bir veri havuzunda kendi kendine arşivlemedir (yukarıda bahsedilen "altın yol"a karşıt olarak, bazen "açık erişime giden yeşil yol" olarak da anılır).[8] Bir açık erişim dergisinin yayınlayıcısı "açık erişim editörü" olarak bilinir ve bu sürece "açık erişim yayınlama" denir.

Tarihçe

Bilimsel dergilerin ortaya çıkışından beri birçok dergi finanse edilmektedir.Gelişmekte olan üst düzey eğitim ve araştırma tesislerine sahip ülkelerde, ülkenin bilimsel ve akademik araştırmacılarının yayım masraflarının karşılanması, hatta insanların bu dergilerde yayın yapmasının sağlanması, bu dergilere saygınlık ve görünürlük kazandırılması oldukça yaygındır. Bu tür maddi yardımlar günümüzde genellikle evrensel olmakla birlikte; zamanda bazen abonelik ücretini azaltmak adına kısmi olmakta, bazen de kendi ülkelerindeki okuyucular için tamamını karşılar nitelikte olmaktaydı.

İlk "sadece-dijital", ücretsiz dergiler 1980lerin sonu, 1990ların başında internette yayınlandı.Bu dergiler hali hazırda varolan altyapıları (e-posta ve haber grupları gibi) ve gönüllü iş gücünü kullandılar ve hiçbir kazanç sağlama amacı olmadan geliştirildiler. Bryn Mawr Classical Review, Postmodern Culture, Psycoloquy ve The Public-Access Computer Systems Review bu dergilere verilebilecek örnekler arasındadır..[9]

İlk çevrimiçi dergilerden[10] , GeoLogic, Terra NOVA,[11] Paul Browning tarafından 1989'da yayınlandı. Ayrı bir dergi değil, TerraNova'nın elektronik bir bölümüydü. Dergi, erişime açık olmayı 1997'de editörlerin (EUG) ve yayınevinin (Blackwell) izlediği politikadaki değişiklik sebebiyle durdurdu.

Bunu tamamen açık bilimsel dergiler takip etti.1998'de, Journal of Medical Internet Research adıyla tıp alanındaki ilk açık erişim dergilerinden biri oluşturuldu.[12] 1999'da ise ilk sayısını yayınladı. Journal of Surgical Radiology dergisi tarafından daha alışılmadık metodlardan biri değerlendirilerek harici gelirlerin net kazancını editörlerin çabalarına karşılık kullandılar.[13]

Biyolojik ve jeolojik bilimler arasında paleontoloji 1998'de Palaentologia Electronica ile ön plana çıktı. İlk sayıları basılı dergilerine olan aboneliklere eş sayılabilir, tahmini 3,000, okuyucu tarafından 100,000 görülmeye ulaştı.[14] Sadece dijital formdaki biyoloji dergilerinin karşılaştığı zorluklardan biri ise; kağıt formatı dışında yayınlanan bilimsel terimlere International Code of Zoological Nomenclature (uluslararası Zoolojik Terimlendirme Yasası) tarafından sağlanan himayenin sağlanmamasıydı, ancak bu sorunun üstesinden 1999'da yasanın revize edilmesiyle (1 Ocak 2000'den itibaren geçerli) gelindi.

2000-2009on yılı içinde açık erişim dergilerinin sayısı tahmini %500 gibi bir oranla arttı. Ayrıca, yılda açık erişim dergilerinde yayınlanan ortalama makale sayısı da aynuı dönemde 20'den yaklaşık 40'a yükseldi. Bu durumun sonucu olarak açık erişimli makale sayısı o dönemde %900 oranında artmış oldu.[5]

Açık erişim dergilerinin finanse edilmesi

Açık erişim dergileri yayım ücreti alanlar ve almayanlar olarak ayrılır.

Ücrete dayalı açık erişim dergileri

Ücrete dayalı açık erişim dergileri yazar adına ödeme gerektirir. Gerekli para yazar tarafından da karşılanabilmekle birlikte genellikle yazarın araştırma hibesinden veya işvereni tarafından karşılanır. Ekonomik zorluk durumlarında (yazarın daha az gelişmiş bir ekonomiden olduğu örnekler de dahil) çoğu dergi ücretin tamamından ya da bir kısmından feragat etmektedir. Yayım ücreti alan dergiler rutin olarak, eş teftiş yürüten editörlerin, yazarların ücret muafiyetini talep edip etmediklerini ya da ücret muafiyetlerine izin verilip verilmediğini bilmemesinden ve her belgenin dergide herhangi bir mali hissesi olmayan, bağımsız bir editör tarafından onaylandığından emin olmak adına çeşitli uygulamalarda bulunurlar. Ödemeler genellikle yayınlanan makale başına iken (örn. BMC dergileri veya  PLOS ONE), ödemeleri gönderilen taslak metin başına (örn. Atmospheric Chemistry and Physics) veya yazar başına (PeerJ) uygulayan dergiler de vardır. 2013'te yapılan bir çalışmaya göre Directory of Open Access Journals (DOAJ) (Açık Erişim Dergileri Rehberi) 'daki dergilerin yalnızca %28'i yazarlardan ödeme yapmasını şart koşmaktadır, ancak bu rakam bilimsel ve tıbbi odaklı dergilerde daha yüksek (sırasıyla %43 ve %47), sanatsal ve beşeri yayın yapan dergilerde en düşüktür (sırasıyla %0 ve %4).[15]

Ücretsiz açık erişim dergileri

Ücretsiz açık erişim dergileri çeşitli iş modelleri kullanır. Peter Suber demiştir ki:[16] "Bazı ücretsiz açık erişim dergileri üniversiteler, laboratuvarlar, araştırma merkezleri, kütüphaneler, hastahaneler, müzeler, bilinen topluluklar, vakıflar veya devlet ajanslarından direkt veya indirekt yardım alırlar. Bazıları açık erişimli olmayan yayımlar serisinden gelen geliri alırlar. Bazıları ise reklamcılık, yedek servisler, üyelik ödemeleri, bağışlar, yeniden baskılar, premium nüshasının bir baskısından gelen geliri alır. Birçoğu gönüllülük esasına dayanır. Bazıları ise şüphesiz ki bu yöntemlerin bir birleşimini kullanır."

Münazara

Açık erişim dergilerinin avantajları ve dezavantajları bilim adamları ve yayıncılar arasındaki birçok tartışmanın konusudur. Mevcut yayın kuruluşlarının açık erişim dergilerinin yayınlanmasına tepkileri yeni bir açık erişim iş modeline şevkle yaklaşmak, mümkün olan ücretsiz ve açık erişimi sağlamaya yönelik deneyler yapmakla; açık erişim önerilerine karşı etkin lobi çalışmaları arasında değişmektedir. BioMed Central ve Public Library of Science gibi birçok yayın kuruluşu açık erişim yayıncıları olarak başlamışlardır.

Açık erişim dergilerinin,özellikle gelişmekte olan ülkelerde geçerli olmak üzere, bariz avantajlarından biri abonelik gerektiren bir kütüphaneyle bağlantısına bakmaksızın bilimsel yayınlara ücretsiz erişim ve kamuya geliştirilmiş erişim sağlamasıdır. Budapeşte Açık Erişim Girişimi'nde  [17] akademik çevrede ve endüstride yapılan araştırmaların daha az masraflı olacağı iddia edilse de, geri kalan kesim AE'nin yayımcılığın toplam masrafını artıracağını öne sürdü.[18]

Açık erişime karşı geliştirilen temel argüman "emsal değerlendirme" sistemine gelebilecek zarardır, bu bağlamda bilimsel dergi yayıncılığının genel kalitesinin eksileceği öne sürülür. Örneğin 2009'da bir bilgisayar programı tarafından meydana getirilen aldatmaca bir derginin yayımı "yazar yayım için ödeme yapar" modeliyle büyük bir yayın kuruluşu tarafından kabul edilmiştir.[19] Benzer bir vakada, 2013'te, Science dergisi ve popüler bilim yayımlarında çalışan bir yazar bazı dergilere bir liken bileşeninin sözde etkileri ile ilgili oldukça hatalı bir belgeyi sunarak açık erişim sistemini hedef almıştır. Bu dergilerin ,Journal of Natural Pharmaceuticals dahil olmak üzere, %60'ı bu sahte tıbbi yazıyı kabul etmiş ancak en köklüleri olan PLOS ONE bu yazıyı reddetmiştir.[20] Sonuç olarak, bu deney kendisi "emsal değerlendirme"ye uygun olmadığı, kusurlu bir metodolojiye sahip olması ve bir kontrol grubunun olmayışı açısından eleştirilmiştir.[21][22] Bunun yanısıra birçok daha yeni açık erişim dergisi on yıllardır piyasada olan aboneli kopyalarının ününün eksikliğini çekmektedir Bu etki 2001'den beri azaldığı halde PLOS ONE ve BioMedCentral gibi yüksek kalite, profesyonel açık erişim yayınevlerinin aciliyetini yansıtmaktadır.[23]

Açık erişim modelinin muhalifleri "erişim için ödeme" modelinin yayın kuruluşlarının çalışmalarının karşılığının layıkıyla verildiğinden emin olmak adına gerekli olduğunu iddia etmektedirler. "Erişim için ödeme"yi destekleyen bilimsel dergi yayıncıları; bilimsel bir adı sürdürme, emsal değerlendirmeyi ayarlama, makaleleri düzenleme ve indekslemedeki "bekçi" rollerinin bir açık erişim modeliyle tedarik edilmeyen ekonomik kaynaklar gerektirdiğini öne sürmektedirler. Muhalifleri açık erişimin gelişmekte olan ülkeler için adil erişimi garanti etmek adına gerekli olmadığını; farklılaştırılmış ücretlendirmenin veya gelişmiş ülkeler veya kuruluşlar tarafından yapılacak maddi yardımın mal sahibi dergilere erişimi makul fiyatlı yapabileceğini savunurlar. Bazı eleştirmenler ayrıca yazar masraflarının finanse edilmesindeki eksikliğe de dikkat çekerler.[24]

Açık erişim atıflarının avantajına dair testler

Zaman içinde açık erişim yazarlarına yapılan atıf oranlarının daha yüksek olduğuna dair iddialar öne sürülmüştür.[25] Fakat yakın zamanda yapılan bir çalışma 2 yıllık bir zaman diliminde (2010/11) yapılan tüm atıfların oranının aboneli dergilerde %30 daha yüksek olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Bilim dalının, derginin geçmişinin ve yayınevinin bulunduğu yerin kontrolünden sonra, 1996'dan önce açılışı yapılmış dergiler hariç dergilerde farkların büyük oranda ortadan kalktığı görülmüştür.[26]

İki büyük çalışma [27][28] açık erişim makalelerinin daha çok atıfa yol açtığı iddiası hakkında birbirine karşıdır. Cornell Üniversitesi araştırmacıları; bilim dalları, sosyal bilimler, beşeri bilimler üzerine 36 katılımcı açık erişim dergisiyle rastgele kontrol edilen bir deneme sonucunda makale indirmeleri ve atıfları üzerinde ücretsiz erişimin etkisi üzerine bir rapor yayınladılar. Açık erişim şartlarındaki makaleler (n=712) belirgin olarak daha çok indirme aldılar ve ilk yıl içinde daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaştılar ancak 3 yıl içinde bakıldığında aboneli erişimli control makale grubuna (n=2533) göre daha sık veya daha erkenden yapılan atıfların yer almadığı görüldü.

Açık erişimin belirgin olarak daha çok atıfa yol açtığını gösteren de büyüklü küçüklü birçok çalışma bulunmaktadır. Örneğin; 2010'da Cornell Üniversitesi'nin çalışmasından çok daha geniş bir örnek yelpazesinde (1,984 dergide 27,197 makale), rastgele açık erişim yerine kurumsal olarak himaye altındaki açık erişimi  bir çalışmaya göre used institutionally mandated open access instead of randomized open access to control for any bias on the part of authors toward self-selectively making their better (hence more citeable) articles open access. The result was a replication of the repeatedly reported open access citation advantage, with the advantage being equal in size and significance whether the open access was self-selected or mandated.[29]

Referanslar

  1. Suber, Peter (2012).
  2. Machovec, G. (2013).
  3. Öchsner, A. (2013).
  4. Siân Harris (August 2012), "Moving towards an open access future: the role of academic libraries", A report on a roundtable commissioned by SAGE, in association with the British Library.
  5. 1 2 Björk, Bo-Christer (2011).
  6. "Directory of Open Access Journals (DOAJ)".
  7. Fuchs, Christian and Marisol Sandoval (2013).
  8. Eve, Martin (2014).
  9. Jacobs, Neil (2006).
  10. See http://web.archive.org/web/19981206115144/http://www.gly.bris.ac.uk/WWW/TerraNova/www/www.html (especially if the link in some other footnote -- for Terra NOVA -- the one that says "failed verification, August 2013" -- which iirc displays as "[not in citation given]" -- seems to be a dead link)
  11. "TerraNova"
  12. "The Journal of Medical Internet Research"
  13. "Journal of Surgical Radiology"
  14. Polly, P. David.
  15. Kozak, Marcin; Hartley, James (Dec 2013).
  16. Suber, Peter (November 2, 2006).
  17. "The Life and Death of an Open Access Journal: Q&A with Librarian Marcus Banks". 
  18. "Gold open access in practice: How will universities respond to the rising total cost of publication?"
  19. Gilbert, N. (2009).
  20. John Bohannon.
  21. Eve, Martin (3 October 2013).
  22. Michael, Eisen (3 October 2013).
  23. Bo-Christer Björk and David Solomon (2012).
  24. Vogel, Gretchen (January 14, 2011).
  25. Eysenbach, G. (2006).
  26. Björk, B. C.; Solomon, D. (2012).
  27. Davis, P. M; Lewenstein, B. V; Simon, D. H; Booth, J. G; Connolly, M. J L (2008).
  28. Davis, P. M. (2011).
  29. Gargouri, Y., Hajjem, C., Lariviere, V., Gingras, Y., Brody, T., Carr, L. and Harnad, S. (2010).

Daha detaylı bilgi

Dış linkler

This article is issued from Vikipedi - version of the 10/30/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.