Bereketzade çeşmesi

Bereketzade çeşmesi Lâle Devri'nde yapılan en güzel çeşmelerden biridir. 1732'de Sultan I. Mahmud zamanında halkın su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılmıştır. Çeşme şu anda Galata Kulesi'nin Beyoğlu yönündeki yarım daire planlı avlusunu kuşatan duvarın üstünde; Büyükhendek caddesiyle Fırçıçı sokağının kesiştiği köşede yer almaktadır ve eski bir duvar kalıntısına monte edildiğinden çeşmenin suyu akmamaktadır.[1] Çeşmenin orijinal yerinden şu anki yerine nakledildiğine dair yazılar bulunmaktadır. Çeşme hakkında İstanbul Ansiklopedisindeki, "Galatanın fethinden sonra Galata Kalesinin ilk dizdarı olan Bereketzade Hacı Bin Hasan'ın yaptırdığı Bereketzade Ali Efendi Cami yanında iken 1957-58 arasında Galata Kulesinin bulunduğu meydana nakledilmiştir.", şeklindeki bilgiler nakil olayını teyid etmektedir.[2] Semavi Eyice'nin görüşleri de bu yöndedir.[3]

Çeşme, Osmanlı dönemi'nde ve Türkiye Cumhuriyeti zamanında çeşitli onarımlar geçirerek günümüzdeki halini almıştır. Çeşmenin gravürleri ve yayınlanmış fotoğraflarının yanı sıra yazılı kaynaklar da bize yapılışı ve geçirdiği onarımlarla ilgili bilgiler sunmaktadır. [4] İbrahim Hilmi Tanışık kitabında, "Banisi Defter-i Şıkk-ı evvel Mehmet Bey'dir. Burada Fatih'in müezzini ve Galata Kulesi dizdarı Bereketzade Hacı Ali Bin Hasan tarafından yaptırılmış bir çeşme mevcutmuş. Tekrar Bezmialem Valide Sultan tarafından 1260 (1844 M.) tarihinde haznedar Azmi Cemal eliyle imar edilmiştir."[5] şeklinde bilgiler vermektedir. Yazar ayrıca ilk imar tarihinin 1145 (1732 M.) olduğunu belirtmektedir.[6] Celal Esat Arsever'in kitabında da, " I. Sultan Mahmud'un validesi namına M. 1732 tarihinde inşa edilmiştir. Bir zamanlar çok harab bir hale gelmiş olan bu çeşme İstanbul Muhipler Cemiyeti tarafından yapılan teşebbüs ile Evkaf Nezareti ser Mimarı Ziya Bey'in nezareti altında tamir edilmiştir. Çeşmenin kırık mermerleri ve çalınmış olan dilimli müsenna kurnaları yeniden yapılmış ve üzerinde bir saçak inşa edilmiştir.",[7] şeklinde bilgiler verilmektedir.

Hakkı Göktürk ise, "Birinci Cihan Harbinden az evvel Bereketzade Çeşmesi tesadüf eseri bir alaka ile zamanın sanat konularından biri oldu, Fransa'nın Türkiye Büyük elçisinin zevcesi Madam Pompar İstanbul'un tabiat güzellikleri ile İstanbul'un sanat eserlerinin hayranı ve Türk dostu pek münevver bir kadındı. "İstanbul Şehri Muhibleri Cemiyeti" adı ile bir cemiyetin kurulmasında büyük himmet göstermişti. Bir gün bu cemiyetin azalarından birkaç kişi ile şehri dolaşırken Bereketzade Çeşmesini gördü. Cephesi tamamen alçak kabartmalarla bir biblo gibi işlenmiş sanat eserinin metruk, perişan halinden son derece üzüntü duydu; evvela yarısı Türkçe yarısı Fransızca bir risale neşredildi, icab eden yerlere dağıtıldı ve cemiyet adına teşebbüse geçerek toplanan para ile güzel çeşme tamir edildi."[8] şeklindeki cümlelerle Arsever'in söz ettiği onarımı daha ayrıntılı anlatmaktadır.[9]. Çeşme Türkiye Cumhuriyeti döneminde de çeşitli onarımlar geçirmiştir.

Çeşmenin şu an tek cephesi bulunmaktadır. Ancak, Ünver Koleksiyonunda bulunan, Tanışık tarafından,"Bereketzade Çeşmesinin 150 sene önceki gravürü"[10], ibaresiyle yayınlanan fotoğraf, yapının birkaç cepheli meydan çeşmesi olarak inşa edildiğini düşündürmektedir.[11] *Bu gravürde çeşmenin bulunduğu yer farklı görünmektedir. Bugünkü çeşmenin cephesi Galata Kulesine bakmaktadır. Çeşmenin monte edildiği duvar, gravürde yer almamakta ayrıca bir cephenin arkasında Galata Kulesi seçilmektedir. Burada Galata Kulesi, Beyoğlu yönünde değil Haliç yönünde yer almaktadır. Oysa günümüzde Bereketzade Çeşmesi kulenin karşısındaki bir duvar üzerindedir.[12]

Çeşmenin süslemesinde değişik renk tonlarındaki saçaklar göze çarpmaktadır. Çiçek motifleri özellikle ağır basmaktadır. *Bereketzade Çeşmesini süsleyen, çeşmenin taslak çiziminde gösterilen mermer kaplamalar kısaca şöyle özetlenebilir. Profialsyonlu bir kemerle sınırlanan nişin alınlığı üstte bezenmemiş olup yalnız "Maşallah" panosunu içermektedir. (Bkz.: Sayfa başı.) Bu panoyu taçlayan, dilimli kemerin köşe üçgenleri, kıvrık dal, gelincik ve küpe çiçeklerinden oluşan bir kompozisyonla kaplanmıştır. Buradaki çiçekler profilden verilmiştir. "Maşallah" yazısının altında kıvrık dal rumi ve palmetlerden oluşan bir bordürle, bir mukarnas sırası bulunmaktadır. Mukarnasın altında, "Banisi oldu mukaddem Fatihin müezzini", şeklinde başlayıp, "İç bu ma-i kevseri azm-i Cemal icra eden 1260" (M.1844), şeklinde biten bir kitabe yer almaktadır.

Kaynakça

  1. Barışta, H.Örcün. İstanbul Çeşmeleri, Bereketzade Çeşmesi, s.1
  2. Barışta, H.Örcün. İstanbul Çeşmeleri, Bereketzade Çeşmesi, s:14-15.
  3. Eyice, Semavi. Galata, TDV İslam Ansiklopedisi, c.13, s.312, İstanbul, 1996
  4. Barışta, H.Örcün. İstanbul Çeşmeleri, Bereketzade Çeşmesi, s:16.
  5. Tanışık, İbrahim Hilmi., İstanbul Çeşmeleri, Cilt II, Beyoğlu ve Üsküdar Cihetleri, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü Yayınları, Seri II, Sayı 3, 1943, s.79
  6. Barışta, H.Örcün. İstanbul Çeşmeleri, Bereketzade Çeşmesi, s:16
  7. Arseven, Celal Esat., Türk Sanat Tarihi, Maarif Basımevi, VII. Fasikül, s.499
  8. Göktürk, Hakkı., İstanbul Ansiklopedisi, Cilt:5, Fasikül: 60, istanbul, 1961, s.25-36
  9. Barışta, H.Örcün. İstanbul Çeşmeleri, Bereketzade Çeşmesi, s:17
  10. Tanışık, İbrahim Hilmi. s.251
  11. Barışta, H.Örcün. İstanbul Çeşmeleri, Bereketzade Çeşmesi, s:11
  12. Barışta, H.Örcün. İstanbul Çeşmeleri, Bereketzade Çeşmesi, s:12 (*'dan itibaren)
This article is issued from Vikipedi - version of the 1/10/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.