Bulunç

Bulunç, Türk halk inancında ve halk kültüründe yaklaşık olarak vicdan kavramını karşılayan bir sözcüktür. Fakat mitolojik bir kavram olarak aynı zamanda ruhlarla iletişime geçmeyi de içerdiği için vicdandan daha farklı bir içeriğe sahiptir.

Tanım ve Anlam

Kişiyi davranışlarını incelemeye zorlayan, kendi ahlak anlayışını sorgulamasını ve kendini yargılamasını[1] sağlayan içsel güçtür. İnsanın kendisinde doğuştan var olan, daha sonra da eğitim toplumsal yaşam ile biçimlendirilen içsel algı süreçleriyle doğruyu ve yanlışı bulabileceği[2] anlamı taşır. Bazen içsel bir mahkeme olarak da algılanır. Tüm kültürlerde vicdana, insanın Yaratıcıya açılan kapısı olarak bakılır. Doğru olanı bulmak için aslında başka bir şeye ihtiyaç yoktur. İnsan tek başınayken bile vicdan sayesinde kötülükten kaçınabilir. Yeterki onun sesini dinlesin. Türk mitolojik anlayışında Bulunç bir ses gibi insana "eyitir/ayıtır" (konuşur).[3] Bu nedenle “Duyunç”[4] adı da verilir. Bu duyma (işitme) iyicil ruhlarla iletişimin bir sonucu olduğunun düşünülmesiyle de bağlantılıdır. Bu anlamda Duyunç (vicdan) ve Ötüğ (dua) aslında iki yönlü bir işleyişe sahiptir. Duyunç içten gelen sesi dinlemek, Ötüğ ise Tanrıya yakarmaktır. Bazı yörelerde vicdan için Uyat/Oyat tabiri de kullanılır. Pek çok din ve inanç sisteminde vicdana büyük önem verilmesi onun Tanrısal iletişime veya kainata açılan bir unsur olarak algılanması nedeniyledir.

Etimoloji

Kaynakça

  1. Türk Dili Sözlüğü, Orhan Hançerlioğlu, Remzi Kitabevi (Sayfa-111)
  2. Türk Dil Kurumu Sözlüğü, "bulunç"
  3. Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011, (OTRS: CC BY-SA 3.0)
  4. Türk Dili Sözlüğü, Orhan Hançerlioğlu, Remzi Kitabevi (Sayfa-191)

Ayrıca bakınız

This article is issued from Vikipedi - version of the 11/30/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.