Dövme demir
Dövme demir, ergitme yoluyla elde edilen başlıca iki demir türünden biri. Öteki dökme demirdir.
Dövme demir yüzde 0,3'ten (çoğunlukla da yüzde 0,1'den) daha az karbon ve yüzde 1-2 arasında değişen oranda cüruf içerir.[1] Tarihte dökme demirden daha önce elde edilen dövme demir, çoğu uygulama bakımından da ondan daha üstündür. Eski çağlarda demir cevheri ocaklarda odun kömürüyle ergitildikten sonra çekiçlerle dövülerek katışkılarından arındırılır ve demir parçacıkları pekişik bir kütle durumuna getirilirdi. Günümüzde ise dövme demir, tümüyle eritilmesine gerek kalmadan pik demirden ve puddle fırınlarında elde edilir.
Dövme demir İÖ 1000'lerin başında Anadolu'da tuncun yerini almaya başladı. İÖ 3. yüzyılda ise Çin, Hindistan ve Akdeniz Havzasında alet ve silah yapımında kullanıldı. Dövme demirin en önemli üstünlüğü, cevherinin doğada bakır ve kalaydan daha bol miktarda bulunmasıydı. Yüzyıllar boyunca günlük kullanım aletleri ile zırh ve silah yapımında kullanılan dövme demir 19. yüzyıldan sonra yapı malzemesi olarak kullanılmaya başladı ve çekme dayanımı çok daha yüksek olduğundan yatay kirişlerde dökme demirin yerini aldı. Ama Bessemer ve yansımalı fırın işlemlerinin geliştirilmesiyle yerini çeliğe bıraktı.
Dövme demirden günümüzüde korniş, kapı, balkon ve pencere parmaklığı, cami şebekeleri ve birçok başka dekorasyon malzemesinin yapımında yararlanılır. Özellikle ortaçağda Avrupa'da, elle yapılan dövme demir işlemeler çok yaygındı. 15. ve 16. yüzyılda yapılan kilise kafesleri ve işlemeli zırhlar o dönemin en dikkat çekici ürünlerindendir.