Deniz Kızı Eftalya
Deniz Kızı Eftelya | |
---|---|
Genel bilgiler | |
Doğum |
1881 Büyükdere, İstanbul, |
Ölüm | 15 Mart 1939 |
Tarzlar | Klasik Türk Müziği |
Meslekler | Şarkıcı, Kantocu |
Etkin yılları | 1927-1939 |
"Denizkızı" Eftalya Işılay (d. 1891 - Büyükdere, İstanbul - ö. 15 Mart 1939 - İstanbul), ses sanatçısı ve kantocu.
Yaşam öyküsü
Bir subay olan babasının, konuklarına saz çaldığı zamanlarda şarkılar söyleyerek müzik yaşamına başlayan Eftalya, Galata semtinin çalgılı kahvelerinde sahneye çıktı. İlk dönemlerde, adının kantocular arasında geçmemesinin nedeni, o zamanlarda şarkı ve türkü yorumlamasından kaynaklanmaktadır. Udi Yorgo Bacanos'un ağabeyi müzisyen Aleko Bacanos, Eftalya'nın sesinden etkilenerek "Gel ey denizin nazlı kızı nuş-i şarab et" adlı dönemin ünlü şarkılarından birini bestelemiştir.
Eftalya Hanım'ın Galata kahvelerinde başlayan müzik yaşamı, Türk müziğinin önemli bestecilerinden kemancı Sadi Işılay ile evliliğinden sonra değişti. İlk plaklarını 1923 - 1926 yılları arasında, eşiyle birlikte Fransa'da doldurdu. Aynı dönem Avrupa ve Ortadoğu'da konserler verdi. Dâr-ül Elhan (İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı) adına plak dolduran ilk gayrimüslim sanatçı olmasından dolayı tepki çekmemek amacıyla, doldurduğu 30 kadar plakta kendi adı yerine takma Türk isimleri kullandı. 1927 sonrası doldurduğu plak sayısı 50'ye yaklaştı. Müzik hayatında Sadi Işılay ile evlenmesinin etkili bir rolü olmuştur.[1]
Atatürk'ün huzuruna çıkıp söylediği şarkılar beğenildikten sonra sanatçı, 1930 yılından sonra doldurduğu plaklarda adını gizlememiş, adı plâk kapaklarında "Deniz Kızı Eftalya Hanım" biçimiyle yer almıştır. Deniz Kızı Eftalya isminin nereden geldiğini kendisi şöyle açıklamıştır:
“ | “Ben beş-altı yaşımdan beri bu ismi taşırım... Hatta daha garibi “Eftalya” ismini yadırgarım... Asıl ismim “Deniz Kızı” imiş gibi gelir... Deniz Kızı ismi bana nasıl verildi? "Çok küçüktüm. Babam saza pek meraklı idi... Babamın misafirleri geldiği zaman o saz çalar, ben de şarkı söylerdim. Büyükdere’de otururduk. Mehtaplı gecelerde daima sandal gezileri yapardık... O zaman babam sandalda bütün gece bana şarkı söyletirdi... Sesim az zamanda bütün Boğaziçi’nde meşhur olmuştu... Geceleri mehtapta bizim sandalın arkasına 20-30 sandal takılır, beni dinlerlerdi... Fakat hiç kimse benim kim olduğumu bilmiyordu.. Halbuki incecik sesiyle şarkı söyleyen bu gece şarkıcısına bir isim koymak lazımdı. 'Deniz Kızı' demeye başladılar... İşte Deniz Kızı bu beş yaşındaki Eftalya idi."[1] | ” |
Eftalya Hanım'ın 25 yıla yakın bir dönem boyunca sürdürdüğü sanat hayatı, 1936 yılında adına düzenlenen ve dört adet Şirket-i Hayriye vapuruyla yapılan jübile gecesi, mehtabiyede üşüyüp hastalanmasından sonra, 1939 yılında yaşamını yitirmesiyle son buldu.
Kaynakça
- 1 2 Deniz kızı Eftelya Hanım s.14, Erişim tarihi: 22 Mayıs 2016