El falı
El falı, eldeki çizgilere ve yükseltilere bakarak bir kimsenin karakterini ve geleceğini okuma.[1]
Tarihçe
El falının kökeni kesin olarak bilinmemektedir.[1] Anavatanı Hindistan olan Çingeneler vasıtasıyla dünyaya yayıldığı düşünülür.[1] Geçmişte Çin, Tibet, İran, Mezopotamya, Mısır ve Antik Yunanistan'da el falına bakıldığı bilinmektedir.
El falı Ortaçağ'da cadı avcıları tarafından şüphelilerin ellerindeki siyah lekelere bakarak Şeytan ile antlaşma yapıp yapmadıklarını tespit etmeye çalışmakta kullanılmıştır. Bir süre boyunca gözden düşen el falı, Rönesans ile birlikte yeniden canlanmıştır. 17. yüzyılda el falı rasyonel ve empirik kaidelere oturtulmaya çalışılmıştır.
Aydınlanma Çağı'ndaki ikinci bir akımın ardından 19. yüzyılda Casimir d'Arpentigny, Louis Hamon (mahlası Cheiro) ve William Benham tarafından yeniden popülerleştirilmiştir. 20. yüzyılda -aralarında Carl Jung'un takipçilerinin de olduğu- çeşitli kimseler tarafından çeşitli çalışmalara konu olmuştur.
Bilimsellik
Eldeki çizgilerin psişik veya okült anlamları olduğu konusunda hiçbir bilimsel bulgu olmamakla birlikte[1] insan eli kişinin sağlığı, şahsi hijyeni, mesleği ve alışkanlıkları ile ilgili ipuçları verir.[1] Sağlık kontrollerinde eller rutin olarak incelenir ve ellerin doktorlara sunduğu ipuçlarını bilen bir falcı, bu konuda bilgisiz olan kimseleri hayrete düşürecek şeyler söyleyebilir.[1]