Ercüment Kalmık
Ercüment Kalmık (d. 1909, İstanbul - ö. 21 Şubat 1971, İstanbul), lirik-soyut anlayıştaki çalışmalarıyla tanınan Türk ressam.
1928'de Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'ne girerek önce Nazmi Ziya'nın, ardından İbrahim Çallı'nın öğrencisi oldu.[1] 1937'de mezuniyetinden sonra bir süre çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı. 1939'da Paris'e gitti ve André Lhote'un atölyesinde resim çalıştı. Sorbonne Üniversitesi'nde de sanat tarihi dersleri aldı. 1940'ta Türkiye'ye döndükten sonra Ankara ve İstanbul'da çeşitli liselerde resim öğretmenliği yaptı (1942-47).
1947'de İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde renk ve şekil kompozisyonu dersleri vermeye başladı. 1967-68'de Berlin Teknik Üniversitesi'nin mimarlık bölümünde de konuk öğretim üyesi olarak temel tasarım dersleri verdi.
Önceleri izlenimci anlayışta çalışan Kalmık, Avrupa'da bulunduğu sıralarda kübizme yakınlık duydu. Braque'la Picasso'nun, ardından da Fernand Léger ve Henri Matisse'in figür anlayışından etkilendi. Türkiye'ye döndükten sonra sürdürdüğü figüratif soyutlamalarında belirgin bir dış çizgi ve güçlü bir desen anlayışı vardı. 1960'larda balıkçılar, kayıkları ve yelkenlileri soyut bir manzara fonu önünde betimlemeye başladı. Düz renk lekelerinin dış çizgilerle öne çıktığı bu dönem yapıtlarında lirik bir anlatım görülür. Resmin yanı sıra oymabaskılar da yapan Kalmık'ın 1960'larda gerçekleştirdiği baskılarda figüratif anlayış egemendir. Figürün yanı sıra nesnelere ve doğal görünümlere de yer verdiği bu yapıtlarında boşluk ve doluluklar dengeli bir biçimde kullanılmıştır.
Yurtiçinde ve yutdışında birçok karma sergiye katıldı, kişisel sergiler açtı. Resmin yanı sıra, pek çok Cumhuriyet dönemi sanatçısı gibi Türk resminin kuramsal ve düşünsel kavramları üzerine makaleler kaleme alan, konferanslar ve radyo konuşmaları da gerçekleştiren Kalmık'ın, "Renklerin Armoni Sistemleri" ve "Tabiatta ve Sanatta Doku" başlıklı iki kitabı 1950' lerde İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yayımlanmıştır. İstanbul, Gümüşsuyu'daki evi, 1997 yılında Ayşe ve Ercüment Kalmık Müzesi adıyla müzeleştirildi.[2]