Fatih Kanunnâmesi
Fatih Kanunnamesi, İstanbul'un fethinden sonra, devlet teşkilâtına imparatorluğun büyüklüğüne ve coğrafi durumuna yaraşan bir karakter vermek, çeşitli müesseselerin vazifelerini tespit etme ihtiyacı duyulduğundan; Fatih Sultan Mehmed tarafından düzenlenen kanunname.
Fatih Sultan Mehmed devlet teşkilatında yeni düzenlemelere olan ihtiyacın tesiriyle, kanunlar koydu ve bu arada tımarlara ait birçok hususu da yeniden tanzim etti. Fatih'in bu yolda ilk yaptığı iş paytahttaki dirlik defterlerine yalnız sipahilerin adını kaydettirmeyip, bu defterlere dirlik gelirlerinin ve beratlarının kopyasını yazdırmak olmuştur[1].
Fatih Kanunnamanesi, üç kısımdan teşekkül etmekteydi. Birinci kısım, devlet ileri gelenlerinin teşrifattaki yerlerine, padişaha kimlerin arzda bulunabileceklerine, kadıların mertebelerine; ikinci kısım, saltanat işlerinin tertibine, yani divan, has oda teşkilatına ve saray hizmetkarlarının bayramlaşma merasimlerine; üçüncü kısım ise, suçlar ve karşılıkları ile mansıb sahiplerinin gelirlerine dair bilgileri ihtiva ediyordu. Son kısımda ayrıca gayri müslim devletlerin verecekleri yıllık vergiler ile devlet görevlileri ve hanedan mensuplarına dair lakap örnekleri bulunmaktadır.
Fatih kanunnamesinde Nizâm-ı Âlem için kardeş katli meselesi ile ilgili madde;
‘‘Ve her kimseye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların Nizâm-ı Âlem için katl eylemek münasiptir. Ekser ûlema dahi tecviz etmiştir. Anınla amil olalar.’’
Ayrıca bu kanunname; medreselerin yönetim, müfredat ve akademik yapısını yeniden düzenleyen, akademik personelin seçim ve atanması ile maaşların belirlenmesine ilişkin işlemleri usul ve esaslara bağlamıştır. Bu ferman Türk tarihinde ilk yükseköğretim mevzuatını oluşturması açısından da mühimdir[2].
Kaynakça
Ayrıca bakınız
|