Hereke halısı
Hereke halısı Türkiye'de Kocaeli'ne bağlı bir kıyı şehri olan Hereke'de üretilen halıdır. Ham madde olarak ipek, yün ve pamuk kullanılır.
Tarihçe
Hereke Fabrikası
Hereke Fabrikası, Ohannes ve Bogos Dadyan kardeşler tarafından 1842-1844 yıllarında kuruldu ve 1845 yılında ülkenin ilk özel dokuma fabrikası olarak faaliyete geçti. Faaliyete geçtiği 1845 yılında fabrikanın yönetimi ve mülkiyeti Osmanlı Devleti'ne devredildi. Başlangıçta bez ve ipekli kumaş üretiminin planlandığı fabrikada, Avrupa ülkelerinden ithal edilen makinelerle beraber üretim alanı genişledi. 1891 yılında 100 halı tezgahı bulunan yeni bir bölüm açıldı ve halı üretimine geçildi. 1905'ten itibaran ise ürün çeşitliliği artırıldı ve fes, perde, fanila gibi birçok alanda üretime geçildi. Fabrika ürünlerindeki kalitenin piyasada kabul görmesi sonucu 1846'da Hereke markası tescil ettirilerek koruma altına alındı. 1850 yılında ise fabrikanın adı "Hereke Fabrika-i Humayun" olarak değiştirildi.
Sultan Abdülmecid'in Dolmabahçe Sarayı'nı dünyanın en iyi halılarıyla döşeme fikri üzerine, 1891 yılında halı üretimine geçildi. Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesinde "Hereke Dokumahanesi" adında bir halı dokuma atölyesi açıldı[1] ve Hereke'deki bu fabrikadan halı dokuma ustaları getirildi. Dolmabahçe Sarayı'nda bulunan Hereke halıları bu atölyede ve Hereke'deki fabrikada dokunan halılardır. Bu halılar sadece saray için dokunmuş, bu desen ve halıların başka bir yerde kullanımı yasaklanmıştır.
Beylerbeyi Sarayı'nda bulunan geniş boyutlu halılar, koltuk ve perde yapımında kullanılan kumaşlar yine bu fabrikada dokundu. Çırağan Sarayı'nda on üç oda ve bir sofa Hereke kumaş ve halılarıyla döşendi.[2]
1894 Yılında Hereke'yi ziyaret eden Almanya İmparatoru Kaiser Wilhelm II beraberinde getirdiği kimyasal boyalar ile halıların dokumasında kullanılan teknolojinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. O dönemde Kaizer'in konakladığı köşk halen müze olarak korunmaktadır.
Türkiye'de 1923 yılında Cumhuriyet kurulmasının ardından lüks halı üretimi savurganlık olarak görüldü ve 1950'li yıllara kadar bu düşünce ile Hereke halısı üretimi ihmal edildi. 1950'li yıllarda usta dokumacıların katkılarıyla Hereke halı dokumacılığı bir sanat kolu olarak tekrar değer kazandı. Tamamı el dokuması olan halılar günümüzde işçiliği ve sanat değeriyle kabul görmektedir.
Fabrika, Cumhuriyetin kurulmasının ardından 1925'te Maliye Bakanlığı'na, 1933 yılında Sümerbank'a devredildi. 1995 yılında Sümerbank'ın özelleştirilme çalışmaları sırasında TBMM Milli Saraylar Dairesi Başkanlığı'na devredildi.[3] Fabrika, hâlen TBMM Millî Saraylar'a bağlı olarak müze-fabrika şeklinde halı ve kumaş üretimine devam etmektedir.[1]
Rekorlar ve Ödüller
Bu fabrikada dokunan halılar çeşitli ödüller kazanmıştır :
Bu fabrika da dokunan halılar çeşitli krallık ve hükümetlere hediye olarak gönderilmiştir: Japonya, Rusya, Almanya, İngiltere ve ABD.
Dünyanın en ince halısı rekorunu elinde bulunduran halı, Hereke'de Nuriye Kıvanç tarafından 5 senede dokunan ipekten halıdır. Santimetrekaresinde 1024 ilmik bulunmaktadır. Halı, çeşitli sergilerle dünyanın birçok yerinde gösterilmiştir.
Günümüzde Hereke halısı
Hereke halısı pamuk iplik üzerine yün ve ipek üzerine ipek olarak iki türlü dokunur. Yün halıların dm²'sinde 3600 ilmek bulunur. Kalitesi 60x60 olarak adlandırılır. İpek halılarda ise dm²'de 10.000 ilmek olur. Kalitesi 100x100 olarak adlandırılır. Her ne kadar daha sık dokunmuş halılar da olsa gerçek Hereke halılarının standartları budur. Hav yükseklikleri ise ipek halılarda 1,5-2,0 mm yün halılarda ise 4,0-5,0 mm arasındadır. Hereke halıları sık dokunduğu için desenler oldukça ayrıntılıdır. Hereke halıları patentler ile coğrafi olarak tescillidir. Hereke halıları Türk düğümü (çift düğüm veya Gördes düğümü olarak adlandırılır) ile dokunduğu için İran halılarına göre (tek düğümlü veya sini düğüm) çok daha fazla dayanıklıdır. Hereke halıları ilk dokunduğu dönemler de dahil bugüne kadar İran halı desenlerinden hiç etkilenmemiş saray nakkaşlarının özgün tasarımları ile hayat bulmuştur. Ne yazık ki günümüzde kullanılan yün kalitesi geçmişteki halılarda kullanılan yün kalitesine göre oldukça düşüktür. Bunun nedeni kullanılan yünler eskiden tamamen canlı hayvan yünü iken günümüzde kesilmiş hayvan yünleri kullanılmakta, ayrıca boya kalitesi ve kırkım mevsimlerine uyulmaması ile kullanılan yünler eskilere göre daha mat renge sahip olmaktadır. Fakat günümüzde özellikle Sümerhalı'nın ürettiği yünlere, yapağı boyanmadan önce özel bir apre ile güve yemez özelliği verilir. Boya daha sonra yapılır. Bu halının dayanıklılığını ve kalitesini arttırır. Bunun haricinde, Isparta yöresi, Sivas (Sivas Cezaevi halısı da hereke halısıdır) ve Diyarbakır'da dokunur. Bu tezgahlarda dokunan halılar Isparta Sümer halı fabrikasında özel hav makinelerinde uygun yükseklikte kırkılır, yıkanır, arka yüzleri alevle fazla uzunluklardan temizlenir ve kalitelerine göre sınıflandırılır ve piyasaya verilir. Hereke halısı alırken arka yüzünde atkı ve çözgüden yün fışkırmamış olmasına, desenin kaymamış olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca hav yüksekliği de kesim şekli de kaliteyi etkiler. Bu halının en çok bilinen ve klasik olmuş olan deseni "Yedi Dağın Çiçeği" dir. Fakat bununla beraber burucie ve polonez gibi çok güzel desenleri de vardır. Hereke halısını İran halılarıyla kıyaslarsak ancak binlerce dolarlık Bidjar halısı hereke kadar olmasa bile emsali sayılabilir. Fakat dokuma şekli, desen ve renk çeşitliği ve sert bir halı olması Hereke halısını her zaman öne çıkarır.
Kaynakça
- 1 2 "Hereke İpekli Dokuma ve Halı Fabrikası" (Türkçe). Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı. http://www.kultur.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF88010312267597D3. Erişim tarihi: 11 Ekim 2010.
- ↑ "Çırağan Sarayının Kullanıma Başlaması". Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı. http://www.kultur.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF03AF9B2EB444176E. Erişim tarihi: 2010-10-11.
- ↑ "Sümer Holding'den Fabrika Devri". Milliyet Gazetesi.
Dış bağlantılar
The Ottomans (İngilizce)