Huguenot
Huguenot, 16. yüzyıldaki Reform hareketi sırasında Fransa'da ortaya çıkan Protestan topluluktur. “Huguenot” sözcüğünün kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bu adın Fransız Protestanları için 16. yüzyıl ortalarından bu yana kullanıldığı anlaşılmaktadır. Kelime çoğul anlam ifade etmektedir ve çoğu kez Huguenot'lar şeklinde yanlış bir biçimde kullanılmaktadır.
Almanya'da Reform hareketinin başlamasından (1517) sonra Luther'in yapıtları Avrupa'da elden ele dolaşmaya başladı. Ama Fransa'da Protestanlar çok geçmeden kıyıma uğradılar, ilk kez 1523'te bir Fransız Protestanı yakılarak öldürüldü. Ekim 1534'te caddelerde ve kraliyet sarayında Missa ayinine karşı çıkan duyurular bulununca Katolik kamuoyu galeyana geldi. Aralarında Jean Calvin'in de bulunduğu pek çok Protestan ülkeyi terk etmeye zorlandı.
Gene de Protestanlık Fransa'da yayılmaya devam etti ve kısa sürede soylular arasında da etkili olmaya başladı. Ama kıyımların sonu gelmedi ve tek tek idamların yerini toplu katliamlar almaya başladı. Kral II. Henri döneminde cezaevleri Huguenot'la doldu.
1559'da dağınık durumdaki Huguenot cemaatlari Paris'te bir sinodda toplanarak bir itikatname hazırladılar. Luther'den çok Calvin'in görüşlerinden etkilenen Fransız Protestanları bu nedenle bir Reform kilisesi oluşturdular.
Fransa'da 1562'de başlayan Din Savaşları 1598'e değin aralıklarla sürdü. Bu dönemdeki en önemli olay, 23 Ağustos 1572'de Paris'ta başlayan ve bütün Fransa'ya yayılan Aziz Bartolomeus Yortusu Kıyımı'ydı. Fransa tarihinin en karanlık sayfalarından birisi olan Kıyımda, Paris'teki hemen bütün Huguenot önderleri yok edildi, bütün ülkede binlerce Protestan katledildi. Bundan sonra Din Savaşları yeniden alevlendi. 1574'te IX. Charles'ın yerine tahta çıkan III. Henri döneminde kısa aralıklarla sürdü. III. Henri'nin 1589'da öldürülmesinden sonra tahta çıkan IV. Henri Protestandı, ama o da ancak Temmuz 1593'te Katolik olmayı kabul ederek ülkede barışı sağlayabildi. 1598'de Henri'nin yayımladığı Nantes Fermanı'yla Huguenot'a dinsel ve siyasal özgürlük tanındı.
1620'lerde Kral XIII. Louis'nin hükümdarlığı sırasında iç savaş yeniden başladı. Sonuçta Huguenot yenildi ve 28 Haziran 1629'da Alais Barışı yapıldı. Anlaşmaya göre Huguenot inanç özgürlüklerini koruyor, ama tüm askeri ayrıcalıklarını yitiriyorlardı. Böylece siyasal bütünlüklerini yitiren Huguenot kralın sadık uyrukları durumuna geldiler. Nantes Fermanı'nın güvencesi altındaki öteki haklarıysa, 1643'te çocuk yaştaki Kral XIV. Louis'nin adına yayımlanan bir kraliyet bildirisiyle onaylandı.
Ama Fransız Katolik din adamları Huguenot'ın haklarının geri alınması için çabalarını sürdürdüler. Binlerce Protestanın genel olarak taciz edilmesi ve inanç değiştirmeye zorlanması yıllarca sürdü. Sonunda 18 Ekim 1685'te XIV. Louis Nantes Fermanı'nı yürürlükten kaldırdı. Bunu izleyen birkaç yıl içinde 250 bini aşkın Fransız Protestanı İngiltere, Prusya, Felemenk ve Amerika'ya göç etti.
18. yüzyılın ilk yarısında Huguenot bütünüyle ortadan kalkmış gibiydi. XIV. Louis 1715'te Fransa'da Protestanlığı tümüyle yasakladığını ilan etti. Buna karşılık aynı yıl Huguenot Nimes'de Protestan Kilisesi'ni yeniden oluşturmak üzere bir konferans topladılar ve sayıca çok azalmakla birlikte ülkedeki varlıklarını korudular.
1745'ten 1754'e değin Huguenot'a yönelik baskılar yeniden arttı. Ama artık Fransız kamuoyu bu baskılara karşı çıkmaya başlamıştı. Katolik din adamlarının şiddetli muhalefetine karşın 1787'deki bir fermanla Huguenot'ın yurttaşlık hakları kısmen tanındı. 1789'da, Fransız Devrimi sırasında Ulusal Meclis din özgürlüğünü kabul ederek Protestanların tüm devlet görevlerine ve her türlü mesleğe girebilmelerini sağladı.