Kısas

Kısas ilkesi temelde bir şahsın işlediği suça eşdeğer şekilde cezalandırılması esasına dayanır. Yani bir kişi bir başkasının gözünü çıkardıysa gözü çıkartılır, dişini kırdıysa dişi çıkartılır, kolunu kopardı ise kolu kopartılır, öldüren öldürülür.

Tarihi

Kısas en eski cezalandırma yöntemlerinden birisidir. İlk uygulamalar Hammurabi kanunlarına dayandırılır. Hammurabi kanunlarına göre bir insan başkasının gözünü çıkarsaydı onun da gözü çıkarılırdı, kemiğini kırsaydı onun kemiği, dişini kırsaydı dişi kırılırdı. Ayrıca bir insan bir beyin/ünlü kişinin kızını öldürdüğü zaman onun kızı da öldürülürdü.[1]

Kuran'da Kısas

Şeriat cezalarında kısas cezası Kur'anın Şûrâ sûresinin 40. ayetine dayandırılır; Farklı biçimlerde tercüme edilen [2] ayetin diyanet vakfına göre anlamı şöyledir;

"Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah’a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez."

''Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi. Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir.'' (2/178)

"Akıl sahipleri için kısasta hayat vardır. Kendinizi korumanız umuduyla". (2:179)

''...Hürmetler ve yasaklar karşılıklıdır. O halde, azgınlık edip size saldırana, size saldırdığı şekilde ve ölçüde saldırın...'' (2/194)

''O Kitap'ta onlar üzerine şöyle yazmıştık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş. Yaralamalar karşılığında da kısas...'' (5/45)

''Kötülük kazananlara ise kötülüğün miktarınca karşılık vardır...'' (10/27)

''Eğer ceza verecekseniz, size yapılanın misliyle cezalandırın. Eğer sabrederseniz, elbette bu, sabredenler için daha hayırlıdır.'' (16/126)

Türk Anayasasında Eşitlik İlkesi

1982 Anayasasının “Kanun Önünde Eşitlik ” başlığını taşıyan 10’uncu maddesi şöyle demektedir: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar”.

Eleştiriler

Kısas ile cezalandırma yöntemi bir eşitlik ilkesi gibi görünse de uygulamada tam bir eşitlik sağlanmaz. Örneğin failin hür bir insan olması durumunda bir köle ile hür insan arasında kısas uygulanmaz.

Kısasın eşitlik ilkesi olarak değerlendirilebilmesi için cezanın eşdeğer olarak uygulanmasının yanında suçlu şahıslar arasında fark gözetilmemesi gerekmektedir. Eşitlik ilkesi ya da kuralı, bütün hukuk sistemlerinin temelini oluşturan en belirgin hukuk kuralıdır.

Ayrıca bakınız

Kaynaklar

This article is issued from Vikipedi - version of the 9/27/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.