Kızıl Tugaylar
Kızıl Tugaylar (İtalyanca: Brigate Rosse, kısaca BR ) 1970 yılında Alberto Franceschini, kız arkadaşı olan Margherita "Mara" Cagol ve Renato Curcio tarafından kurulan solcu militan bir örgüttür. Marksist Kızıl Tugaylar örgütünün amacı silahlı mücadele vererek devrimci bir devlet kurmak ve İtalya'yı Batı Bloğu'ndan çıkarmaktı.
1978 yılında İtalya Hristiyan Demokrat Partisi (Democrazia Cristiana) başkanı ve İtalya Başbakanı Aldo Moro'yu kaçırdılar ve öldürdüler. 1984'teki bölünmenin ardından iki fraksiyona ayrılan örgüt 1989'da Soğuk Savaş'ın bitimine kadar zorlukla ayakta kalabildi ve şu anda orijinal üyelerinden hiçbiri kalmamış zayıf bir örgüt konumundadır. 1970'ler boyunca Kızıl Tugaylar yaklaşık 14,000 şiddet eyleminden sorumlu tutulmuşlardır.
Örgütün sloganı "Bir kişiyi vur, yüz kişiyi eğit" olmuştur. Eylemlerine ufak çaplı kundaklama ve bombalamalarla başlayan örgüt 1974 yılından itibaren devletin kalbine saldırma stratejisini benimsemiştir. Bu plan dahilinde savcılar, yargıçlar, güvenlik güçleri, profesörler, teknokratlar hedef seçilmiş; birçok kişiye suikast yapılarak öldürülmüştür. Bu stratejinin ilk eylemi de 1974 yılında Cenova'da kaçırılan yargıç Mario Sossi olmuştur.[1] İtalya çapında ses getiren bu eylemden sonra Mario Sossi serbest bırakılsa da Kızıl Tugaylar'ın eylemleri şiddetini arttırarak devam etmiştir.[1]
Aldo Moro'nun öldürülmesi
Kızıl Tugaylar'ın tartışmasız en çok ses getiren eylemi ise 1978 yılında Aldo Moro'nun kaçırılmasıdır. Moro'yu 55 gün rehin tuttuktan sonra isteklerinin yerine getirilmediğini öne sürerek kendisini öldürmüş, cesedini yol kenarına park etmiş bir aracın bagajına yerleştirmişlerdir.[1]
Kaçırılma süreci ve ardından yaşanılanlar 2003 yapımı Buongiorno Notte filminde işlenmiştir.
Aldo Moro cinayetinden sonra İtalya çapında güvenlik güçleri tarafından sürekli takip edilen Kızıl Tugaylar 80'li yılların başında yakalanan militanların itirafları sonucunda büyük ölçüde çökertilmiş, lider kadrosunun çoğu yakalanmıştır.[1] 90'lı yıllara girilirken değişik fraksiyonlara ayrılan Kızıl Tugaylar etkinliğini büyük ölçüde yitirmiş, eylemleri yok denecek kadar azalmıştır.