İstanbul Kadıköy Lisesi

İstanbul Kadıköy Lisesi (eski adıyla Kadıköy Kız Lisesi), İstanbul'un Moda semtinde 1957'den beri hizmet vermekte olan öğretim kurumu. Karma eğitim veren bir Anadolu Lisesi'dir; bünyesinde bir kız öğrenci pansiyonu yer alır.

1957'de kız lisesi olarak eğitime başlayan okul, 2002-2003 öğretim döneminde karma eğitime geçti ve Kadıköy Kız Lisesi olan eski adı Kadıköy Lisesi olarak değişti. 2008-2009 yılından itibaren Anadolu Lisesi statüsüne geçmesine ancak tarihi bir okul olması nedeniyle adının korunmasına karar verildi. 2008 yılında okulun adı İstanbul Kadıköy Lisesi olarak değişti.

Moda Caddesi Hacı İzzet Sokak'ta bulunan okul, caddeden denize kadar uzanan geniş bahçe içindeki 3 binada hizmet verir. Binalardan birisi birinci derece tarihi eser statüsündeki[1] "Mermer Konak"'tır. 1870'li yıllarda inşa edilen konakta 1897-1929 yılları arasında Mahmut Muhtar Paşa ve ailesi yaşamıştı. Konak, Paşa'nın mirasçıları tarafından Milli Eğitim Bakanlığı'na satıldıktan sonra okul binası olarak hizmet vermeye başladı; diğer iki bina 1969 ve 1972 yıllarında konağın bahçesine inşa edildi. 17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nde okul binalarından deniz tarafından olanın kullanılamaz duruma gelmesi üzerine binaların takviye ve onarımı 2002'de tamamlandı; bu süre içinde okul eğitim öğretime Erenköy Kız Lisesi'nde öğleden sonraları devam etti[2].

Kuruluş günü 27 Şubat olan okulda, her yıl şubat ayının 4. pazarı geleneksel "Simit-Salep" günü olarak kutlanır.

Mermer Konak

Bugün okul binası olarak kullanılan tarihi konak, 1870'lerde bir levanten tarafından şu anda ismi bilinmeyen İtalyan bir mimara yaptırılmıştır ve dış cephesi mermer olduğu için "Mermer Konak" olarak anılır. Osmanlı Devleti'nde 1912'de üç ay süreyle sadrazamlık yapmış olan ünlü devlet adamı Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın oğlu Mahmut Muhtar Paşa, Mısır Hidivi İsmail Paşa'nın kızı Prenses Nimetullah Hanım ile evlendikten sonra konağı Dimitri Veldemi adlı Rum’dan satın alıp yerleşti. Mahmut Muhtar Paşa'nın Moda'ya yerleşmesi, o güne kadar levantenlerin yaşadığı Moda'ya Türk ailelerinin de gelmeye başlaması açısından önemlidir. Aile, 1897-1929 yılları arasında konakta yaşamını sürdürdü.

Gazi Muhtar Paşa, köşke merkezî ısıtma sistemi ve şebeke suyu getirtti. Bugüne kadar kullanılmaya devam eden üzeri kabartma desenli kalorifer petekleri yaptırıldı. 1908 yılında Anadolu yakasına henüz elektrik gelmemişken Mahmut Muhtar Paşa kendi özel girişimiyle bahçeye bir makine ile dinamo yerleştirtti ve köşkle bahçesine elektrik sağlandı. Köşk, 31 Mart Ayaklanması'nda toplarla kuşatıldı ve ateşe tutulmaktan son anda kurtuldu[1].

1912 yılında babasının kurduğu hükümette 90 gün süreyle Bahriye Nazırı olarak görev yapan Mahmut Muhtar Paşa, nazırlıktan ayrılıktan sonra Berlin'de sefir olarak görev yaptı; Berlin'deki görevinden sonra İstanbul'a dönüp Moda'daki köşkünde yaşamını sürdürdü[2]. Mahmut Muhtar Paşa'nın kabinesinden ayrılmasından 13 yıl sonra cumhuriyet hükümetince hakkında yolsuzluk iddiasıyla dava açıldı. 90 gün süren nazırlık döneminde Osmanlı donanması için Birleşik Krallık'a "Sultan Osman" ve "Reşadiye" isimli iki büyük zırhlı gemi siparişi verip bedelini ödemiş olan Muhtar Paşa'nın sipariş ettiği gemiler, I. Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine Osmanlı Devleti'ne teslim edilmemişti. Paşa, yıllar sonra bu konuda açılan davada "hazine hakkının kaybına sebep olduğu" gerekçesiyle yargılandı ve suçlu bulundu; gemi ve malzemelerin bedelini faiziyle ödemekle yükümlü kılındı. 1929'da verilen bu karar üzerine 22 bin altını kendi servetinden ödeyen Paşa, ülkeyi terkedip Mısır'a yerleşti. 1935 yılında Napoli'ye bir gemi seyahati sırasında hayatını kaybetti.

1952’de Mısır’da gerçekleşen ihtilal sonrası, hanedanlığa ait her şeye el konulunca tüm varlığını kaybeden ailenin hayattaki fertleri İstanbul’a, köşke döndü. 1956’da borçlarını ödemek için köşkü ve içindeki eşyaları sattılar. O yıl köşk, 1,5 milyon lira bedelle kamulaştırılıp Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildi; içindeki heykeller, çeşmeler, tüm eşyalar da müzayede ile satıldı[1].

Günümüzde Emirgân'daki Sakıp Sabancı Müzesi (Atlı Köşk) bahçesinde bulunan ve 1864'te Fransız heykeltıraş Louis Doumas tarafından Paris'te yapılmış bronz at heykeli, Mermer Konak'ın bahçesinde bulunan ve müzayedede satılan heykellerdendir. Bronz at, Vehbi Koç ile Hacı Ömer Sabancı arasında çekişmeli bir arttırma sonucu Hacı Ömer Sabancı'nın oldu ve Emirgân'daki köşkün önüne yerleştirilerek köşkün "Atlı Köşk" adını almasına sebep oldu. Türkiye'nin ilk beş yıldızlı oltellerinden olan Elmadağ'daki Divan Oteli'nin simgesi haline gelen geyik heykeli ise Mermer Konak'ın arka bahçesinde bulunmaktaydı ve aynı müzayedede Vehbi Koç'a satılmıştı[1].

Okulun Geçmiş Müdürleri

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 4/27/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.