Kaknüs kuşu
Kaknüs veya musikar,[1] büyük bir gagası ve gagasında yüzlerce delik bulunan, rüzgar esmesi sonucu bu deliklerden nağmeli sesler çıkaran ve bu şekilde musikinin doğuşuna öncülük ettiğine inanılan büyük mitolojik bir kuş. Musiki kuşu olarak da bilinen kaknüs, kuğu anlamına gelen Yunanca kökenli kiknos (Cygnus) kelimesinden gelmektedir.[2]
Bu kuşun güzel sesini duyarak etrafına doluşan küçük kuşları yiyerek beslendiği ifade edilir. Bin yıl yaşayıp daha sonra Feniks gibi küllerinden yeniden doğmak için ormanlardan odun toplayıp bunları kanatlarını süratle çırparak tutuşturduğuna ve kendini yanan ateş ile yaktığına inanılır.
Edebiyatta kullanımı
Ferîdüddîn-i Attâr'ın Mantık-ut Tayr adlı eserinde şu şekilde anlatılmaktadır:
“ | Vatanı Hindistan olan Kaknüs’ün güzellikte eşi benzeri yoktur. Ney’e benzeyen uzun ve kuvvetli gagasında yüze yakın delik vardır. Her delikten farklı bir ses çıkar ve çıkan her ses, başka bir nağmenin ifadesidir. Kaknüs öttüğü zaman, diğer bütün kuşlar susar. Onun sesinin güzelliği hepsinin aklını başından alır. Ömrü bin yıla yakın olan Kaknüs’e öleceği vakit hissettirilir. Kuş, ölüm vakti yaklaştığında topladığı çalı çırpının ortasına geçer ve çeşitli nağmelerle feryada başlar. Gagasındaki her delikten ruhunun bir tarafına ait farklı bir nağme çıkar. Ölüm korkusundan hazan yaprağı gibi titrer. Yakıcı feryatlar, âdeta gönüllerden kan damlatır. Kaknüs nihayet bir nefeslik ömrü kaldığı an kanatlarını şiddetle çırpar ve kanatlarından çıkan kıvılcımla alev alır. Çıkan ateş, kuşun çevresindeki çalı çırpıyı da tutuşturur ve nihayetinde kuş tamamıyla yanar. Hiç ateş kalmadığı bir anda Kaknüs’ün külünden başka bir Kaknüs yaratılır.[3] | ” |
İran edebiyatından Türk edebiyatına geçen kaknüs, divan edebiyatında kullanılan unsurlardan biridir. Zâtî'nin divanında geçen bir beyit:[2]
|
Ey Zâtî, duyduk ki ahının ateşi Kaknus’u yakmış |
Beyitte kendisine seslenerek kendi şiirinin etkisini başkalarından duyan bir yabancı gibi davranarak tecahül-i arif yapan şair, şiirlerindeki ateşin okuyanlara sirayet ettiğini ve bu ateşle de Kaknus kuşunun yandığını ifade ederek Kaknus-ateş birlikteliğine gönderme yapmaktadır.
Fuzûlî divanında bir kullanımı:
|
Kavuşma meyli yârin meclisinin sazı gibi boynumu eğmiş. |
Musikar kelimesini hem Kaknüs kuşu hem de saz anlamında kullanarak tevriye yapan şair, Kaknus kuşunun gagasından çıkan seslerle müziğin bulunduğuna inanılmasına da gönderme yapmaktır.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ↑ "Genel Türkçe Sözlük". TDK. http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=musikar&ayn=tam. Erişim tarihi: 2 Ağustos 2009.
- 1 2 Kübra Eskigün. "Klasik Türk Şiirinde Efsanevi Kuşlar.". kutuphane.ksu.edu.tr. 16 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150616052906/http://kutuphane.ksu.edu.tr:80/e-tez/sbe/T00657/kubra_eskigun_tez.pdf. Erişim tarihi: 9 Ağustos 2009.
- ↑ Odabaşı, Hüseyin. "Yeniden Var Olmak". Sızıntı Dergisi. http://www.sizinti.com.tr/ziyaretciler.php?DAMLALAR&DAMLAGOSTER&DAMLAID=4958. Erişim tarihi: 2 Ağustos 2009..