Kanserojen
A kanserojen insan veya hayvan kansere neden olma kapasitesine sahip bir maddedir. bir madde teşvik etmek veya kanser ağırlaştırmak biliniyor, ancak varsa mutlaka kansere neden olmaz, aynı zamanda bir kanserojen denebilir. Orada kansere neden olduğuna inanılmaktadır çok şey olmasına rağmen, bir maddenin sadece kanserojen varsa onun kanserojen önemli kanıtı olarak kabul edilir.
A kanserojen deoksiribonükleik asit hareket edebilirler (DNA), tehlikeli değişimler, neden ya da hücre bölünmesi hızını artırmak için çalışabilir. Hücre bölünmesi bu değişiklik DNA değişikliklerinin olasılığını yükseltmek için çalışabilir. Bazı kanserojen başka şekillerde de kanser gelişimini teşvik eder.
Önemli olan karsinojenler kanser her maruz kaldıktan sonra yol açmayan unutmayın. kanserli değişiklikleri üst düzey aşağıdaki Bazı neden, uzun pozlama, diğerleri düşük seviyelerde ve daha kısa pozlama süreleri hasara yol açabilir süre. Ayrıca, bireyin benzersiz genetik bir kanserojen için vücudun cevabı etkileyebilir.
kanserojen davranış ve özellikleri için test insan denekler etik olmayan, deneklerin sağlığı için tehlikeli saymıyorum kabul edilir. Bu tür hayvanlar genellikle kanserojen testleri için kullanılır gibi. Ayrıca, insan ve hayvanlardan elde edilen hücre kültürlerinde test kullanılmaktadır. Bilim insanları da olsun ya da olmasın kanserojen olan belirlenmesinde moleküler düzeyde maddelerin etkilerini düşünün. maddelere maruz kalma ve kanser gelişimi arasındaki bağlantıların kanıtı da kabul edilir.
Birçok madde kanserojen olarak tespit edilmiştir. Bazı yaygın bilinen kanserojen asbest, radon, bazı pestisitler, arsenik ve tütün dumanına içerir. Dumansız tütün bilinen bir kanserojen de olabilir.
Önemli bir kanserojen bir yaşam için hayati kaynaklanmaktadır. Paz kanserojen olan ultraviyole ışınları yayar. Ultraviyole radyasyon kanser deriyi etkileyen çeşitli yol açtığı bilinmektedir.
Ne yazık ki, kanserojen plastik ve gündelik nesnelerin belirli türde aperatif yiyecek ve içecekler kadar her şeyi bulabilirsiniz. Çoğu zaman, bir madde kanserojen kullandı edilene kadar ya da uzun yıllar boyunca insanlar tarafından tüketilen olarak tanımlanan değildir. Ayrıca, birçok maddeler zor ne güvenli, tüketmek, nefes ya da kullanma, ve ne olduğunu anlamaya mümkündür kanserojen söylense de değildir.
bazı durumlarda, insan için yararlı maddeler de kanserojen bulunmaktadır. Klor böyle bir karsinojendir. Klor yararlı banyo, içme suyu dezenfeksiyonu için ve yüzüyor. Aynı zamanda, onun yan akciğer kanseri de dahil olmak üzere hastalıkların bir dizi, neden yeteneğine sahiptirler.
Deney hayvanlarına uygulandığında tümörlerin oluşmasına yol açan ajanların varlığı ortaya konmuştur. Bunlara karsinojen, kanserojen veya onkojen gibi adlar verilmiştir.Karsinojenik ajanlar fiziksel,kimyasal,biyolojik kökenli olabilir.
1.KİMYASAL KARSİNOJENLER En büyük grubu oluşturan karsinojenlerdir. Karsinojenik etki yapan kimyasal maddeler birbirinden farklı yapı gösterirler. Polisiklik aromatik hidrokarbonlar; 1-2 benzenzantrasen, 3-4 benzpyrene Aromatik aminler; Bunların karsinojenik etkisi anilin boya endüstrisinde çalışan işçilerle mesane kanserlerinin görülmesi üzerine ortaya çıkmıştır. Asıl karsinojenik etkinin 2 naftilamin olduğu anlaşılmıştır. Azo Bileşikleri; Sanayide boya maddesi olarak kullanılan bu bileşikler hangi yolla verilirse verilsin genelikle karaciğerde tümör oluştururlar.
Kimyasal karsinogenezisde 2 basamak vardır.İnisiasyon ve Promosyon İnisiasyon; Karsinojenik ajanın yeterli dozunun alınmasıyla başlar. Sadece inisiasyon tümör oluşumu için yetmez.İnisiasyon kalıcı DNA hasarı yani mutasyon yapar. Hızlı ve irreversibldir.Promosyon; İnisiasyondaki hücreleri indükler ama kendileri nontümörojeniktir. Promoterler DNA’yı direkt etkilemez ve reversibldir. Bunlar hücresel proliferasyon yoluyla ek mutasyonlara duyarlı olurlar. İnisiasyona uğramış hücrelerle multipl promoter uygulanımı arasında yeterince uzun süre gelişirse tümör oluşmaz.
Karsinogenezisin İnisiasyonu:Karsinogenezi başlatan kimyasallar yapısal olarak değişiktir. 2 kategoriye ayrılır.Direkt etkili bileşikler ve İndirekt etkili veya prokarsinojenler.Her ikisinin ortak özelliği yüksek reaktif elektrofillerdir. Hücrenin nükleofilik bölgesiyle reaksiyona girebilir. Elektrofilik reksiyonlar hedef hücrede bazı elektron zengin bölgeleri etkiler ki bunlar DNA,RNA dır.Kimyasal karsinojenlerin moleküler hedefi DNA’dır.DNA’da tamir edilemeyen değişiklikler inisiasyon proçesinin ilk basamağında gereklidir. Değişikliğin kalıtsal olabilmesi için hasarlı DNA’nın replike olması gerekir.Bu nedenle inisiasyon olması için karsinojenin değiştirdiği hücrelerin en az bir siklus proliferasyon göstermelidir ki DNA değişiklikleri kalıcı olsun.
Karsinogenezisin Promosyonu;Bazı kimyasal maddelerin karsinojen etkisi proöoter uygulanımı sonucu oluşur. Kendileri tümörijenik değildir. İnisiasyon uygulanım ile preneoplastik veya hiperplastik lezyona zemin hazırlar. Bunu takiben promoter uygulanımı mutant hücrenin klonal ekspansiyonunu sağlar. Proliferasyona zorlanan inisiasyondaki hücrelerde ek mutasyonlar olur. Ve malign tümör gelişir. Direkt etkili Karsinojenler;Alkilleyici ajanlar, Acylating ajanlar. İndirekt etkili ajanlar;Polisiklik aromatik hidrokarbonla,Aromatik aminler,Mikrobiyal ürünler
2.FİZİKSEL KARSİNOJENLER Güneş Işını ve Ultraviyole;Karsinojenik etkinin nedeni olarak ultrviyole ışınlarının DNA molekülünde yol açtığı mutasyonlar gösterilmektedir. Radyasyon;Güçlü onkojendir. Kromozom kırığı, translokasyon ve nokta mutasyonu olur. Latent periyot uzundur. Ek mutasyonlar ve çevresel faktörler olaya eklenir.
3.VİRAL KARSİNOJEN AJANLAR Viruslerin hepsi onkojenik etki göstermez. Hayvanlarda tümörlere yol açan 150 kadar virus bulunmuş. Bunlardan 1/3’ü DNA yapısında diğerleri RNA yapısındadır. DNA virusleri arasında papova ve herpes virusleri, Epstein Barr Virusu (EBV), Hepatit B virusu, Papilloma virusü sayılır. RNA Virusleri ise HTLV-1, fare meme kanseri, fare lösemi virusu. Transforme olan DNA virusu konakçı hücre genomu ile stabl bağlantı kurar. İntegre virus replikatif siklusunu tamamlayamaz.
4.HORMONLAR Uzun süre yüksek dozda verilen hormonların tümöre yol açtığı gösterilmiştir. İnsan tümörleri etyolojisinde hormonal etkiyi gösteren en iyiörnek yüksek östrojen salgılanması ile birlikte bulunan granuloza hücreli tümörlerde, endometriyumda önce hiperplazi daha sonra kanser gelişimidir. Genel kanıya göre hormonlar kokarsinojenik etkiye sahiptir.