Kantemiroğlu Edvarı
== Ç O K _ P U Ş T S U N U Z _ A-Q ==
Ç O K _ P U Ş T S U N U Z _ A-Q
== Ç O K _ P U Ş T S U N U Z _ A-Q == Kantemiroğlu Edvarı 17. yüzyıl sonlarında İstanbul'da yaşamış bir Romen soylusu olan Dimitri Kantemiroğlu tarafından yazılmış mûsikî bilimi hakkında Türkçe kitaptır. Tam adı Kitab-ı İlmi'l-Mûsikî âlâ Vechi'l-Hurûfât yahut İşârât-i Perdehây-ı Mûsikî olup, kısaca Kantemiroğlu Edvarı diye bilinir. Ebced notası ile yazılmış 17. yüzyıl ve öncesine ait yüzlerce eser notası ihtiva ettiği için çok değerli bir kaynaktır.
Eserin tek yazma nüshası vardır. Müzikolog ve bestekâr Yalçın Tura tarafından hazırlanan yorumlu metni 2001 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Bu yayında, eskiyazı asıl metin (tıpkıbasım), metnin transkripsiyonu, ve metnin günümüz Türkçesine aktarılmış şekli mevcuttur. Ayrıca eserin aslında ebced notası ile kaydedilmiş olan mûsikî eserlerinin tümünün batı notasına çevrilmiş şekilleri de kitapta yer almaktadır. Kitaba, örnek eserlerin icra edildiği müzik diski de eklenmiştir.
Yalçın Tura kitabıyla ilgili eleştiriler
Yalçın Tura'nın kitabı içerdiği geniş bilgiler dolayısıyla müzikoloji açısında çok değerli bir kaynak teşkil etmektedir. Ancak bazı yönleri uzmanlar tarafından eleştirilere hedef olmuştur. Eserin adının Mûsikiyi Harflerle Tespit ve İcrâ İlminin Kitabı şeklinde günümüz Türkçesine aktarılması hatalı bulunmuştur. Eskiyazı metnin bütün olarak değil, sayfalara serpiştirilerek verilmesi bazı uzmanlarca uygun görülmemiştir. Kitapla birlikte verilen müzik diskinde, eserlerin olması gerekene göre çok ağır tempoda icra edildiği ileri sürülmüştür. Bu sebeple, eserlerin müzik estetiği açısından taşıdığı değer ortaya çıkamadığı söylenmiştir.
Kantemiroğlu Edvarı'nın asıl değeri ihtiva ettiği notalar sebebiyledir. Yalçın Tura neşrinde batı notasına çevrilen eserler günümüzde geçerli olan nota yazım usûlüne uymamaktadır. Tura bunu Kantemiroğlu'nun eserinde rastladığı bir açıklama sebebiyle yaptığını ifade etmiştir. Ancak böylesi zayıf bir karîneye dayanarak yapılan işlemin, neşredilen kitabın değerine gölge düşürdüğü düşünülmektedir. Profesyonel sanatçılar dahil, bu notalara bakıp eserleri icra etmenin çok zor olduğu iddia edilmiştir. Bu haliyle kitap Sümer veya Asur müziğini günümüze aktaran, uygulama imkânı olmayan akademik eserlere eşdeğer bulunmuştur. Oysa Kantemiroğlu Edvarındaki eserler ölü bir mûsikiye ait değildir.
Bazı müzikologlar Kültür Bakanlığının Kantemiroğlu Edvarı'nın tıpkıbasımını yeniden yapmasını talep etmektedirler. Ayrıca eserin notaları dügâh=la olacak şekilde, günümüzde geçerli olan notasyona göre yeniden yayınlanması istenmektedir.