Karagün
Sanatçı | Avni Lifij |
---|---|
Yıl | 1923 |
Tür | Tuval üzerine yağlıboya |
Boyutlar | 93 cm × 118 cm (37 in × 46 in) |
Konum | Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Ankara |
Karagün, Avni Lifij'in 1923 tarihli yağlıboya tablosu.
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’ndedir. Kurtuluş Savaşı öncesinde işgale uğrayan yurdun perişan halini anlatır. Fransız romantiklerinin sanat anlayışına yakındır.
Tabloda Kurtuluş Savaşında düşmanın yakıp, yıktığı bir köy kalıntıları kenarında giysileri parçalanmış, tecavüz edilip öldürülmüş bir kadın ile ölen bebeği resmedilmiştir. Ölen kadın ile bebeği tabloda ana objeyi oluşturur. Bebek, ters dönmüş beşiğin altnda sırtı annesine uzanmış olarak yatar ve sadece ayağı görünür. Kadının üzerinde olduğu kilimler, beşik, siyah kartal tablonun konusunun arka plan ögeleridir ve sanatçı tarafından allegorik anlamlar yüklenmiştir.[1] Ölmüş kadın ve bebeği, Türk Ulusunun yok oluşunu anlatır[2]. Çocuğun beşiği üzerine konan kartal ve süzülüp gelen diğer kartallar düşman güçleridir.
Ressam bu eseri, Kurtuluş Savaşı’nın sonunu anlatan Akgün adlı eseri ile birlikte tasarlamıştır. Lifij, 1922’de Mudanya Mütarekesi için görüşmelerin devam ettiği günlerde Bursa’ya giden Mustafa Kemal Paşa’yı görebilmek için eşi ve birçok öğretmen ile birlikte İstanbul’dan Bursa’ya gittiğinde kendisiyle tanışma fırsatı bulmuş ve Ankara’ya davet edilmişti.[2] Bu davet üzerine gittiği Ankara’da, Genelkurmay Başkanlığı tarafından dört ay konuk edilen sanatçı, bu sırada Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcını ve sonunu anlatan iki tablo yapmaya karar verip söz konusu yapıtları tasarladı.[2]
“Karagün”, Fransız General D’esperey’in İstanbul’a bir atın üzerinde girişinin ertesi günü Süleyman Nazif’in “Kara Bir Gün” başlığıyla Hadisat gazetesinde yayımladığı ünlü yazısından sonra tarih literatürüne giren ve Türk topraklarının işgalini anlatan bir ifadedeydi. “Akgün” Türkiye’nin işgalci orduları denize döktüğü 9 Eylül 1922 günün simgeleyen bir ifade haline gelmişti. Sanatçı, Karagün ve Akgün adını vereceği yapıtlar üzerinde çalışmaya Ankara dönüşü başlamış ve bir yılda tamamlamıştır.