Konglomera

Konglomera, kum ve çakılların basınçla birleşmesi ve zamanla sertleşmesi sonucu oluşan kütlelerdir.

Antik Çağ'da özellikle sağlam olması istenen sütun gibi yapılarda kullanılmıştır.

Konglomera (güllü mermer)

Konglomera

İrili ufaklı yuvarlak çakıllardan oluşan sedimenter kayaç olup, ince taneli çimento ile bağlanmıştır. Diğer bir deyişle; yuvarlanmış, köşeli yüzeyler göstermeyen çakıl veya kaya bloklarının doğal bir madde ile çimentolanmasından oluşurlar. Bu doğal çimento silisli, kireçtaşlı, demir oksit'li olabilir. 2 mm'den daha iri yuvarlak parçalardan oluşan, taşlaşmış tortul kayaç yuvarlak olma özelliğiyle, köşeli kırıntılardan oluşan breşten ayrılır. Konglomeralar içerdikleri malzemelerin ortalama boyutuna göre, ince çakıl, iri ya da koca çakıl ve kocataş olmak üzere başlıca üç gruba ayrılır. Konglomeralar, litolojik özelliklerine, boyut ayrışma derecelerine ve matris bileşimlerine göre sınıflandırılır. Bu ölçütlerin hepsi malzemenin oluşumuna ilişkin ögelerdir. Başlıca iki tür konglomera vardır;[1]

Konglomera türleri

Genel olarak aynı litolojik yapıya sahip olan, iyi ayrışmış (yani, boyutları az çok benzer) ve yoksul matrisli olanlar,

Heterojen litolojik yapılı, kötü ayrışmış zengin matrisli olanlar.

Malzemenin boyut ayrışma derecesi çökelme biçiminin bir sonucudur. İyi ayrışmış konglomeralar normal su akıntılarının ürünüdür. Buna karşılık çamur akıntılarında ya da su altı kaymalarında olduğu gibi hızlı çökelmeler sonucunda kötü ayrışmış konglomeralar ortaya çıkar iyi ayrışmış konglomeralar uzun süreli aşınma ve birikme süreçleri ve kararsız minerallerin kaybı yoluyla oluşur. Bu tür konglomeralar daha çok kuvars ya da çakmaktaşı ağırlıklı ince çakıllardır. Kötü ayrışmış konglomeraların matrisi ise daha çok kil ya da kumdan oluşur; bunlara grovak konglomera denir. Kararsız mineraller içeren kötü ayrışmış konglomeralar, birikinti yelpazelerinde ve yoğunluk akıntılarında (çok bulanık dip akıntıları) görüldüğü gibi, hızlı mekanik aşınmaların ve birikmelerin gerçekleşmiş olduğuna işaret eder. İyi ayırmış olanların tersine,bu tür oluşumlar genellikle kalındır ve uzamsal dağılımları sınırlıdır. Buzullarca biriktirilen konglomeralar da kötü ayrışmış türdendir. Antik Çağ'da özellikle sağlam olması istenen sütun gibi yapılarda kullanılmıştır. Konglomeraları oluşturan büyük çakıllar, nehir ve derin derelerin ağzında, kıyılara yakın yerlerde, alüvyon yataklarında ve deltalarda yığılır. Konglomeralarda ki çakıllar ekseriya kuvars, kireçtaşı ve kuvarsittir. Yuvarlanmış kayaçlardan oluşan bu çakıllar bazen magmatik, başkalaşıma uğramış yahut sedimenter kökenli olabilir.

Konglomeraları oluşturan büyük çakıllar, nehir ve derin derelerin ağzında, kıyılara yakın yerlerde, alüvyon yataklarında ve deltalarda yığılır. Konglomeralardaki çakıllar ekseriya kuvars, kireçtaşı ve kuvarsittir. Yuvarlanmış kayaçlardan oluşan bu çakıllar bazen magmatik, başkalaşıma uğramış yahut sedimenter kökenli olabilir.[1]

Konglomera tipleri

Konglomeralar doğal çimento ve çakıl bileşimlerinin yanı sıra çakıl boyutları arasındaki ilişkiye göre isimlendirilirler. Buna göre:

Çakıltaşı kullanım alanları ve Türkiye Çıkarıldığı yerler

Döşeme ve süsleme sanatında kullanılan çakıl taşı, deniz kıyısı ve akarsu yataklarında bulunan, mekanik aşınma sonucunda yuvarlaklaşmış, genellikle sert ve küçük boyutlu kayaçlara verilen isim olup halk arasında çakıl olarak da anılmaktadır. Deniz kıyısı ve dere yataklarında bulunan bu taşların boyutları 20–60 mm arasında değişmekte olup, bazı yörelerde ÇAKIL TAŞI veya DERE TAŞI, bazı yörelerde ise YAĞMUR TAŞI olarak isimlendirilmektedir. Kocataş ise 200 mm'den büyük olanlara verilen isimdir. Bu taşları biçimlendiren buzul, rüzgar ve su gibi etkenlerdir. Ayrıca peyzaj mimarisinde de kullanılmakta olan çakıl taşı, döşendiği mekanlarda dekoratif olduğu kadar, sıcak ve soğuktan da etkilenmeyecek bir dayanıklılığa sahiptir. Bugün eski tarz döşemeler, günümüzün çağdaş mimarisi ile buluşturularak eski güzelliklere yeniden hayat verilmektedir. Çakıl taşı Türkiye'de yoğun olarak Akdeniz'de çıkarılır ve deniz kenarlarında oluşan fiziksel tortul bir kayaç'dır. [2]

Konglomera ve breşler

Çeşitli kayaç parçalarının akarsu ortamında uzun mesafeler boyunca taşınıp, orta-iyi derecede yuvarlaklık kazanması sonucu oluşan, tane boyu 2 mm'den büyük çakıl ve blokların kum ve doğal çimento ile bağlanıp pekişmesiyle konglomera adı verilen sedimanter kayaçlar meydana gelir. Kesilerek plaka halinde getirilen konglomeralar parlatıldıktan sonra inşaatlarda kaplama malzemesi olarak kullanılır. Konglomeralarda çakılların yaklaşık aynı sertlikte olması ve çimento ile iyi bir şekilde birleşmiş olması istenir. Çimentonun boşlukları doldurma derecesi iyi değilse kayaç boşluklu olur. Çakılları yuvarlak olan konglomeralara puding denilmektedir. Bu tür mermere örnek olarak Hereke Pudingleri verilebilir. Mermerlerin tektonik hareketlerle kırılıp parçalanması sonucu oluşan köşeli çakıllar kimyasal yolla çökeltilmiş bir çimento ile bağlanırsa breşler oluşur. Çimentonun rengi kırılan parçalardan farklı olduğu için, breşler cilalandığı zaman damarlı ve çok renkli güzel bir görünüm arz ederler.[2]

Türkiye'deki konglomera ve breş dağılımları

  1. Bilecik, Gülümbe - söğüt mermerleri
  2. Bursa, Orhaneli mermerleri
  3. Sakarya, Harmantepe - dokurcun gri mermerleri
  4. Gebze, kutluca fosilli bej mermerleri
  5. Ankara, Haymana bej mermerleri
  6. İskenderun siyah mermerleri
  7. Konya, Bozkır kahverengi-kızıl mermerleri
  8. Adana, Toros bej mermerleri

Kaynakça

  1. 1 2 3 http://www.guvenmaden.com/index.php?option=com_content&view=article&id=2:konglomera&catid=1:ueruen&Itemid=4
  2. 1 2 http://www.dogaltassektoru.com/2009/12/turkiyedeki-dogal-taslarn-tanmlar
This article is issued from Vikipedi - version of the 8/19/2015. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.