Yemen Arap Cumhuriyeti
Yemen Arap Cumhuriyeti الجمهورية العربية اليمنية | |||||
| |||||
| |||||
Başkent | San'a | ||||
Yönetim | Cumhuriyet | ||||
Cumhurbaşkanı | |||||
- 1962-1967 | Abdullah Sallal (ilk) | ||||
- 1978-1990 | Ali Abdullah Salih (son) | ||||
Tarihi | |||||
- Kuruluş | 27 Eylül 1962 | ||||
- Birleşme | 22 Mayıs 1990 | ||||
Nüfus | |||||
- 1990 | 7.160.981 | ||||
Yemen Arap Cumhuriyeti (Arapça: الجمهورية العربية اليمنية), Kuzey Yemen olarak da bilinir, 1962 ile 1990 arasında bugünkü Yemen'in kuzey kesiminde var olmuş ülke. 22 Mayıs 1990'da Güney Yemen olarak bilinen Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti'yle birleşmesiyle bugünkü Yemen kurulmuştur.
Tarih
I. Dünya Savaşı'nın sonunda Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesiyle 1911'de Osmanlılardan tam bir özerklik elde etmiş olan İmam Yahya, San'a'yı başkent edinerek bugünkü Yemen'in kuzeyinde bağımsız bir devlet kurdu.
Şii Zeydi yönetimine karşı muhalefeti baskıcı yöntemlerle sindiren İmam Ahmed (hükümdarlığı 1948-62) ölünce, bir veraset bunalımı başladı. 19 Eylül 1962'de yasal varis Muhammed el-Bedr tahta çıktı. Ancak kısa süre sonra Abdullah Sallal öncülüğündeki bir ordu darbesiyle imamlık yıkılarak cumhuriyet ilan edildi. Yeni sultanı deviren bu darbeyle, Geçici Anayasa (31 Ekim) uyarınca tüm yetkiler, sosyalist tipte, tarafsız ve Panarapçı, Cemal Abdül Nasır yanlısı bir siyasal programın uygulanması için Albay Sallal başkanlığındaki bir ulusal konseye verildi. Yeni devrimci rejim ABD tarafından tanınırken (Aralık 1962), Suudi Arabistan'a sığınan İmam Muhammed el-Bedr bir sürgün hükümeti kurdu (Ekim 1962) ve Suudi Arabistan'ın desteğiyle ülkenin kuzeyinde bir direniş örgütlendi.
Yeni adıyla Yemen Arap Cumhuriyeti (Kuzey Yemen) çok geçmeden Mısır'ın desteklediği cumhuriyetçilerle Suudi Arabistan'dan yardım alan Şii el-Bedr yanlıları arasında kanlı bir iç savaşa sürüklendi.[1] Tarafların belli bölgeleri denetim altında tuttuğu bu iç savaş boyunca, cumhuriyetçi yönetimin reformları kent ve kasabalarla sınırlı kaldı. Yemen İç Savaşı için bir dönüm noktası olan 1967 Arap-İsrail Savaşı'nın ardından Mısır ve Suudi Arabistan'ın Yemen'deki birliklerini çekme konusunda vardıkları antlaşmaya karşın, çatışmalar siyasal bir uzlaşmanın sağlandığı 1970'e değin sürdü.
Abdullah Sallal'ın Kasım 1967'de devrilmesinden sonra Kadı Abdurrahman İryani başkanlığında kurulan yeni yönetim siyasal bir yumuşama sağlayarak iç savaşı sona erdirirken Suudi Arabistan'la ilişkileri güçlendirme yönünde de adımlar attı. Öte yandan bir dizi hükümet değişikliğinin yarattığı istikrarsızlığa karşın, anayasanın öngördüğü kurumsal çerçeve de oturmaya başladı. Haziran 1974'te bir darbeyle yönetime el koyan Suudi Arabistan yanlısı Albay İbrahim Hamdi, anayasayı askıya almanın yanı sıra Güney Yemen'e karşı Suudi Arabistan'dan daha geniş çapta yardım alma yoluna gitti. Ekim 1975'te Hamdi , Haşitler Kabile Konfederasyonu başkanı Abdullah el-Ahmer'e yakın subayları hedef alan geniş bir temizliğe girişti ve Abdullah el-Ahmer'in başkanlık ettiği danışma konseyini dağıttı. Bu önlemin yeniden canlandırdığı kabile kaynaşması, 1977'de iç savaşa dönüştü.
Asiler ülkenin kuzeyini hızla denetim altına aldılar. Suudiler'in arabuluculuğu sayesinde ateşkes sağlandıysa da, merkezi hükümet ve kabileler arasındaki görüşmelere başlandığı sırada Cumhurbaşkanı el-Hamdi öldürüldü (11 Ekim 1977).
Binbaşı Ahmet el-Gaşmi başkanlığında üç üyeli bir başkanlık konseyi kuruldu. Suudi Arabistan'ın desteğinden yararlanan el-Gaşmi, kabile liderleriyle yapılan görüşmeleri sonuçlandırdıktan sonra bir kurucu meclis tarafından Şubat 1978'de cumhurbaşkanlığına seçildi. Bununla birlikte, kabile liderlerine verilen ödünler iç gerginliklere ve Güney Yemen'le ilişkilerde, el-Gaşmi'nin öldürülmesiyle sonuçlanan bir bunalıma yol açtı.
Temmuz 1978'de başa geçen Ali Abdullah Saleh, içeride istikrarı sağladıktan sonra daha dengeli bir dış politikaya yöneldi. Sivil organların oluşturulmasına karşın ordunun yönetimdeki ağırlığının sürdüğü bu dönemde, ülkenin Suudi Arabistan'a ekonomik bağımlılığı daha da arttı. 1983'te Ali Abdullah Saleh beş yıllık bir dönem için yeniden cumhurbaşkanlığına getirildi. 5 Temmuz 1988'de ülke tarihind eilk kez meclis seçimleri yapıldı. Adaylar, parti kurulmasına izin verilmediği için, bireysel propaganda yaptılar. Cumhurbaşkanlığı'na, üçünü kez, Salih seçildi.
Birleşme
Başlangıçta farklı yönetim sistemleri ve dış politika ittifaklarıyla karşıt konumda bulunan iki Yemen arasındaki yakınlaşma girişimleri 1970'lerin karışıklık ortamında sonuçsuz kaldı. Bu arada Güney Yemen yönetiminin desteklediği Ulusal Demokratik Cephe'nin Kuzey Yemen'deki eylemleri de ilişkileri bozan önemli bir etken oldu.
İki tarafın önemli politika değişikliklerine yöneldiği 1980'lerin ortalarında birleşme konusu ciddi biçimde gündeme geldi. Kuzey Yemen lideri Ali Abdullah Salih önce ülkedeki büyük kabileleri barıştırmayı başardı, daha sonra, 1980'lerin sonuna doğru Güney Yemen yöneticileriyle görüşemeler yaparak iki ülkenin birleşmesini gündeme getirdi. 1988 yılında bir antlaşmaya varan iki Yemen, sınır bölgesinde askerden arındırılmış bir bölge kurulmasını, sınırdan geçişin serbest bırakılmasını ve bu blgede yeni keşfedilen petrol yataklarının işletilmesini karara bağladı.[2]
Özellikle Irak ve Ürdün'ün girişimleriyle 1989'da daha da hızlanan yumuşama süreci, birleşmeyi öngören bir anayasa tasarısıyla sonuçlandı. İki ülkenin yasama meclislerinin tasarıyı onaylamasının ardından, 22 Mayıs 1990'da birleşik devletin kuruluşu ilan edildi. Böylece Yemen 150 yıllık bir ayrılıktan sonra tekrar tek bir ülke oldu.