Mar Benyamin Şimun XXI
Mar Benyamin XXI Shimun | |
---|---|
1913 öncesinde Mar Benyamin Şimun XXI | |
Kilise | Doğu Asur Kilisesi |
Piskoposluk bölgesi | Qodshanis Patrikliği |
Görevlendiriliş | 30 Mart 1903 |
Dönem bitişi | 3 Mart 1918 |
Öncül | Mar Shimun XVIII Rouel (1860/1861-1903) |
Ardıl | Mar Shimun XXII Paulos (1918–1920) |
Doğum |
1887 Qodshanis, Hakkâri, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm |
3 Mart 1918((30 yaşında) Salmas, İran |
Mar Benyamin Şimun XXI (1887 – Mart 1918) (Asurca: ܡܪܝ ܒܢܝܡܝܢ ܫܡܥܘܢ ܥܣܪܝܢ ܘܩܕܡܝܐ) Doğu Asur Kilisesi Patriği.
Hayatı
1887 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nda, Hakkâri’nin Qochanis (Konak) köyünde doğdu. Mart 1918'de Kürt ağası Simko tarafından kandırılarak öldürüldü.
Patrik Mar Şimun’un Öldürülüşü
16 Mart 1918’de Patrik bir Kürt ağası olan Simko İsmail Ağa Tarafından bir mektup aldı. Mektupta Simko’nun Patrik ile uygun bir yerde buluşup barış konusunu görüşmeyi çok istediği yazılıydı. Mektup şöyle sürmekteydi: Dilman kasabası yakınında yer alan Koni şehrine geldim ve beni ziyaretinizle onurlandıracağınız ümidindeyim, burada birlikte bir şeyler konuşabiliriz.
Bu çağrı oldukça doğal görünüyordu.Simko İngiliz subayların önerisiyle kabul ettiğimiz bir müttefiğimizdi. Askeri konum daha sonra değişmişti; biz Simko’yu müttefik kabul ettiğimizde, Ruslar iktidarda idiler. Ruslar parçalara bölündüğünde, Mar Şumun ve Simko’nun artık bir araya gelip, bundan sonra neler yapılacağı konusunda görüşmeleri gerekiyordu. Onun davetini kabul etmeye ve bir dostumuz sayarak onunla görüşmeye karar verdik.
Patrik binek arabasını hazırlattı ve birkaç Rus subayı eşliğinde ve kendi süvarilerimizden oluşan küçük bir gurubun koruması altında görüşmenin yapılacağı yere gitti. Saat dört sularıydı ki, iki atlı dörtnala gelerek bize Patrik’in öldürüldüğü haberini getirdiler. Önce inanmak istemedik, fakat Rus subayı, Binbaşı Kondriatof kendisi de yaralı halde gelip bize ayrıntıları anlatıp, bu korkunç cinayetin nasıl gerçekleştiğini söyleyince inanmaktan başka yolumuz olmadığını anladık.
“ Mar Şumun Koni şehrinde Simko ile görüşecekleri yere geldiğinde, evin çatısında ellerinde tüfeklerle bekleyen adamlar görünce önce yalnızca bizi görmek için geldiklerini düşündük. Simko Patrik’i karşılamaya çıktı, onu büyük bir saygıyla karşıladıktan sonra, birlikte çay içmek için içeri götürdü. Mar Şumun son derece büyük bir nezaket çerçevesinde barış hakkındaki görüşlerini sundu. Büyük bir içtenlikle söylüyorum ki, İran’a herhangi bir zarar vermek niyetinde olmadığımız gibi, burada kendimiz için bir yer işgal etme isteğinde hiç değiliz. Biz yalnızca Türkler’in ve diğerlerinin saldırılarından kendimizi korumaya çalışıyoruz.” Dedi.
“Simko’nun bu fikirlerine tamamen katıldığını, içtenliğine inandığını” söyledi ve “ Patrik bu olumlu konuşmaların ardından ayrılmak üzere ayaklandı. Simko ona kapıya kadar eşlik etti ve elini öptü. Simko’nun süvarileri bize yolumuzda eşlik etmek için hazır bekliyorlardı. Mar Şumun ve ben arabamızdaki yerimizi aldık ki aniden Mar Şumun’a ateş edildi ve ardından bunu çatıdan, pencerelerden, hemen her taraftan tutulan yaylım ateşi izledi. Süvarilerimizden kırk kişi kadarı ya yaralanmış ya da öldürülmüştü ve de aralarında kardeşim David’in de bulunduğu bazıları, bu karışıklık içinde Ermeniler’in oturdukları evlere sığındılar.”
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Gabriele Yonan, Çev. Erol Sever, Asur soykırımı: Unutulan bir holocaust, Pencele Yay., İstanbul, 1999.