Maria Goeppert-Mayer

Maria Goeppert-Mayer

Maria Goeppert-Mayer (28 Haziran 1906 - 20 Şubat 1972), Alman-Amerikalı fizikçi, fizik dalında atom çekirdeğinin nükleer kabuk modeli ile Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür. Marie Curie’den sonra Nobel Ödülü'ne layık görülen ikinci kadındır.

Göttigen Üniversitesi’nden mezun olan Maria Goeppert-Mayer, doktorasını atomlar tarafında soğurulan iki olası foton teorisi üzerine yazmıştır. Hazırladığı tezinin deneysel doğrulaması, o yıllarda uzak bir ihtimalken, lazerin geliştirilmesi bunu mümkün kılmıştır. Bugün iki foton soğurumu en-kesit ölçüm birimi, Goeppert-Mayer (GM) birimi ile tanımlanmaktadır. Maria Goeppert-Mayer, o sırada Johns Hopkins Üniversitesi'nde doçent olan Joseph Edward Mayer ile evlenmiş ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşmiştir. Johns Hopkins Üniversitesi, o sırlarda çok katı olarak uygulanan “adam/eş kayırma” (nepotism) kuralları nedeni ile Maria Goeppert-Mayer’i akademisyen olarak işe almamış ancak asistan olarak bir iş vermiştir. Maria Goeppert-Mayer, konusunun en özgün makalesi olarak kabul edilen “çift beta bozunması” (double beta decay) makalesini 1935 yılında asistanken yazmıştır. 1937 yılında Columbia Üniversitesi’nde, ücretsiz bir pozisyonu kabul etmiştir. Columbia’da iken, II. Dünya Savaşı sırasında Manhattan Projesi’nde, Edward Teller ile birlikte Los Alamos Laboratuvarları’nda süper bombanın geliştirilmesinde izotop ayrıştırma üzerine çalışmıştır. Savaştan sonra Şikago Üniversitesi’nde gönüllü docent olarak çalışmaya başlayan Maria Goeppert-Mayer, üniversite yakınlarındaki Argonne Ulusal Laboratuvarları’nda da uzman fizikçi olarak görev almıştır. 1960 yılında Kaliforniya Üniversitesi (San Diego) Fizik bölümünde profesör olan Goeppert-Mayer, nükleer kabukların yapısına yönelik bir matematiksel modeli konusundaki çalışması ile 1963 yılında Fizik dalında, Johannes Hans Daniel Jensen ve Eugene Wigner ile birlikte Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür.

İlk yılları

Maria Goeppert 28 Haziran 1906 yılında Prusya’nın Kattowitz (bugün Katowice) şehrinde Friederich Goeppert ve karısı Maria nee Wolf’un tek çocuğu olarak doğmuştur. 1910 yılında, ailesi altı nesildir profesör olan babası, Göttingen Üniversitesi’nden pediatrik profesörlük teklifi alınca ailesi ile birlikte Göttingen şehrine taşınmıştır. Babasına annesinden daha yakın olan Goeppert, bunu “Babam daha ilgi çekiciydi, her şey bir tarafa o bir bilim adamıydı” diye açıklamıştır. Maria Goeppert, eğitimini Göttingen’de bulunan, orta sınıf ailelerin kız çocuklarının devam ettiği Höhere Technische okulunda almıştır. Bu okul yükseköğrenimi teşvik etmesi ile ünlüdür. Maria Goeppert 1921 yılında, Suffragettes tarafından işletilen ve kız çocukları üniversiteye hazırlayan Frauenstudium devam etmiştir. 17 yaşında, normal süresinden bir yıl önce 3-4 kız ve otuz kadar erkek öğrenci ile birlikte, abitur olarak bilinen üniversiteye giriş sınavına girmiştir. Bu sınavı bütün kız öğrenciler ve sadece bir tek erkek öğrenci kazanmıştır.

1924 yılının baharında Göttingen Üniversitesi’ne giren Maria Goeppert, üniversitede matematik çalışmıştır. Yüksek bir işsizlik sorunu yaşanan o dönemde, kız öğrenciler Göttingen üniversitesinde bir tane Emmy Noether isimli kadın matematik profesörü olmasına ragmen, sözde bir eksilik nedeni ile matematik öğretmenliğine yönlendirilmekte idi, ayrıca öğrencilerin pek çoğu alacağı öğretmenlik sertifikası ile ilgileniyordu. Matematik öğretmenliği sertifikası yerine fizikle ilgilenmeye başlayan Maria Goeppert, bu konuda doktora yapmaya karar Verdi. 1930’da tamamladığı doktora tezinde “atomların iki foton soğurulması olasılığı” teorisi üzerine tamamladı. Eugene Wigner daha sonra bu tezi, konuya yoğunlaşma ve netliğin mükemmel bir örneği olarak tanımlamıştır. Tez tamamlandığı sırada, deneysel olarak doğrulanması çok uzak bir ihtimal gibi görünmesine rağmen, lazerin geliştirilmesi ile1961 yılında ilk doğrulama deneylerine yuropyum yüklü bir kristalde iki fotonlu uyarılan floresans ölçülmesi ile imkan sağlamıştır. Maria Goeppert’in bu alandaki temel katkılarını onore etmek için iki foton emilim kesit alanının ölçü birimine Goepper-Mayer (GM) birimi adı verilmiştir. Bir GM 1x10-50 cm4 s foton-1’dir. Maria Goeppert’in doktora sınav jürisi, daha sonra üçü de Nobel alacak olan Max Born, James Franck ve Adolf Otto Reinhold Windaus’den oluşuyordu. Maria Goeppert, 19 Ocak 1930 yılında James Franck’ın asistanlarından, evlerinde kiracı olarak kalan Joseph Edward Mayer ile evlendi ve Johns Hopkins Üniversitesinde kimya docenti olarak görev yap J.E. Mayer’in işi gereği Amerika Birleşik Devletlerine yerleştiler. Çiftin Maria Ann ve Peter Conrad isimli iki çocuğu oldu.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yaşamı

O yıllarda Amerika Birleşik Devletlerinde çok sıkı uygulanan “adam kayırma” kuralları gereği Maria Goeppert-Mayer’e Johns Hopkins Üniversitesi’nde öğretim üyeliği için bir pozisyon verilmedi; ancak fizik bölümünde Alman bilim adamları ile çalışmalara destek vermesi için bir asistanlık görevi verildi. Bu sayede çok az bir maaş, bir çalışma mekanı ve araştırma imkanlarına erişimi sağlanmış oldu. Bu sırda bazı dersler verdi ve 1935 yılında çift beta bozunumu başlıklı çok önemli bir makale yayınladı. Bazı okullar Maria Goeppert’e, pek çoğu “renklerin nedeni… gibi” “kadınsı” konuları içeren iş teklif ederken hem para vermeyi kabul etmemiş hem de tekliflerini bir lütufmuş gibi iletmişleridir. Sonunda Şikago Üniversitesi, ücret vermemesine rağmen, Maria Goeppert’e fizik bölümünde profesörlük kadrosu verecek kadar ciddiye almıştır. Kendisine oda verilmesine rağmen maaş ödenmemiştir. 1963 yılında İsviçre Akademisi kendisinini profesyonel olarak alınabilecek en büyük ödüle layık görüldüğünü duyurduğunda San Diego gazetesi bunu San Diegolu anne Nobel Ödülü’nü kazandı. Johns Hopkins Üniversitesi’nde Kuantum Fiziğine çok az ilgi vardı, yine de Maria Goeppert Karl Herzfeld ile çalışma imkanı buldu ve birlikte birkaç makale yazdılar. Ayrıca 1931, 1932 ve 1933 yaz aylarında Göttingen’e dönen Goepprt, Drf. Born ile çalışıp Handbuch der Physik kitabı için makale yazmıştır. Bu süreç NSDAP’nin iktidara gelmesi ve aralarında Born ve Franck’in bulunduğu akademisyenlerin işlerini kaybetmeleri ile sona ermiştir. Goeppert-Mayer ve Herzfeld sığınmacı yardım etkinliklerine katılmıştır. Joe Mayer 1937 yılında işinden atıldı. Joe Mayer bunu Fizik Bilimleri Dekanının Goeppert-Mayer’in laboratuvarda olmasının tetiklediği, kadınlar olan nefretinin bir sonucu olduğuna yormuştur. Herzfeld bu görüşü doğrulamaktadır ve Goeppert-Mayer, Franck ve Herzfeld’in Johns Hopkins Üniversitesi’nde oluşunun, üniversitede “çok fazla” Alman bilim adamının oluğu gibi bir fikir oluşturduğunu eklemektedir. Ayrıca öğrenciler Joe Mayer’in çok fazla modern fizik öğrettiği için kendisinden şikayetçi olmuşlardır. Joe Mayer, Fizik Bölüm başkanı George Pegram’ın Maria Goeppert’in ücret ödemenden sadece bir ofis verdiği Columbia Üniversitesi’nde bir pozisyon buldu. Maria daha sonra 1939 yılında Columbia Üniversitesi’ne gelen gelen Harold Urey ve Enrico Fermi ile çok iyi arkadaşlıklar kurdu. Fermi, Maria’dan daha önce araştırılmamış olan transuranik elementlerin değerlilik kabuklarını araştırmasını istedi. Thomas-Fermi modelini kullanarak, bu maddelerin de eser elementler gibi bir seri oluşturacağını ortaya koydu ve bu daha sonra doğrulandı.

Manhattan Projesi

Maria Goeppert,1941 yılının Aralık ayında ücret ödenerek yaptığı ilk profesyonel işine; Sarah Lawrence Koleji’nde bilim eğitmenliğine başladı. 1942 yılında Amerika Birleşik Devletleri 2.Dünya Savaşı’na katılınca Maria Manhattan Projesi’nde göreve aldı. Columbia Üniversitesi’nin Alışım Malzemeleri Geliştirme laboratuvarında, Harold C. Urey’in araştırma grubunda yarı zamanlı araştırmacı olarak çalıştı. Üzerinde çalıştığı proje Uranyum 235’I doğal uranyumdan ayırmak için metot geliştirmekti. Bu sırada uranyum hekzaflorid’in kimyasal ve fiziksel özelliklerini araştırdı ve ayrıştırmayı fotokimyasal olarak yapmanın yöntemlerini inceledi. O dönemde yapılamaz olarak görülen bu yöntem daha sonra lazerin geliştirilmesi ile lazerle uyararak ayrıştırma yöntemi olarak kullanılmıştır. Arkadaşı Edward Teller sayesinde Opaklık Projesi’nde göreve alan Maria, savaş dönemi programlarından biri olan termonükleer silahlar kapsamında, Teller’in “süper bombası”nın geliştirilmesine destek veren yüksek sıcaklıklarda maddenin özellikleri ve radyasyon özelliklerini araştırdı. 1945 yılının Şubat ayında kocası Joe Mayer, Pasifik Savaşı’na yollanınca, Maria çocuklarını New York’ta bırakarak Teller’in Los Alamostaki Laboratuvarı’na katıldı. Joe Mayer Haziran 1945’te Pasifik’ten beklenenden önce dönünce birlikte New York’a döndüler.

Joe Mayer, Şubat 1946 yılında Şikago Üniversitesi kimya bölümünde ve yeni kurulan Nükleer Çalışmalar Enstitüsü’nde profesör olarak görev aldı. Maria ise Fizik Bölümü’nde gönüllü doçent olarak çalışma imkanı bulmuştu. Dr. Teller’in üniversitede bir pozisyon kabul etmesi ile birlikte Opaklık Projesi’ndeki görevine devam etme imkanı bulmuştu.1 Temmuz 1946 yılında Argonne Laboratuvarları kurulunca kendisine kuramsal fizik biriminde uzman fizikçi olarak yarı zamanlı görev alması teklif edildiğinde “Nükleer fizik konusunda hiçbir şey bilmiyorum.” demiştir. Aberdeen Maryland’de kurulmuş olan  Aberdeen Proving Ground's araştırma merkezinin ENIAC bilgisayarını sıvı metal soğutmalı reaktörünün kritik problemlerini monte karlo metodu kullanarak çözmek için programlamıştır.

Nükleer kabuk modeli

Maria Goeppert-Mayer, VI. Gustaf Adolf ile Nobel töreninde birlikte yürürken (1963)

Maria, 1940’lı yılların sonlarına doğru Şikago’da ve Argonne Laboratuvarları’nda çalışırken nükleer kabuk yapısının matematiksel modelini geliştirmiş ve 1950 yılında yayımlamıştır. Geliştirdiği model neden belli sayıdaki nükleonların özellikle dengeli yapılanmalar oluşturduğunu açıklamıştır. Eugene Wagner’in büyülü rakamlar olarak tanımladığı bu sayılar: 2, 8, 20, 28, 50 82 ve 126. Enrico Fermi’nin sorduğu “Eksenel döngü eşleşmesi olduğunu gösteren bir belirti var mı?” sorusu çalışmalara başlaması için kritik bir bakış açısı sunmuştur. Maria bunun gerçek olduğunu anlamış ve çekirdeğin kapalı kabuklardan ve birbiri ile eşleşen nötron ve protonlardan oluştunu geliştirmiştir. Geliştirdiği fikrini aşağıdaki gibi açıklamıştır: Vals yapan dansçılarla dolu bir oda düşünün, bütün dansçıların etrafında daireler çizerek hareket etmektedirler ve her daire kendi içinde sınırlıdır. Bu dairesel döngü içine bir saat yönünde diğeri saat yönünün tersine hareket eden iki çift dansçı yerleştirebilirsiniz. Şimdi bir varyasyon daha ekleyelim; bu dansçıların dairesel yörüngeleri üzerinde hareket ederken, kendi etraflarında da döndüklerini ve salındıklarını düşünün, ancak bu dönme işlemini saat yönünde hareket edenlerin bazıları saat yönünün tersine diğerleri tersine yaparken; saat yönünün tersine hareket edenlerin bazıları saat yönünde diğerleri aynı hareketi tersine yapmaktadır.

Ölümü ve Anısı

Maria Goeppert-Mayer 1960 yılında Kaliforniya Üniversitesi’nde (San Diego) Fizik Bölümü’ne profesör olarak atanmıştır. San Diego’ya gelişinden hemen sonra bir kalp krizi geçirmesine rağmen uzun yıllar ders vermeye devam etmiştir. Bir yıl önce kendisini komaya sokan bir kalp krizini takiben 20 Şubat 1972 yılında San Diego’da ölmüştür. Mezarı San Diego’daki El Camino Anıt Parkı’ndadır. Ölümünden sonra Amerikan Fizikçiler Topluluğu tarafından kariyerlerinin başlangıcında olan genç kadın araştırmacılara Maria Goeppert Mayer Ödülü verilmeye başlandı. Bu ödül, kazanan, doktorasını almış kariyerlerinin başlangıcında olan kadın araştırmacıya para ödülü ve çalışmasını dört saygın kuruluşta konuşmacı olarak anlatmak için olanak, sağlamaktadır. Geçmişte çalıştığı iki üniversite de Maria Goeppert’i onurlandırmaktadır. Argonne Ulusal Laboratuvarı, Maria Goeppert anısına her yıl başarılı genç kadın bilim insanına veya mühendise ödül verirken, Kaliforniya Üniversitesi (San Diego) her yıl yapılan Maria Goeppert-Mayer Sempozyumunda kadın araştırmacıları bir araya getirip güncel bilim konularını tartışmaktadır. Venüs gezegeni üzerinde 32 kilometre çaplı bir kratere Goeppert-Mayer krateri denmiştir. 2011 yılında Amerika Birleşik Devletleri posta pullarının 3. Amerikan Bilim Adamları serisinde Melvin Calvin, Asa Gray, ve Severo Ochoa ile birlikte yer almıştır. Makaleleleri San Diego’daki Geisel Kütüphanesi’nde yer almaktadır.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

İngilizce vikipedi

This article is issued from Vikipedi - version of the 6/5/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.