Peçe

Peçe, doğal etkilerden ve kötü amaçlı bakışlardan korunmak amacıyla yüzün tamamını veya gözler hariç bir kısmını kapatmaya yarayan bir çeşit örtü.

Yemen'de peçe takmış bir kadın

Köken

Fransa Kralı VI. Charles'ın eşi Bavyeralı Isabeau

Peçe kelimesinin kökeninin Arapça piçe kullanımından geldiği bir varsayımdır. Bir diğer iddia ise İtalyanca'da küçük bez anlamına gelen "pezzoto" kelimesinden türediği yönündedir. Peçe yerine diğer dillerde bürku, nikāb, vesvesa, ruband gibi kelimeler de kullanılmaktadır. Ortaya çıkışı itibariyle Samî kavimlerinin bir geleneği olan peçenin kanıtlanabilir tarihi M.Ö. 2000 başlarına kadar gitmektedir.[1]

Kullanımı

ABD Çalışma Bakanı Frances Perkins, Franklin D. Roosevelt'in cenazesi sonrası tül peçe takarken
Suriyeli bir kadının giydiği peçe, Halep, 2010.
Peçe takmış bir dansöz

Peçe fiziksel olarak yüzü dış etkilerden koruyan bir örtüdür. Bu nedenle güneş ışınlarına karşı ve çöl ortamında rüzgarla uçuşan kumlara karşı koruma vazifesi görür. Peçe, alnın üst hizasında başörtüsünde veya çarşafa tutturulan bir bez parçasıdır ve kullanılmadığı zamanlarda kaldırılarak başın üstüne atılır. Teseetür açısından bakıldığında örtünmenin yüz için de sağlanması için çeşitli coğrafyalarda yaygındır. Özellikle Müslüman, Hindu ve Sih nüfusun yoğun olarak yaşadığı ülkelerde kadınlar arasında kimi bölgelerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu ülkeler arasında Suudi Arabistan, Hindistan, Pakistan, Afganistan, Irak, Bangladeş ve BAE gibi ülkeler sayılabilir. Peçe ne başörtüsünün bir parçasıdır ne de burka gibi bütün vücudu kaplayan bir örtünme aracıdır.

İslam coğrafyasında özellikle Emevî ve Abbâsî dönemlerinde kadınların sokağa çıkarken peçe taktıkları bilinmektedir. Osmanlı toplumunda da özellikle büyük kentlerdeki müslüman kadınlar arasında peçe kullanımı yaygındır. Fransa Kralı II. Henri (Fransa Kralı)'nin 16. yüzyılda İstanbul'a gönderdiği elçilik heyetinde yer alan Nicolas de Nicolay'ın seyahatnâmesine koyduğu feraceli Türk kadını ve hamama giden Türk kadını resimlerinde ferace üstünde kenarları sırmalı, uçları püsküllü yaşmaklarla fes biçimli hotozlara iliştirilmiş süslü peçeler göze çarpmaktadır.[1] Üç defa İstanbul'a gelen Ogier Ghislain de Busbecq de gönderdiği mektuplarda sokağa çıkan kadınların keten ve ipek peçeler arkasından erkekleri mükemmelen gördüklerini, fakat erkeklerin onların yüzünü göremediklerini yazmaktadır. Osmanlılar’da yalnız kadınlar değil 18. yüzyılın ortalarından itibaren Yeniçeri Ocağı'ndaki genç yeniçeri adayı civelekler de "civelek peçesi" denilen ince hasır bir peçe kullanmışlardır.

Sadece İslam dini bakımından değil, Hinduizm ve Sih inançlarında da kadının örtünmesi gereklidir ve peçe ayrı olarak kullanılabileceği gibi yaygın olarak örtünmek için uzun eşarpların kenarlarını peçe amaçlı kullanabilir. Sadece dini açıdan örtünme dışında cazibe katma aracı olarak da peçe kullanılabilir. Dansözlerin peçe takması bu nedenledir. Bazı kültürlerde de gelinlerin damatla buluşmazdan evvel peçe ile düğünde gezmeleri gerekir. Türkiye'de de kına gecelerinde gelinin yüzünün örtülmesi ve nazardan korunması için peçe takılması adettendir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 10/16/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.