Resuloğlu Höyük

Arkeolojik Höyük
Adı: Resuloğlu Höyüğü
il: Çorum
İlçe: Uğurludağ
Köy: Resuloğlu
Türü: Höyük
Tahribat: Yoğun kaçak kazı[1]
Tescil durumu:
Tescil No ve derece:
Tescil tarihi:
Araştırma yöntemi Kazı

Resuloğlu, Çorum il merkezinin batı-güneybatısında, Uğurludağ ilçesinin batısında yer alan bir Erken Tunç Çağı mezarlığı ve aynı adla bilinen bir höyüktür. Mezarlık alanının güneydoğusunda, kuzeyinde ve kuzeybatısında, yüzey araştırmalarıyla saptanan ve aynı döneme tarihlenen yerleşimler bulunmaktadır.[2] Söz konusu mezarlık, kaçak kazılarla büyük ölçüde tahrip edilmiştir.[3]

Kazılar

Höyük, 1998 yılında Doç. Dr. Tunç Sipahi ve Doç. Dr. Tayfun Yıldırım tarafından tespit edilmiştir. Kazılar ise 2003 yılında Tayfun Yıldırım'ın bilimsel sorumluluğunda, Çorum Müzesi Müdürlüğü'nün başkanlığında başlatılmıştır. Kazılarda ağırlık mezarlık kesimine verilmiş olup[3] çalışmalar boyunca 201 mezar ortaya çıkarılmıştır.[2] Mezarlıkta yapılan kazı sonuçlarına göre mezarlık MÖ III. binyıl ortalarına tarihlenmektedir.[4] Bu tarihlendirmeye göre mezarlık, Hititler Anadolu'ya gelmeden hemen önceki dönemde kullanılmaktaydı.[2]

Buluntular

Mezarlık dokusu 1,30 metre ile 2,20 metre arasındaki bir kalınlıkta yer almaktadır. Yer yer üst üste gömü yapıldığı görülmektedir. Ölü hediyeleri de, gömülmeleri arasında uzun bir zaman aralığı olmadığını göstermektedir. Gömülerde kesin bir yön birliği saptanmamış olmakla birlikte bir kısmı, özellikle taş sandık mezarlar doğu-batı yönünde gömülmüştür. Ölülerin başları küp mezarlarda genellikle batı yönüne yatırılmıştır.[3]

Taş mezarların büyük bir kısmı yassı andezit ya da kireçtaşı bloklardan yapılmış sandık şeklindedir. Ölüler bu sandık mezarların içine çoğu kez "hocker" (ana rahmindeki pozisyon) biçiminde yatırılmıştır.[3] Taş sandık mezarların uzun kenarları 0,70 metre ile 1,60 metre arasında değişmekte olup derinlikleri 0,60 metre kadardır.[4] Sandık mezarların kapatıldıktan sonra uzun ya da kısa kenarı paralelinde sığır başları ve ayakları bırakıldığı görülmektedir. Bu bulgu, mezar başında kurban kesildiği ve ölü yemeği yendiği yönünde yorumlanmaktadır. Daha önce Alaca Höyük kral mezarlarında görülen geleneğe göre sığır cinsi hayvanların baş ve ayaklarının ölüye sunulduğu, kalan bölümleri ise ölü yemeğinde kullanılıyordu. Ayaklardan tırnakların çıkarılmadan mezarlara bırakılması, pişirilmeden, dolayısıyla etleri yenilmeden bırakıldığını göstermektedir.[5] [5]

Küp mezarlar ise 0,50 metre ile 1,40 metre boydadır.[4]

Erken Tunç Çağı geç evrelerinde mezarlığın bir bölümü konut yapımı için kullanılmıştır.[3]

Mezarların içine ya da dışına bırakılan gömüt armağanları çeşitlidir. Çanak çömlek, günlük kullanım tiplerinde ancak mezar için özel üretilmiş mallardır. Özellikle kadın mezarlarına kahverengi ve siyah hamurlu ağırşakların (dokuma tezgahlarında kullanılan ağırlıklar) bırakıldığı görülmektedir. Ayrıca kolye olarak kullanılan frit, fayans, böcek kabuğu, uzonit, akik, amatist ve bronz boncuklar bulunmuştur. Bebek mezarlarında bunlardan bolca bulunmaktadır.[3]

Maden gömüt armağanları ise bakır, bronz, gümüş, altın ve elektrum kullanılarak yapılmıştır. Hemen her mezarda, ölünün göğsü üstünde bronz iğneler bulunmaktadır. Saç halkaları, halhallar ve bilezikler bulunmaktadır. Silahlar madeni hançerler ve bronz sap delikli baltalardır.[3] Bu zengin gömüt armağanlarının Hattiler'e ait olduğu ifade edilmektedir.[6]

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 5/30/2012. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.