Süberde / Görüklük Tepe Höyüğü
Arkeolojik Höyük | |
Adı: | Süberde / Görüklük Tepe Höyüğü |
il: | Konya |
İlçe: | Seydişehir |
Köy: | Gölyüzü |
Türü: | Höyük |
Tahribat: | |
Tescil durumu: | Tescilli[1] |
Tescil No ve derece: | 1935 / 1 |
Tescil tarihi: | 06.04.1994 |
Araştırma yöntemi: | Kazı |
Süberde / Görüklük Tepe Höyüğü, Konya İl merkezinin güneybatısında, Seydişehir İlçesi'nin 11 km. güneydoğusunda, Gölyüzü (Süberde) Köyü'nün 500 metre doğusunda yer alan bir höyüktür. Tepe, Suğla Gölü'nün kuzeybatı kıyısında kalker bir yükselti üzerinde, 700 x 70 metre boyutlarında olup göl seviyesinden 30 metre yüksekliktedir. Esasen söz konusu kalker tepenin adı Görüklük Tepe'dir. Yine de arkeolojik yayınlarda en yakın yerleşimin adıyla Süberde Höyüğü olarak geçmektedir. Yerleşimin, yüzeydeki buluntulara dayanılarak 5 dönümlük bir araziye yayıldığı ileri sürülmektedir.[2]
Günümüzde yaz aylarında hemen hemen kuruyan Suğla Gölü'nün Pleistosen'den Holosen'e geçiş döneminde yüksek seviyeli bir göl olduğu, höyüğün göle uzanan bir burunda yer aldığı düşünülmektedir. Çevredeki fazla yüksek sayılmayan dağlar, hem fauna yönünden, hem de av hayvanı yönünden zengin bir çeşitlilik gösteriyor olmalıdır. Höyüğü iskan eden topluluk, bu bitki örtüsünden ve av hayvanlarından, hem de gölden yararlanmış bir topluluktur.[2]
Kazılar
Höyük, 1963 yılında, Ralph Solecki tarafından Colombia Üniversitesi adına bölgede yürüttüğü Beyşehir – Suğla Gölü Yüzey Araştırması sırasında saptanmıştır. Yüzeyde, bölgedeki diğer buluntu yerlerine göre farklı bir yontmataş endüstrisine ilişkin malzeme toplanmıştır. Kazılar ise bu buluntuların dikkat çekici olmasından ötürü gündeme gelmiş ve 1964-65 yıllarında New York Üniversitesi'nden Jacques Bordaz başkanlığında, höyüğün ağırlıklı olarak doğu kesiminde yapılmıştır.[2]
Tabakalanma
Kazılarda üç tabaka saptanmıştır. En üstteki tabaka olan I. tabaka Osmanlı, Bizans, Roma, Helenistik Dönem, Frig Dönemi ve Tunç Çağı, II. tabaka Üst Prehistorik olarak tanımlanan Çanak Çömleksiz Neolitik, III. tabaka Alt Prehistorik olarak tanımlanan Çanak Çömleksiz Neolitik tabakalarıdır.[2]
Buluntular
Kazılarda ortaya çıkan mimari II. ve III. tabakalar için hemen hemen aynı görülmektedir. Konutlar, dikdörtgen ya da kare planlı, bazı duvarlarda taş temel olmak üzere çamur kullanılarak örülen kerpiç tuğlalı yapılardır. Duvarlarda sıva kullanıldığına ilişkin bilgi verilmemiş olmakla birlikte tabanların taş döşeme üzerine kil sıvalı olduğu belirtilmektedir.[2]
Bununla birlikte III. tabakada 15–20 cm. derinlikte, içlerisi çamurla sıvalı çukurlar ortaya çıkarılmıştır. Ne amaçla kullanıldıklarının anlaşılamadığı belirtilmesine karşın, içlerinde kül birikiminin bulunması ve çamur sıvanın ısıyla pişmiş halde olmasından dolayı ateş çukurları olarak kullanılmış olabileceği ifade edilmektedir.[2]
Yerleşimin alt tabakalarında çok az sayıda çanak çömlek parçası ele geçmiştir.[2]
Gerek yüzey araştırmalarında gerekse kazılarda çok sayıda yontmataş alete ve bunların yapımı sırasında oluşan parçalara rastlanmıştır. Aletlerin yüzde doksanı obsidiyen, yüzde onu çakmaktaşıdır. Aletler içinde okuçları ve kazıyıcılar ağırlıktadır. Okuçları ve çakmaktaşı orak-bıçaklar II. tabakada artış göstermektedir.[2]
Kazılarda ele geçen en ilginç buluntu belki de doğal olarak bulunan bakırın dövülmesiyle yapılan ufak aletler ve süs eşyalarıdır. Bu buluntular, şimdilik bilinen en eski işlenmiş madeni örneklerdir.[3]
Değerlendirme ve tarihlendirme
Tarıma alınmış bir bitki türüne ilişkin bir buluntu yoktur. Dolayısıyla tarım yapıldığını gösteren bir kanıt yoktur. Yabanıl buğday, arpa, bezelye ve baklanın devşirilerek kullanıldığı anlaşılmaktadır. Kazılarda ele geçen orak-bıçaklar ve öğütme taşlarının yabanıl tahıl devşiriciliğinde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan kazılarda ele geçen kemik kalıntılarının % 85'i evcil koyuna aittir. Ayrıca sığır, keçi ve domuz kemikleri de bulunmuştur. Bununla birlikte hatırı sayılır bir avcılığın söz konusu olduğu, geyik ve tavşanın yanı sıra balık avlandığı anlaşılmaktadır.[2]
Buluntular üzerinde yapılan radyokarbon tarihleme yöntemi sonuçlarına göre III. tabaka MÖ 7750 – 6650 yılları arasına tarihlenmektedir. Çanak çömleksiz Neolitik Dönemin MÖ 6600 yıllarına kadar devam ettiği ileri sürülmektedir.[4]