Takva (film)
Takva | |
---|---|
Yönetmen | Özer Kızıltan |
Yapımcı |
Sevil Demirci Fatih Akın Andreas Thiel Önder Çakar |
Senarist | Önder Çakar |
Oyuncular |
Erkan Can Meray Ülgen Güven Kıraç Erman Saban Settar Tanrıöğen Engin Günaydın |
Görüntü yönetmeni | Soykut Turan |
Stüdyo | Yeni Sinemacılar |
Dağıtıcı | Yeni Sinemacılar |
Yapım yılı |
2005 Türkiye/Almanya |
Çıkış tarih(ler)i | 1 Aralık 2006 |
Süre | 96 dakika |
Dil | Türkçe |
Diğer adları | Takva: A Man's Fear of God (Uluslararası İngilizce adı) |
Takva, 2005 yapımı Türk filmidir. Filmin yönetmenliğini Özer Kızıltan yaparken, senaryosu Önder Çakar'a aittir. Takva'nın yapımcı ve dağıtımcı firması Yeni Sinemacılar'dır. Filmin başrollerini Erkan Can, Meray Ülgen, Güven Kıraç, Erman Saban paylaşmaktadır. Türü dramdır.
Film 43. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde, En iyi Erkek Oyuncu, En İyi sanat Yönetmenliği de dahil olmak üzere toplam 8 ödül almıştır. Toronto Film Festivali'nde de bu filme "Kültürel Yenilik" ödülü verilmiştir.
2007'de 13. Saraybosna Film Festivali'nde büyük ödülü kazandı.
Takva, piyasaya girdiğinden itibaren, hem sinema çevrelerinde hem politik çevrelerde olumlu/olumsuz tepkiler almış ve tartışmalara neden olmuştur.
Film Kuran-ı Kerim Isra suresi 81.Ayet ile başlamakta ve Nazım Hikmet'in "Ya ölü yıldızlara götüreceğiz hayatı/ya da dünyamıza inecek ölüm" dizelerinin yer aldığı şiiriyle son bulmaktadır. Kelime anlamı olarak Allah sevgisi ve korkusu anlamlarını içeren takva, aynı zamanda Allah'ın buyruğuna girme,onun emirlerine uyup yasaklarından kaçmakta titizlik gösterme ve onun himayesinde olma anlamlarına gelmektedir ki, bu noktada filmin ismi ana karakterin yönelimini/çatışmasını yansıtır.
Film, 80. Akademi Ödülleri'nde Türkiye'nin yabancı dilde en iyi film dalında Oscar aday adayı olarak seçilmiştir. Ancak yarı finale seçilen 9 film arasına giremedi.[1]
Konusu
Muharrem, kendi halinde yaşamakta, babasından kalan evde tek başına yaşamını sürdürmekte, zamanının çoğunu bağlı olduğu dergâhta ibadetle geçirmektedir.Kendini Allah'ın buyruklarına adamıştır ve bu şekilde günah ve kötülükten sakındığını düşünür.Bağlandığı tarikatta, dünyadan elini eteğini çekmişliği ile dikkat çeken Muharrem, şeyh tarafından tarikatın/dergâhın dünya işlerini yürütmek için ihtiyaç duyduğu adam olarak seçilir.Muharrem böylece tarikatın mali işlerini üstlenir.Tarikata ve şeyhe duyduğu güven ve saygıyla, ayrıca Allah sevgisi-korkusu ile bu göreve itiraz edemeyen Muharrem, ne var ki bu yolla sakınmaya çalıştığı dünya ile daha yoğun bir temasa geçmek durumunda kalır.Rüyalarında para, içki ve kadın eksik olmaz.Her rüyasında aynı kadınla sevişir ve boşalarak uyanır.Dünyevi olan ile uhrevi olan arasındaki çatışmada giderek tükenen Muharrem hızla değişime uğramaya başlar, sakinliğini ve dürüstlüğünü kaybetmeye başlar, akıl gücünü yitirmeye engel olamaz.