Vâlâ Nureddin

Vâlâ Nureddin
Doğum 1901
Beyrut
Ölüm 9 Mart 1967
İstanbul
Diğer ad(lar)ı Vâ-Nû
Meslek Gazeteci, yazar

Ahmed Vâlâ Nureddin, bilinen kısa adıyla Vâ-Nû (1901, Beyrut - 9 Mart 1967, İstanbul), Türk gazeteci ve yazardır.

Gençlik yıllarında ünlü şair Nazım Hikmet'in yakın dostu olan yazar, Kurtuluş Savaşı yıllarında onunla birlikte Milli Mücadele'ye katılmak için İstanbul'dan Anadolu'ya geçen; öğrenim görmek için birlikte Moskova'ya giden kişidir. Nazım Hikmet ile ilgili anıları ve yazışmaları yayımlanmıştır. Fıkra yazarlığı, roman, hikâye yazarlığı ve çevirmenlik yapan Vâlâ Nureddin, ilk Türk polisiye yazarları arasında yer alır[1].

Yaşamı

1901’de Beyrut’ta dünyaya geldi (Nüfusa doğum yeri olarak İstanbul yazdırılmıştır[2]). Babası, son Beyrut valisi Nureddin Bey’dir. Babasının 1911 yılında kaybeden[2] Vala Nureddin, o yıl girdiği Mekteb-i Sultani'nin orta bölümünü tamamladı[3]. Nazım Hikmet ile ilk defa bu okulun hazırlık sınıfında tanıştı[4].

1916'da bazı arkadaşları ile Avusturya'ya gitti ve bir süre Viyana Ticaret Akademisi’nde bankacılık okudu[2]. 1917'de İstanbul'a dönerek İtibarı-ı Milli Bankası'nda ve Maliye Bakanlığı'nda çalıştıysa da bu işi sevmedi[2]; 1918-1920 yılları arasında şair yönüyle öne çıktı ve birkaç arkadaşı ile yayıncılık yaptu[2].

1 Ocak 1921'de Anadolu’daki Milli Mücadele için silah ve cephane kaçıran gizli bir örgütün yardımıyla şair arkadaşları Faruk Nafiz, Yusuf Ziya, Nazım Hikmet ile birlikte Sirkeci'den kalkan Yeni Dünya vapuruna gizlice binerek İnebolu'ya vardı[4]. Ankara'ya geçebilmek için beş altı gün, izin ve yol parası beklediler. O sırada onlar gibi izin bekleyen Almanya’dan gelme sosyalist öğrenciler ile tanıştı. Birlikte gelen dört şairden yalnızca Nazım Hikmet ile Vala Nureddin'e izin çıktı.

Ankara’da Nazım Hikmet’le birlikte ona verilen ilk görev, İstanbul gençliğini milli mücadeleye çağıran bir şiir yazmak oldu[4]. Üç gün içinde yazıp bitirdikleri bu uzun şiir Matbuat Müdürlüğü'nce, 1921 martında on bin adet bastırılıp dağıtıldı[4]. Şiirin yankıları o kadar büyük oldu ki, Millet Meclisi üyeleri böyle güçlü bir çağrının doğurabileceği sorunların nasıl çözüleceğini tartışmak gereğini duydular. Matbuat müdürü Muhittin Bey (Birgen) şiiri yayımlayıp dağıttığı için olumsuz eleştiriler aldı. İstanbullu gençler Ankara'yı doldururlarsa onlara nerede, nasıl iş bulunacağı önemli bir sorundu. Meclis'te sorguya çekilmekten tedirgin olan Muhittin Bey, bir daha böyle bir duruma düşmemek için, Nazım Hikmet ile Vâlâ Nureddin'i Maarif Vekâleti'ne devretmeye karar verdi. Bu arada iki genç İsmail Fazıl Paşa aracılığı ile meclise çağrılıp Mustafa Kemal Paşa’ya takdim edildi.

Kısa süre sonra Fransızca öğretmeni olarak Nazım Hikmet’le birlikte Bolu'ya atandı. İki şair din adamlarının ve tutucu çevrenin baskısı ile karşılaştıkları Bolu’dan ayrılıp daha iyi bir öğrenim görmek için Moskova’ya gitmeye karar verdiler. 30 Eylül 1921’e Batum’ a vardılar. Birlikte Moskova’ya giderek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'ne (KUTV) yazıldılar[4]. Vâlâ Nureddin, 1925 yılında burada üniversite eğitimini tamamladı.

Yurda döndüğünde banka memurluğu ve öğretmenlik yaptı[3]; 1926’da gazeteciliğe başladı. İlk yazıları Vakit Gazetesi’nde “Hatice Süreyya” takma adı ile yayımlandı. Uzun yıllar boyunca gazetelerde fıkra yazarlığı yapmanın yanı sıra hikâyeler, romanlar, radyo oyunları yazan sanatçı “Hatice Süreyya, “Ali Marmara”, "Kadri Feyyaz", "Veli Nuri" imzalarının yanı sıra en çok “Vâ-Nû” takma adını kullandı. Telif ve çeviri olarak kırk kadar kitap yayımladı[1]. Ankara Radyosu’nda otuz kadar eseri temsil edildi[5].

1927-1933 ve 1939-1966 yılları arasında Akşam gazetesinde çalıştı. 1933-1936 arasında kurucuları arasında bulunduğu "Haber" Gazetesi için çalıştı. Ayrıca Köroğlu, Yeni Sabah, Cumhuriyet, Havadis Gazeteleri’nde de yazılar yayımladı. Ayrıca  1924 ile 1931 yılları arasında faaliyet gösteren Resimli Ay dergisinin yazar kadrosunda yer aldı.[6]

1932 yılında Meziyet Çürüksu ile evlenen Vala Nureddin[2], 1939’da eşinin ölümünden sonra 1942’de a Müzehher Hanım ile evlendi[7]. Birçok kitaba “Nihal Karamağaralı” takma adını kullanan eşi ile birlikte imza attı.

1945 yılında Bursa Cezaevi'ndeki arkadaşı Nazım Hikmet ile yeniden temas kurdu ve 1951’de Nazım’ın Rusya’ya kaçışına kadar mektuplaşmayı sürdürdü. Nazım Hikmet'le ilgili anılarını "Bu Dünyadan Nâzım Geçti" (1965) adıyla yayımladı. 1962'de Mehmet Ali Aybar öncülüğünde kurulan Temel Hakları Yaşatma Derneği'nin kurucularından oldu.[8] 9 Mart 1967’de İstanbul’da hayatını kaybetti. Edirnekapı Mezarlığı’na defnedildi.

Nazım Hikmet’le yazışmaları, eşi Müzehher Hanım tarafından 1986 yılında “Vâ-Nû’lara Mektuplar” adıyla yayımlanmıştır.

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/30/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.