Vurgu işareti
Vurgu işareti veya Vurgu imi ( ´ ) Latin, Kiril ve Yunan betiklerine dayalı alfabeler ile birçok modern yazı dilinde kullanılan aksan işaretidir. Sesli harfler üzerine konulan aksan işareti olarak da geçer. Asıl olarak Fransızca kökenli bir kelimedir ve Fransızca yazılışı Accent aigu şeklindedir.
( ´ ) Vurgu iminin kullanımı
Vurgu İmi (Acute Accent) ile kullanılan bazı harfler: Áá Éé Íí Óó Úú Ćć Śś Ńń Ýý Źź
Vurgu İmi (´): Sağa yatık olarak kullanılır. Aslında sesli-sessiz bütün harflerin üzerine gelebilmesi mümkündür. Kimi zaman işaretli harf üzerinde bir duraksama veya hece bölünmesiyle ortaya çıkar. Türki dillerde iki işlevi vardır:
- Vurgunun hangi hecede olduğunu işâretler. Bazen eşsesli kelimeleri birbirinden ayırmaya yarar. Meselâ, Rusçada ve Yunanca’da hemen her kelimede kullanılır, çünkü vurgunun hangi hecede yer aldığını göstermeye yarar. Böylece aynı yazılışa sâhip kelimeler de birbirinden ayrılabilir. Böyle bir vurgu uygulaması Türkçe’de pek mümkün değildir, çünkü hece vurgusu Türk dilinin yapısı gereği çok fazla değiştirilemez, başka heceye kaydırılamaz. Vurgunun değiştirilmesi ile kelimenin manası değişmez. Konuşma dilinde bunu ayırt edebilmek için özel bir çaba sarf edilmez. Bu nedenle de vurgunun ayrıca gösterilmesine gerek yoktur. Türki Kiril alfabelerinde Rusçadan gelen kelimelerde kullanılır.
- Üzerinde bulunduğu harfin ses değerini vurgulayarak değiştiren bir işarettir. Seslerin (harflerin) aslında biraz uzatılmasını sağlar.
- Sessiz Harflerde: Sert ve vurgulu bir söyleyiş kazandırır. Ý Türkmen alfabesinde bir harf olarak bulunur ve Türkçedeki Y sesini karşılar. Çünkü işaretsiz yalın Y harfi pek çok dilde Türkçe’deki I sesine denk düşer. (Kyrgyz: Kırgız gibi). Ć ise Boşnakça’da yer alır ve Ç sesine yakın sert bir C sesi verir. Yeni Başkurt Alfabesinde Ź harfi peltek Z sesini göstermek için kullanılır. Tüm sessiz harflere uygulamak mümkündür. Mesela; Ý, Ć, Ś, Ź, Ŕ, Ĺ, Ń, Ḱ, Ẃ, Ḿ, Ṕ harfleri gibi... Böylece aslında vurgu iminin birinci işlevi olan vurgulama sağlanmış olur. Örneğin: Hać (Hacc), Haḱ (Hakk)... Ayrıca sessiz harflerde bir duraksama yaptırır. Örneğin: Aý Han ve Ayhan sözcüklerinin okunuşlarındaki farklılıkta olduğu gibi. Ayrıca Eḱmek ve Ekmek sözcüklerinin okunuşlarındaki farklılıklar yine örnek olarak verilebilir. Anadolu Türkçe'sinde kesme işareti biçiminde yabancı dillerden -özellikle Arapça'dan- gelen bazı kelimelerin aksanlı (duraklayarak) okunmasını sağlar. Burada asıl yapılan şey üzerine geldiği sessiz harfte bir duraklama sağlayıp, diğer heceye sesli harf ile başlamaktır. Örneğin: Kıt́a, Kuŕa, Meĺun... Türk Afabesinde bu kelimeleri bu biçimde yazabilmek için aksan işareti yerine, -belki de birbirlerine çok benzedikleri için- kesme işareti (‘) kullanılmıştır. Fakat Türkçe’de heceyi sessiz harfle bitirip sesli harfle başlamak Anadolu Türkçesinin yapısına uygun olmadığı için zaten söyleyişte de bu biçimler genelde tercih edilmez ve heceler kesintisiz düz okunur.
- Sesli Harflerde: Üzerine geldiği sesli harfin vurgulanarak (inceltilmeden) uzatılmasını sağlar. Mesela Tatar alfabesinde Í harfi uzatılan bir İ sesi verir. Türkçe’deki sesli harflerle örnek verilecek olursa: Ánında, Bázen, Nádiren…
- Á, É, Í, Ó, Ú: Bazı Türki alfabelerde ve Macarcada bulunan vurgulu sesli harflerdir. Vurgu işâreti Macarcada sesli harfleri biraz uzatır. (Örneğin: Türkçe’deki Hán’ım ve Hanım sözcüklerinin okunuşlarındaki farklılıkta olduğu gibi.)
Aksan imi ile farkı
Aksan İmi (Grave Accent) ile kullanılan bazı harfler: Àà Èè Ìì Ùù Òò
Aksan İmi (ˋ): Sola yatık olarak kullanılır. Sözcüğün aksanlı olarak seslendirilmesine imkan tanır. Türkçede aksanlı okuyuş ancak bazı harflerin inceltilmesiyle mümkündür. Batı dillerinin aksine bu işareti Türkçede yalnızca sessiz harflerde kullanmak mümkündür. Daha çok diksiyona dayalı bir farklılığı gösterir.
- Sessiz Harflerde: Türkçe’de fonetik gösterge olarak sessiz harflerde kullanılabilir. K, G, L gibi harflerin inceltilmesini sağlar. Örneğin: Rüzg̀ar, Derg̀ah, Tezg̀ah, Yadig̀ar, G̀ah, Lal̀, Hal̀, Rol̀, Gol̀. Ancak bazı dillerde harfin ses değerini de değiştiren bir göstergedir. Türkçede ise yalnızca kelimelerdeki ses değerini göstermeye yarayan ve aslında etkisiz olan bir işarettir.
- Sesli Harflerde: Aksanlı harflerin normalde, işaretsiz (yalın) biçimleriyle aralarında okunuş farklılığı bulunmaz. Yalnızca kelimenin ses değerindeki bir değişikliği gösterir. Ya da yöresel söyleyiş farklılıkları bu duruma neden olur. Buna karşın Avrupa dillerindeki kimi örneklerde ölü sesli harflerin gösterilmesine yarar. Örneğin; Türkçedeki Ortàokul (Ortokul gibi okunur) veya Karàağaç (Karağaç gibi okunur) sözcüklerindeki aksana bağlı olarak telafuz edilmeyen harfleri işaretler. Buna karşın bu harfleri telafuz edenler de bulunur, ki zaten aksandan kastedilen de bu durumdur. Bu durum nadiren de olsa peş peşe okunan kalıplaşmış kelimelerdeki veya bileşik sözcüklerdeki sesli bir harften sonra tekrar yeni bir sesli harf geldiğinde ortaya çıkar. Böylesi bir durumda ilk sesli harf çok kısa olacak biçimde, iki sesli harf kaynaşarak veya bazen de baştaki sesli harfi tamamen kaybolarak okunur, bu nedenle de çoğu zaman bu sesin farkedilmesi bile mümkün olmaz. Örneğin: Nè edeceksin? (Halk ağzında: Neydeceksin? - Niydeceksin?), Nè olacak? (N'olacak?), Nè olur (N'olur)... Hatta araya sesli harf girse bile bu sesin ortaya çıktığı görülebilir. Örneğin: Nè yapacaksın? (Halk ağzında: N'apacaksın?).
Kaynakça
- Kuhn, Markus (7 May 2001). "Apostrophe and acute accent confusion". Computer Laboratory, University of Cambridge. Retrieved 4 June 2012.