Yıldız gemisi
Yıldız gemisi, yıldızlar arasında yolculuk yapmak üzere planlanmış uzay aracına verilen isimdir. Yıldız sistemleri arasındaki yolculuklar için yapılmamış araçlara genelde uzay gemisi adı verilir.
İnsanlık henüz yıldızlar arası yolculuk yapabilecek seviyeye ulaşmadığından (buna rağmen birçok bilim adamı bunun için öneriler getirmiştir) gerçek anlamda bir yıldız gemisi mevcut değildir. Dolayısı ile bu madde şu an için hayali araçlardan bahsetmektedir.
Bazı gemiler ışık hızından daha süratli gitmek için warp sürücü ya da buna benzer bir araç kulanırlar, diğerleri hiperuzayda yolculuk ederler. Bazıları ise neredeyse ışık hızında giderek göreceli bir hızlı yolculuk yaparlar. Diğer tür ise çok uzun yolculuklara (genelde yüzler ya da binlerce yıl) hazır gemilerdir.
Bu özelliklerine göre yıldız gemileri aşağıdaki kategorilere ayrılırlar.
- Yataklı gemiler: (Sleeper ship) Uzun yolculuk süresinde yolcuların hareketsiz şekilde uyudukları gemiler.
- Nesil gemileri: Hedefe yolculuğa başlayanları soyu tarafından varılacak
- Zaman genleşmesinde faydalanan gemiler: Uzun bir yolculuk çok kısa gibi hissedilecek
- Işıktan hızlı gemiler.
- Yerçekimine karşı koyabilirler.
- Yıldız gemileri uzay zaman boyutunda var olduğu kabul edilen kurt deliklerinden faydalanmak suretiyle de yıldızlararası yolculuk yapabilirler.sözgelişi galaksinin bir ucundan girip öbür ucundan çıkabilirler.Zaten yıldızlar ve galaksiler arasında akıl almaz mesafeler için, ışık hızı gibi bilinen fiziğin sınırlarını zorlayan bir hız ölçüsü bile çok yetersiz kalmaktadır.
Ancak günümüzdeki kuramlarda, kurt deliklerinin ancak kara deliklerde oluşması ve güneşimiz misali dev yıldızları bir futbol topu büyüklüğünde sıkıştırabilen kara deliklerin, gerçek birer uzay canavarı olması burada da elimizi kolumuzu şimdilik bağlamaktadır.
Her şeye rağmen yıldız gemileri bilim kurgu eserlerinde kullanılmış ve hep kullanılmaya devam edilecektir.
Bu alanda en tanınmış yıldız gemisi bizim Atılgan diye bildiğimiz Uzay Yolu dizisindeki Enterprise yıldız gemisidir.
Henüz emekleme çağındaki Türk Bilim-Kurgu edebiyatında da yıldız gemisi teması işlenmiştir. Buna örnek olarak, Mustafa Semih Arıcı'nin bir dergide yayınlanan bilim- kurgu hikâyelerinde Gökada yıldız gemisi 22.yüz yıl başlarında Samanyolu galaksisinde bir keşif seyahatıne çıkar.
Aşağıdaki örnek metinler bu hikâyelerden alınmıştır:
Hesaplar öyle gösteriyordu ama galiba bu sefer yanılmışlardı. Çünkü içine düştükleri dipsiz kuyunun sonu yok gibiydi. Tam üç gün önce son sıçramayı gerçekleştirmişler ama sonunu bir türlü getirememişlerdi. Uzak, yakın bütün mesafelerde ne bir yıldız, ne bir galaksi veya başka bir gök cisminden eser vardı. Sanki on beş milyar yıl geriye gidip evrenin başlangıcına, yani Big Bang öncesine geri dönmüş gibiydiler. Yıldız gemisi Gökada zifiri karanlık bir gecede, nihayetsiz bir okyanusta kaybolmuş bir transatlantiği andırıyordu. (Sonsuza Düşen Işık)
.......
Aman Yarabbim ! Hayatımda böyle bir şey görmemiştim.Bu şey bir yıldız gemisi değil, uçan bir adadan farksızdı. Aşağıda kilometrelerce uzanan dev geminin etrafında turlayarak inecek bir yer arıyorduk. (Zamandan Gelen Uzay Gemisi)