Yemen Türküsü

Yemen'in Taiz ilinde 1569 yılında Al-Mutahhar ve Özdemiroğlu Osman Paşa arasında meydana gelen savaşlarda kullanılan ve bir dönem Osmanlı egemenliği altına giren Sabr Dağının yamacında bulunan Kahr Kalesi, hemen arka planında ise Taiz şehri.

Yemen Türküsü, Yemen'de çatışmada ölen Osmanlı askerleri için yakılmış bir ağıttır ve bu türde ağıtlara örnek teşkil eder. Türkü ilk olarak 1944 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı adına derlemeler toplayan Muzaffer Sarısözen, Halil Bedii Yönetken ve Rıza Yetişen'den oluşan ekip tarafından, Duriye Keskin isimli mahalli sanatçının parçasından derlenmiştir. Türküyü Muzaffer Sarısözen notaya almıştır.

Türküdeki yer ile ilgili iddialar

Türkünün Yemen'e giden askerler için söylendiği ve derlenme tarihi ile kim tarafından derlendiğine dair kesin bilgiler dışında türkünün nakarat bölümünde geçen yer ile ilgili ve türkünün Muş iline mi yoksa Elâzığ ili Harput yöresine mi ait olduğuna dair görüş birliği yoktur.

Türkünün Muş'tan derlenmesi

1990'lı yıllarda ünü daha fazla yayılan türkünün derlemesinde tahrifat yapıldığı ve TRT de dahil olmak üzere birçok müzisyen tarafından sözlerindeki Muş kısmının Huş veya Hış olarak yanlış okunduğu belirtilmektedir.[1]

Türkünün Elazığ'dan derlenmesi

Türkü'nün Elâzığ ili Harput yöresine ait türkü olduğu ve buradan derlendiğine dair iddialar bulunmaktadır.

Muş - Huş - Hış tartışması

Kimilerince nakaratının "Burası Muş'tur, yolu yokuştur." şeklinde, kimilerince "Burası Huş'tur, yolu yokuştur." şeklinde, kimilerince de "Bura Muş'tur, havası Hoştur" şeklinde olduğu iddia edilmektedir. İstanbul Teknik Üniversitesi Müzikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Songül Karaosmanoğlu Ata türkünün sözlerinin aslında “Burası Muş’tur" olduğunu Yemen'e ait Huş şehri olduğu söylentilerin asılsız olduğu açıklamış ancak bazı otoriteler ise türkünün Muş'a ait olmasına rağmen hikâyenin illaki Muş'ta geçmeyebileceğini açıklamıştır.[1]

Muş Valisi Ali Akan bu konuyu araştırması için müfettişi Nuri Yaman'ı görevlendirmiş ve 5 sayfalık bir rapor hazırlanmıştır. Birinci Dünya Savaşı için Yemen'e gönderilen askerlerin tamamı Muş'tan seçilir. Bu Türkü'nün Yemen'den geri dönmeyenler için bestelendiğini raporda yazılmıştır.[2]

Türkü sözleri

Havada bulut yok bu ne dumandır
Mahlede ölüm yok bu ne figandır
Şu yemen elleri ne de yamandır

Ah o yemendir gülü çemendir
Giden gelmiyor acep nedendir

Burası Muş'tur yolu yokuştur
Giden gelmiyor acep ne iştir

Kışlanın önünde redif sesi var
Bakın çantasında acep nesi var
Bir çift kundurayla bir al fesi var

Kışlanın önünde üç ağaç incir
Kolumda kelepçe boynumda zincir
Zincirin yerleri ne yaman sancır

Kışlanın önünde sıra söğütler
Zabitler oturmuş asker ögütler
Yemen'e gidecek bu koçyigitler

Ah o yemendir gülü çemendir
Giden gelmiyor acep nedendir

Kışlanın ardını duman bağladı
Aanalar babalar kara bağladı
Yemen'e gidene hekes ağladı

Kışlanın ardında yüzüyor kazlar
Ayağım ağrıyor yüregim sızlar
Yemen'e gidene ağlıyor kızlar

Kışlanın ardında bir kırık testi
Askerin üstüne sam yeli esti
Gelinlik tazeler umudu kesti

Burası Muş'tur havası hoştur

Giden gelmiyor acep ne iştir

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 1/7/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.