Zikir
Zikir, hatırlamak, anmak, zihinde tutmak, unutmamak anlamına Kur’an kaynaklı bir terimdir. Tasavvufta zikir kendisine sıklıkla atıf yapılan bir kavramdır.
Kur'an ifadeleri
Kur'an'ın birçok yerinde geçen zikir kavramı, Allah ile kul arasındaki iletişimi ifade eden bir anlama sahiptir. Kur'an'da anma, yad etme, hatırlama (12:85); şükretme, hatırda tutma (2:40,47); diline dolama (21:36, 60); anlama, akletme, düşünme, ibret alma (6:80, 126; 7:57); ün, şan, kendisi ile bilinen, izzet kazanılan şey (94:4); öğüt verme, öğüt alma (3:7; 13:19; 37:13) şeklinde kullanılmıştır.
Tasavvufi yorumlar
Tasavvufta her şartta ve durumda Allah'ın varlığını beyninde ve kalbinde hissetme hâli olarak yorumlanır. Buna göre Kur'an kendisini ez-Zikr şeklinde isimlendirerek vahyin kendisini hatırlatıcı olarak tanımlamıştır. Bu kavrayışa göre zikir konuşma ve vücut hareketleriyle yapılan pratiklerden öte bir anlama sahiptir.
Tarikatların pratiğinde Allah'ı çok anıp, azâmetini düşünmek ve Esma-ül Hüsnasını okuyup tefekkür etmek zikir olarak nitelenir. Tarikat meclislerinde sık sık zikir toplantıları yapılır. Zikir tarikata göre ya da mürid'in haline ve derecesine göre Cehrî (sesli) veya Hafî (sessiz) olur.