Zoya Kosmodemyanskaya
Zoya Anatolyevna Kosmodemyanskaya Rusça: Зо́я Анато́льевна Космодемья́нская; d. 13 Eylül 1923 – ö. 29 Kasım 1941), bir Sovyet partizan ve Sovyetler Birliği Kahramanı (ölümünden sonra layık görüldü) idi. Sovyetler Birliği'nin en saygın kahramanlarından biriydi.
Hayatı
Babası Anatoly Kosmodemyansky teolojik bir seminer okudu ancak mezun olamadı. Daha sonra bir kütüphaneci olarak çalıştı. Annesi Lyubov Kosmodemyanskaya (Churikova yakınlarında), bir okul öğretmeniydi. 1925 yılında kardeşi Aleksandr Kosmodemyansky doğdu. Aleksandr da kız kardeşi Zoya'nın ölümünden sonra Sovyetler Birliği Kahramanı olmuştur. 1929 yılında ailesi zulüm korkusuyla Sibirya'ya taşındı. 1930 yılında da Moskova'ya taşındı.
1938 yılında Komsomol'a katıldı. Ekim 1941'de, halen Moskova'da bir lise öğrencisi iken, bir partizan birimi için gönüllü oldu. Onu vazgeçirmeye çalışan annesine "Düşman çok yakın olduğunda ne yapabiliriz? Onlar buraya gelirse yaşamıma devam etmek mümkün olmaz." şeklinde yanıtladı. Zoya'nın partizan birimi olan 9903'e (Batı Cephesi Kurmayı) atandı. Ekim 1941'de birliğine katıldı ve bin kişiden sadece yarısı savaştan sağ çıktı. Naro-Fominsk yakınlarındaki Obukhovo köyünde diğer partizanlarla cepheye geçti ve Almanlar tarafından işgal edilen topraklara girdiler. 27 Kasım 1941 tarihinde bir Alman süvari alayının konuşlu olduğu Petrischevo köyünü yakmak için bir emir aldı.
Petrischevo köyünde Zoya, at ahırları ve evleri ateşe vermeyi başardı. Ancak, bir Rus işbirlikçisi onu fark etti ve Alman askerlerine bildirdi. Bu olaydan sonra Almanlar Zoya'yı yakaladı. Gece boyunca yapılan işkence ve sorguya rağmen herhangi bir bilgi vermeyi reddetti. Ertesi sabah ilçe merkezine yürütüldü.
Asılarak infaz edilmeden önce, "Yoldaşlar! Neden bu kadar kasvetlisiniz? Ölmek için korkmuyorum! Halkım adına öleceğim için mutluyum!" ve Almanlara, "Siz şimdi beni asıyorsunuz ama yalnız değilim. Biz iki yüz milyon insanız. Hepimizi asamazsınız." şeklinde son sözleri olduğu iddia edilmiştir.
Almanlar Zoya'nun vücudunu birkaç hafta darağacında asılı bıraktılar. Sonunda Sovyetler Ocak 1942'de bu toprakları ele geçirmesinden hemen önce toprağa verilmiştir.