Çamlıca, Ermenek
Çamlıca, Ermenek, Karaman ilçesine bağlı bir köydür.
Eski adı “Muhallar” olan köyün etrafının çam ormanlarıyla kaplı olması nedeniyle köye “Çamlıca” ismi verilmiştir.Köyün bir diğer ismi ise Gökçeseki olup bu isimde Göksu nehrinin oluşturduğu sekilerden(taraça) gelmektedir.Önceden köy imsi ve Muhallar olarak belirgin olarak ikiye ayrıkken son zamanlarda kız alıp vermelerle köy birbirine kaynaşmış olup ancak yinede İmsili tabiri sık kullanılmaktadır bu da halen tam bir samimiyet kurulamadığını gösterir. Ermenek-Mut devlet karayolu üzerinde olup, Ermenek'e uzaklığı 20 km'dir. Mersin' in Mut(Beci) ilçesine ise 70 Km uzaklıktadır. Devlet Karayolu üzerinde olması nedeniyle ulaşım sorunu yoktur. Köyde su ve kanalizasyon şebekesi, sabit ve GSM telefonları, sağlık evi, ilköğretim okulu, orman işletme şefliği mevcuttur. Göksu vadisinde yer alır.Toroslar ise köyün önü ve ardı sıra uzanıp gitmektedir.Balkusan(Tekeçatı) barajı Dereyol mevkine yapılmış olan bir hidroelektrik santraldir. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Son yıllarda zeytincilik ve meyvecilik gelişmektedir. Ayrıca antik çağlardan kalma kaya mezarları arkeolojık önemini gösteriyor.Bölgede dağcılık, doga yürüyüsü ve kamp gibi aktivitelere uygun birçok mekan bulunmaktadır.Eşsiz kanyon ve doğa meraklılarına sunduğu muhteşem manzarasıyla mutlaka gezilip görülmesı gereken yerlerden biridir.Yeni ilköğretim binası ile tam donanımlı bilgisayar laboratuvarı ve 50 derslik bulunmaktadır. Okul öğretmenlerinin fedakarlıklarıyla hafta sonu eğitimi verilmektedir.
Çamlıca köyünün insanları sosyal, candan ve çok konukseverdir. Köye gelen misafir hiç yabancılık çekmez. Hemen hemen devletin her kademesinde Çamlıca'lı vardır. Ayrıca her sektörde çok çalışkan Çamlıca'lı bulabilirsiniz. Çamlıca'lılar birbirlerine çok tutkun ve köylerine de çok bağlıdır. En uzaktaki Çamlıca'lı bile mutlaka senede en az bir kez köyünü ziyaret eder. Bu ziyaretler daha çok Ağustos ve Eylül aylarında yapılır. Çünkü bu aylar köydeki bütün sebze ve meyvelerin (özellikle incir, üzüm ve ceviz) bulunduğu aylardır. Eylül ayında ise pekmez yapılır ve bağbozumuna başlanır. Bu bağbozumu Kasım ayı sonuna kadar sürer.Bunların yanı sıra tüm Ermenek yöresinde olduğu gibi batırık(batırma) sevilerek her öğün tüketilir.Köyün her yerinden şarıl şarıl su sesleri duymak mümkündür.Eski Ermenek köprüsü ise suların altında kalıp yıkılmıştır.Ancak şimdilerde Ermenek barajı münasebetiyle su çekilmiş olup yalnız derenin ağız kısmında bulunmaktadır.
Bölgede Kaya mezarlıkları bulunur. Ancak bu kaya mezarlıkları hazine avcıları tarafından çokca harap edildi.Halen birçok tarihi eser gün yüzüne çıkmayı beklemekte.Mezarlıklar ve evler karşılıklı iki dağda oyulu olup yıkılmadan önce Kral ve ailesinin lahiti de bulunmaktaydı.Bununla beraber mezarlarda ceylan yakalayan aslan figürü çokca kullanılmaktadır.Bununla beraber diğer mezarlardan dışarda olan salipli(haçlı) mezarlık da dikkate değer.Bu da akıllara eskiden Anadoluda aslanların bulunduğunu akla getirmektedir.Bir kez araştırılan mezarlıklar halen birçok sır ve keşfedilmeyi bekleyen unsurlar bulundurmaktadır.Bunun yanı sıra eski dönemlerdeki pazar yerleri ticaret yolları da araştırılmayı beklemektedir. Kaya mezarlıkları 12-13'üncü yüzyıllara aittir.Şu anda mezarlıklar koruma altında.
|