İhsan Nuri

İhsan Nuri, eşi Yaşar Hanım ile birlikte (Tahran)

İhsan Nuri, (Kürtçe: إحسان نوري پاشا Îhsan Nûrî; d. 1893 Bitlis - ö. 25 Mart 1976 Tahran), Hoybûn Cemiyetinin liderlerinden olup Ağrı Dağı İsyanlarını yönetmiş Kürd Osmanlı isyancı ve siyaset adamı. Halk arasında Ararat Kartalı olarak da bilinir.

1893'te Bitlis vilayetinde doğmuştur. İlk öğrenimini Bitlis'te tamamlandıktan sonra Erzincan Askeri Rüştiye Mektebi'ne kaydolmuştur. Rüştiyeden mezun olduktan sonra İstanbul'daki Harbiye Mektebi'ne girmiş ve 1910'da Harbiye'yi bitirerek teğmen rütbesiyle Osmanlı ordusuna katılmıştır.

Arnavutluk'ta kurtuluş hareketi patlak verince bastırma harekatına katılmış ve daha sonra Yemen'e yollanarak orada 33 ay kalmıştır. Yemen'den döndükten sonra Beyzon'daki 93. Alay'a yaveri olarak verilmiştir. I. Dünya Savaşı başladığında Kafkasya Cephesinde Rusya İmparatorluğu ordusuyla savaşmıştır. Ancak Nerman'da yaralanmış ve tedavi için Erzincan'a getirilmiştir. Tedavi bitince 9. Ordu'nun mıntıkasında görevlendirilmiş ve Gürcistan'ın Ojorketi kentini işgal ettikten sonra kentte seyyar jandarmaların başına geçmiştir.

I. Dünya Savaşı bittikten sonra Kürdistan Teali Cemiyeti'yle temasa geçmiştir. 30 Mart 1919'da Jîn dergisinde Wilson Prensipleri üzerine bir yazısı yayımlanmıştır.

Kurtuluş Savaşı başlayınca İstanbul'dan Trabzon'a geçmiş ve Rüştü Paşa'nın emriyle Müsavat Partisi iktidarındaki Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin başkenti Bakü'ye yollanmış bir heyette yer almıştır. Heyet Bolşeviklerin iktidara geçmesinden sonra Anadolu'ya dönmek istemiştir. Ancak izin verilmeyince bazı Azeriler ile birlikte İran Azerbaycanı'na kaçmıştır. Erzurum Hasankale (Pasinler)'ye giderek Kâzım Karabekir'in emrine girmiş ve Eylül 1920'de patlak veren Ermenistan Seferi'ne katılmıştır. Bu harekette ikinci kez yaralanarak tedavi için Sarıkamış'a nakledilmiştir.

Bu dönemde Kürdistan'ın kurtuluş için bir örgütü kurmaya karar vererek Kürt kökenli subaylar ve askerler ile temasa geçmiştir. Bunun dolayı hakkında tahkikat açılmış ve Divan-ı Harb'e verilmiştir. Fakat herhangi bir delil çıkmadığı için tekrar görevlendirilmiştir.

"Deli Halit" lakabıyla anılan Halit (Halit Karsıalan) İhsan Nuri'yi kendi mahiyetine istemiştir. Ancak Kâzım Karabekir bu teklifini reddetmiştir. ÇıldırGürcistan'a karşı savunmuş ve Çıldır'daki birlikleri dağıtıldıktan sonra sırasıyla Doğubeyazıt, Beşiri'ye atanmıştır. Daha sonra Silvan'a atanmış ve Seyyar Mitralyöz Teftiş görevlisi olarak Siirt'te bulunmuştur. Bu arada Cibranlı Halit'in önderliğindeki Azadî örgütüne katıldığı düşünülmektedir.

Beytüşşebab İsyanı

İhsan Nuri, eşi Yaşar Hanım ile birlikte

Nesturi İsyanı'nı bastırmak için Şırnak'tan Beytüşşebap'a nakledilen 18. Piyade Alayı'na bağlı Mülazım Ali Rıza, ağabeyi Yusuf Ziya'dan bir telegraf aldıktan sonra 3 Eylül 1924'den 4 Eylül'e bağlayan gece isyanı başlatmıştır. Aynı alayda görevli Azadî örgüt üyelerinden İhsan Nuri, Vanlı Rasim, Hertoşili Hurşit, Mardinli Tevfik Cemil de katılmışlardır.

Ali Rıza yakalanmış, Hurşit Zaho'ya kaçmış ve İhsan Nuri ve arkadaşları ise Fransız Suriye Mandasına sığınmışlardır. Ordan Şengal bölgesine geçtiğinde İngilizler Kadiri Sıddık Paşa'yı devreye sokarak İhsan Nuri'ye Irak'ta askeri görev vermek istemiştir. Fakat İhsan Nuri

Ben Kürdistan'ın bağımsızlığı için mücadele vermek istiyorum. Irak Ordusu'nda yer alarak İngilizlerin kucağına girmek için değil.

diyerek İngilizlerin teklifini reddetmiş ve arkadaşları Rasim ve Tevfik Cemil ile birlikte İran'a geçmiştir.

Şeyh Said İsyanı'nın patlak verdiğini duyunca Saray yakınında Türkiye - İran sınırını geçerek Milan (Milli) Aşireti reisi Osman Bey'in oğlunun evine misafir olmuştur. Şeyh Said'in tutuklandığını öğrenince Irak'a geçerek Revanduzlu Seyid Taha'nın evine misafir olmuştur. Tevfik Cemil Suriye'ye geçmiş ve İhsan Nuri ise Seyid Taha'nın kardeşi Seyid Muslih ile birlikte Nehri'ye gitmiştir. Nehri de Türkiye Ordusu tarafından saldırıldığı için Rasim ile birlikte İran'a İsmail Ağa Simko'nun yanına gitmiştir. İran'da tutuklanarak Zencan'a yollanmıştır. Zencan'dan gizlice ayrılarak Hoy'a gitmiş ve Hasan Sıddıkı Heydari'nin evine sığınmıştır.

Ağrı Dağı İsyanları

1927'de Hoybûn Cemiyetinin kararıyla 20 kişiyle birlikte Erzurum bölgesine gitmiştir. Türkiye Ordusu peşlerine düşerek birkaç kez çarpışmışlardır. Agrî gazetesini yayımlamıştır.

9 Mayıs 1928'de Türkiye Cumhuriyeti direnişini kırmak için af yasasını çıkarmıştır. Direnişçilerin af yasasına uymayınca Doğubayazıt Jandarma komutanlığı aracılığıyla görüşme önerisinde bulunmuş ve Şeyhli köprüsünde görüşme gerçekleştirilmiştir. Ankara İhsan Nuri'ye istediği ülkeye gitme hakkını tanımış ve bol miktarda para vaadinde bulunmuştur. Birkaç görüşme yapıldıysa da anlaşamamışlardır. Türkiye ve İran'ın işbirliğinin sonucu III. Ağrı Dağı İsyanı bastırılınca tekrar İran'a sığınmak zorunda kalmıştır.

Ölüm

18 Mart 1976'da Tahran'da bir caddeden karşıdan karşıya geçerken kendisine bir motosiklet çarpmıştır. Ağır yaralanarak hastaneye kaldırmıştır. Yedi gün komadan sonra 25 Mart'te vefat etmiştir.

İlgili kitaplar

This article is issued from Vikipedi - version of the 11/8/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.