İskeçe
İskeçe - Ξάνθη Xanthi | |
---|---|
Konum | |
| |
Koordinat |
41°8′K 24°53′D / 41.133°K 24.883°DKoordinatlar: 41°8′K 24°53′D / 41.133°K 24.883°D |
Zaman dilimi: | DAZD (UTC+2/3) |
Rakım (merkez): | 80 m (262 ft) |
Yönetim | |
Ülke | Yunanistan |
Coğrafi bölge: | Doğu Makedonya ve Trakya |
İl: | İskeçe |
Nüfus İstatistikleri (2014'e göre) | |
Belediye | |
- Nüfus: | 70.783 |
- Yüz ölçümü: | 153,1 km² (59 sq.mi.) |
- Nüfus Yoğunluğu: | 462 /km² (1.197 /sq.mi.) |
Kodlar | |
Posta Kodu: | 671 00 |
Alan Kodu: | 2541 |
Plaka Numarası: | AH |
İnternet Sitesi | |
www.cityofxanthi.gr | |
İskeçe veya Xanthi[1] (Yunanca: Ξάνθη / Xanthi, /ˈKsanthi/), Yunanistan'ın kuzeyinde, Batı Trakya'da, aynı adı taşıyan ilin (nomos) merkezi olan kenttir.
Etimoloji
Osmanlı kaynaklarında Eskice, İsketye ve İskete olarak da kaydedilen İskeçe[2] isminin “Eskice” den geldiği düşünülmektedir. Günümüzdeki Xanthi adı da Strabon'un bahsetmiş olduğu antik “Xantheia” şehrinden gelmiştir.[3]
Konum
İskeçe, doğusundaki Gümülcine ve daha doğusundaki Dedeağaç illeri ile birlikte Yunanistan'da Türklerin en yoğun olarak bulundukları bölgelerden biridir. Drama Köprüsü isimli türküye adını veren Drama Şehri de bu bölgeye komşudur.
Tarih
Osmanlı Dönemi
İskeçe bölgesi ile ilgili ilk tarihi kayıtlar MÖ 879 yılına dayanır. Küçük bir yerleşim birimi olarak başlayıp, Trakya tarihinin, (iç) savaşlar, yıkımlar gibi, tüm evrelerinde yer aldı. Her ne kadar Osmanlı İmparatorluğu 1363 yılında Edirne'nin fethi ile Balkanlar'a yerleşmiş olsa da, İskeçe'nin yanı sıra bugünkü Kavala, Drama ve Serez bölgelerinin Osmanlı hâkimiyeti altına girmesi ancak 26 Eylül 1371 tarihindeki Çirmen zaferi ile gerçekleşmiştir.
Yerel Türk nüfusunu güçlendirmek amacıyla Anadolu ve özellikle Konya bölgesinden İskeçe ve civar illere halk yerleştirilmiştir. Osmanlı'nın genişleme döneminde, İskeçe, orduların çıkış noktalarından biri iken, Osmanlı'nın Balkanlar'daki hâkimiyeti azalma sürecine girdikten sonra, İmparatorluğun Balkanlar’da tutunmasında belirleyici rol oynamıştır.
1715 yılına gelindiğinde İskeçe tütünü ile tanınmış ve bu ürünü sayesinde bölgenin refah düzeyi artmıştır. Mart ve Nisan 1829'da gerçekleşen iki şiddetli deprem ile şehir büyük bir yıkıma uğramış, ancak bu olay yeniden yapılanmasında büyük öneme sahip olmuştur.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ile Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar'daki sınırlarının bu bölgeye gerilemesi ile birlikte, bölgeye olan Rus ve Bulgar saldırıları artmıştı. Osmanlı İmparatorluğu'nun yardımından yoksun olarak, İskeçe halkının da katıldığı Batı Trakya Türklerinin silahlı mücadelesi ile, Osmanlı için son derece olumsuz şartlar içeren Ayastefanos Antlaşmasının daha sonra Berlin Antlaşmasına dönüşmesinde katkıları olmuştur.
İskeçe Balkan Savaşları esnasında, sırası ile Bulgaristan, Yunanistan ve yine Bulgaristan tarafından işgal edildi. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun Edirne'yi yeniden ele geçirdiği dönemde yöre halkının mücadelesi ve Osmanlı tarafından yapılan yardımlar sayesinde İskeçe ve Gümülcine’deki Bulgar hâkimiyeti kaldırıldı. Ancak, ardından kurulan ve İskeçe'yi de kapsayan Garbi Trakya Hükümeti'nin, 1 Eylül 1913 tarihinde bağımsızlığını ilan etmesi, Osmanlı, Rusya İmparatorluğu ve Bulgaristan tarafından hoş karşılanmayınca, bölgede etkinlik gösteren Osmanlı subayları geri çağırıldı ve İstanbul Antlaşması ile İskeçe dâhil, Batı Trakya bölgesi Bulgaristan'a bırakıldı.
Yunanistan Dönemi
I. Dünya Savaşı
I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ile İskeçe, Bulgaristan ve Yunanistan arasındaki cephenin ortasında kaldı. Osmanlı'nın savaşa katılması ve Bulgaristan'ın hâkimiyetinin azalması ile birlikte bölgeyi Yunanistan'a bağlamayı amaçlayan, Yunanistan ve Fransa denetimli kuruluşlar etkinlik göstermeye başladılar. Yunanistan'ın diplomatik girişimler ile bağımsızlık çabalarını bastırdığı bölgede, İskeçe'nin de dâhil olduğu Batı Trakya'nın akıbetinin halkoyu ile belirlenmesine karar verildi. Mayıs 1920'de gerçekleşen halkoyu ile, Türk nüfusu ezici çoğunluğu elinde bulundurmasına rağmen, sonuç bölgenin Yunanistan'a bağlanması yönünde oldu.[4]
Millî Mücadele döneminin sona ermesi ve Lozan Anlaşması’nın imzalanması ile İskeçe Türk halkı nüfus mübadelesinden muaf tutuldu.
II. Dünya Savaşı
İskeçe bir kez daha II. Dünya Savaşı'nda Bulgaristan tarafından işgal edildi. Bunu takip eden Yunan İç Savaşı boyunca da İskeçe halkı yerel mücadelelerde yer almaya devam etti.
Yakın Dönem
Günümüzde ise, İskeçe'de Batı Trakya Türkleri'nin azınlık sorunları ve insan haklarının Yunanistan tarafından ihlallerine karşı siyasi mücadele sürmektedir.[5]
Günümüzde İskeçe
Günümüzde İskeçe modern bir kent kimliğine sahip, zengin tarihi, doğası ve gelenekleriyle her yıl büyük miktarda yerli ve yabancı ziyaretçi kabul etmektedir. Her yıl Şubat sonu veya Mart başına doğru düzenlenen Karnaval ve Eylül başındaki eski kasaba festivali (Γιορτές Παλιάς Πόλης) görülmeye değer etkinlikler arasındalar. Ayrıca her cumartesi düzenlenen kent pazarı da ziyaret edilebilir.
Tanınmış İskeçeliler
- Demokritos
- Manos Hacıdakis
- Mehmet Emin Aga (Müftü)
- Protagoras
- Şerif Gören
- Necla Nazır (Sanatçı)
- Salihoğlu Muzaffer Bey (Muzaffer Salihoğlu Gündüzlü Azınlık Ortaokul ve Lisesi Kurucusu)
Spor
- Xanthi FC Futbol takımı (Yunanistan Süper Ligi'inde mücadele etmekte)
- Futbol takımının yeni stadı: Skoda Xanthi Arena
Ayrıca bakınız
- Batı Trakya Türkleri
- Gümülcine
- Dedeağaç
- Şahin, İskeçe
- Yassıören, İskeçe
Dış bağlantılar
- İskeçe Karnavalı (Yunanca)
Kaynakça
- ↑ TCDD
- ↑ [ http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=220553&idno2=c220338#3 İslam Ansiklopedisi, cilt: 22; sayfa: 553, Machiel Kiel]
- ↑ D. C. Samsaris, Historical Geography of Western Thrace during the Roman Antiquity (in Greek), Thessaloniki 2005, p. 86-88
- ↑ Prof. Dr. Metin Ayışığı, Mütareke Dönemi Batı Trakya Meselesi, 10. Millî Türkoloji Kongresi, Eylül 1998
- ↑ İnsan haklarını izleme kurumunun 1999 Yunanistan bildirisi
|