İstanbul'un İşgali
İstanbul'un işgali | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı | |||||||
İstiklal Caddesi'nde İtilaf Devletleri askerlerinin geçit töreni. | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Birleşik Krallık Fransa İtalya Yunanistan |
Osmanlı İmparatorluğu Türk Ulusal Hareketi | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Somerset Gough-Calthorpe Louis Franchet d'Espérey | Selahattin Adil Paşa | ||||||
Güçler | |||||||
5 Kasım 1919 itibariyle:[1] Donanma (15 Kasım 1918'de):[1] : 67 harp gemisi : 22 harp gemisi : 10 harp gemisi : 1 harp gemisi ve diğer yardımcı sınıf gemiler Toplam: 167 gemi |
İstanbul'un işgali, Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Bırakışması ile I. Dünya Savaşı'nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından, 13 Kasım 1918'de Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul işgal olundu. 13 Kasım 1918'de başlayan işgal, 6 Ekim 1923'te İstanbul'un Kurtuluşu ile sona erdi.
İtilaf Devletlerinin İstanbul'a gelişi
1 Kasım'da İttihat ve Terakki kendini lağvetti. 2 Kasım'da Enver, Talat, Cemal paşalar yurtdışına kaçtı. 6 Kasım'da Boğazlar silahsızlandırıldı. 7 Kasım'da işgal güçleri Çanakkale Boğazı'ndan geçti ve İstanbul'a ulaştı. 13 Kasım 1918'de müttefiklerin 55 parçalık gemilerinden İstanbul'a 3500 asker çıkarıldı. İngiliz Albayı Muerpi İstanbul'a geldi. İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, bu güçleri takip etti. 465 yıllık başkente ilk kez yabancılar askeriyle giriyor, millet esaretle tanışıyordu.
23 Kasım 1918'de Ahmet İzzet Paşa yeni hükümeti kurdu.
9 Şubat'ta Hadisat gazetesinde Süleyman Nazif Kara Gün başlıklı bir yazı yazdı. Türk milletinin böyle bir işgali yaşamadığını ve bunu kaldıramayacağını söyledi. İtilaf devletleri Türk halkının tepkisini çekmemek ve işgalin haklılığını kanıtlamak için aşağıdaki bildiriyi yayınladılar.
- İşgal geçicidir.
- Padişahlığı ve halifeliği korumak ve güçlendirmek için işgaller gerçekleştirilmiştir.
- Azınlıklara yönelik bir katliam başlarsa İstanbul Türklerden alınacaktır.
- Herkes padişahlık makamının İstanbul'dan vereceği kararlara uyacaktır.
Paris Barış Konferansı
Paris Barış Konferansı, barış antlaşmasını hazırlamak amacıyla, İtilaf Devletleri arasında yapıldı. ABD Başkanı Wilson'un amacı, Milletler Cemiyeti'nin kurulmasını sağlamaktı. İngiltere ve Fransa ise Osmanlının iyi şekilde paylaşımını gerçekleştirecek yolu arama çabası içindeydiler. Barış konferansında ayrı ayrı ortaya çıkacak Ermeni, Kürt, Arap, Mezopotamya, Suriye ve Hicaz Devletleri problemi vardı. Barış Konferansı; bir taraftan Türkiye’yi, Fransa, İngiltere, Rusya ve İtalya arasında bölen gizli anlaşmalar, diğer taraftan da İngilizlerin Araplara verdiği taahhütler karşısında kaldı. İttihatçıların yargılanması için antlaşmaya hükümler yerleştirmek istediler.
İttihatçıların yargılanması
Bu arada İttihatçılar yargılandı, Mondros ve Malta'ya sürgüne gönderildi. Ordu, anlaşma hükümlerince terhis ediliyordu. Resmi ve sivil birçok yöneticiyi, askeri, aydını savaş suçlusu ilan ederek tutukladılar, sürgüne gönderdiler.
İstanbul'da milli kurtuluş hareketi başladı. Aynı zamanda Anadolu ve Trakya'da işgalcilere karşı Müdafaa-i Hukuk örgütleri kuruldu. Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Orduları komutanlığından alınınca 13 Kasım'da İstanbul'a geldi. Bu, artık mütareke İstanbul'uydu. Pera Palas'da ve Şişli'de bir süre kaldı. Tevfik Paşa kabinesinin düşmesinden sonra 19 Kasımda Vakit gazetesine verdiği demeçte şöyle dedi: "Barışı kararlaştıracak hükümet meclisi mebusandan çıkacaktır". Oysa İstanbul'da yapacak bir şey kalmamıştı, Padişah meclisi feshetmişti. Yeni hükümeti Damat Ferit Paşa kurdu. İstanbul basını da ikiye ayrıldı.
- Yurtseverler: Aydınlık, Sebilürreşad, Akşam, Vakit.
- Hainler: Peyam-ı Sabah.
Osmanlı Meclisinin Toplanması
Damat Ferit Paşa'nın istifası üzerine, 3 Ekim 1919'da kurulan Ali Rıza Paşa Kabinesinin göreve gelmesi, Müttefikleri hiç memnun etmemişti. Bu kabinenin bazı üyelerinin milliyetçi eğilimleri, İstanbul'daki Müttefik temsilcilerinin bilmedikleri bir husus değildi. Bu üyelerin başında Harbiye Bakanı Cemal Paşa gelmekteydi. Cemal Paşa, Müttefiklerin, Mondros Mütarekesi gereğince, Anadolu'daki askerî kontrolleri konusunda çatışma durumuna girmekte gecikmedi.
Ali Rıza Paşa kabinesi, kurulur kurulmaz, 9 Ekim 1919'da yayınladığı bir kararname ile, Meclis-i Mebusan seçimlerinin yapılacağını açıklamıştı. Seçimler sonucunda, Meclis-i Mebusan 12 Ocak 1920'de ilk toplantısını yaptı. Bilindiği gibi, özellikle Atatürk'ün talimat ve telkinleri ile, yeni Meclis' te kuvvetli bir milliyetçi hava ortaya çıktığı gibi,Misak-ı Millî'yi de 28 Ocak'ta bu Meclis yayınlayacaktır. Başka bir deyişle, Millî Hareket, Müttefiklerin gözleri önünde kendilerine meydan okumaktaydı ve daha da önemlisi, Müttefiklerin barış şartlarını hazırlamakta olduğu bir sırada, Türkler, kendilerinin kabul edebileceği barış şartlarını kendileri tespit ediyorlardı. Dahası, İstanbul Hükümeti, bütün bu olup bitenlere egemen olmaktan çok uzak bulunuyordu.
Misak-ı Milli'nin açıklanması
12 Ocak 1920'de toplanan Meclis-i Mebusan, 28 Ocak 1920 tarihindeki gizli oturumunda "Ahd-i Milli" olarak Misak-ı Milli kararlarını aldı ve kararlar bütün mebuslar tarafından imzalandı. 17 Şubat 1920 tarihli oturumunda da bu kararın basında yayınlanması ve bütün yabancı parlamentolara bildirilmesi kararlaştırıldı.
Üç Müttefik Yüksek Komiseri adına Fransız Yüksek Komiserliği'nce Sadrazam Ali Rıza Paşa'ya 20 Ocak 1920'de verilen bir nota ile, sadece Harbiye Bakanı Cemal Paşa'nın değil, Genelkurmay Başkanı Cevdet Paşa'nın da istifası istendi. Ertesi günü Paşaların istifası Yüksek Komiserlere bildirildi.
İtilaf Devletlerinin İstanbul'u ablukaya alması
15 Mart'ta gelişmelerin istedikleri gibi gitmediği üzerine Yüksek komiserler ve işgal polisi şehri ablukaya aldı. İtilaf devletleri İstanbul'u işgal edince bütün devlet binalarını ve karakolları denetim altına aldılar. Meclisi basarak milletvekillerinin bir kısmını tutuklayıp, bir kısmını sürgüne gönderdiler. Bir kısmı da kaçarak Anadolu'ya geçip, bağımsızlık mücadelesine katıldılar.
15 Mart 1920'de işgal devletleri Letafet Apartmanı katliamında 8 Türk'ü şehit ettiler. Türk milleti mitinglere başladı. Halide Edip Adıvar'ın kurtuluş mitingi büyük yankı uyandırdı. Mustafa Kemal Paşa, meclisin dağıtılacağını, geçici işgalin tamamen hakimiyete dönüşeceğini anlayarak, Ankara'da yeni bir başkent, yeni bir meclisle kurtuluşu hem cephede hem diplomaside sürdürüyordu.
16 Mart 1920 sabah 05.45 sularında İngiliz askerleri araca bindirilmiş iki birlik halinde Beyazıt Direklerarasında bulunan Şehzadebaşı 10. Kafkas Tümenine bağlı karargah birliği karakoluna geldiler. Bir araç asker dış güvenliği aldı, diğerleri koğuşunu bastılar. Askerlerin uyuduğu koğuşa giren İngiliz askerleri mızıka ve karargah bölüğü erlerinden beşini ateş açarak öldürdü, onunu yaraladı.
Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın evi basıldı. Harbiye nezareti ablukaya alındı ve İngiliz General Shuttleworth Harbiye nezaretinin kontrolünü eline aldı.
Meclis-i Mebusan basıldı mebuslardan Albay Kara Vasıf Bey ve Rauf Bey İngiliz askerleri tarafından tutuklandı.
Telgrafçı Hamdi Bey kendisini tehlikeye atarak İngilizlerin telgrafhaneyi bastığı ana kadar Ankara'ya Mustafa Kemal Paşa dikkatine telgraflarla gelişmeleri bildirdi.
Sevr Antlaşmasına giden yol
18 Ocak 1919'da Paris Barış Konferansı'nda müttefikler Ermenistan, Suriye, Irak, Filistin, Arabistan'ın Osmanlı'dan ayrılmasını kararlaştırdılar. Yunanistan ise, Bandırma civarından Akdeniz bölgesi Kalkan'a çizilecek bir çizginin batısında kalan toprakları istiyordu.
10 Ağustos 1920'deki anlaşma Sevr'de yapıldı. Sevr, Karahisar mebusu Nebil Efendi'nin dediği gibi "Boşuna yorulmuşlar, Türkiye'yi yok diyeydiler, daha iyi ederlerdi" dedirten ve Türkleri yok etmeyi amaçlayan yüzlerce maddeden oluşan bir antlaşmaydı. Antlaşmayı Sadrazam Damat Ferit ile birlikte 4 kişi imzaladı.
Ayrıca bakınız
- Mümin Yıldıztaş, Yaralı Payitaht/İstanbul'un İşgali, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2010
- İngiliz Kemal
- Muharrem Alkor
Kaynakça
Mümin Yıldıztaş, Yaralı Payitaht/İstanbul'un İşgali, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2010,
- 1 2 Zekeriya Türkmen, İstanbul’un İşgali ve İşgal Dönemindeki Uygulamalar (13 Kasım 1918-16 Mart 1920), Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 53, Cilt: XVIII, Temmuz 2002
|