İstanbul'un İşgali

İstanbul'un işgali
I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı

İstiklal Caddesi'nde İtilaf Devletleri askerlerinin geçit töreni.
Tarih13 Kasım 1918 – 6 Ekim 1923
Bölgeİstanbul
Sonuçİstanbul'un Kurtuluşu
Taraflar
Birleşik Krallık Birleşik Krallık
Fransa Fransa
İtalya Krallığı İtalya
Yunanistan Krallığı Yunanistan
Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu
Türkiye Türk Ulusal Hareketi
Komutanlar ve liderler
Birleşik Krallık Somerset Gough-Calthorpe
Fransa Louis Franchet d'Espérey
Türkiye Selahattin Adil Paşa
Güçler

5 Kasım 1919 itibariyle:[1]
Birleşik Krallık: 894 subay ve 26.525 asker (27 batarya, 160 makineli tüfek)
Fransa: 572 subay ve 18.497 asker (30 top, 91 makineli tüfek)
İtalya Krallığı: 210 subay ve 3.782 asker
Yunanistan Krallığı: 83 subay ve 712 asker (160 makineli tüfek)
Toplam: 1.759 subay ve 49.516 asker (57 top, 411 makineli tüfek)


Donanma (15 Kasım 1918'de):[1]
Birleşik Krallık: 67 harp gemisi
Fransa: 22 harp gemisi
İtalya Krallığı: 10 harp gemisi
Yunanistan Krallığı: 1 harp gemisi
ve diğer yardımcı sınıf gemiler
Toplam: 167 gemi

İstanbul'un işgali, Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Bırakışması ile I. Dünya Savaşı'nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından, 13 Kasım 1918'de Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul işgal olundu. 13 Kasım 1918'de başlayan işgal, 6 Ekim 1923'te İstanbul'un Kurtuluşu ile sona erdi.

İtilaf Devletlerinin İstanbul'a gelişi

Şehzadebaşı'ndaki Mızıka Karakolu'nu basan İngiliz askerleri tarafından öldürülen bir Türk askeri. (16 Mart 1920)

1 Kasım'da İttihat ve Terakki kendini lağvetti. 2 Kasım'da Enver, Talat, Cemal paşalar yurtdışına kaçtı. 6 Kasım'da Boğazlar silahsızlandırıldı. 7 Kasım'da işgal güçleri Çanakkale Boğazı'ndan geçti ve İstanbul'a ulaştı. 13 Kasım 1918'de müttefiklerin 55 parçalık gemilerinden İstanbul'a 3500 asker çıkarıldı. İngiliz Albayı Muerpi İstanbul'a geldi. İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, bu güçleri takip etti. 465 yıllık başkente ilk kez yabancılar askeriyle giriyor, millet esaretle tanışıyordu.

İngiliz birlikleri Beyoğlu'nda.

23 Kasım 1918'de Ahmet İzzet Paşa yeni hükümeti kurdu.

9 Şubat'ta Hadisat gazetesinde Süleyman Nazif Kara Gün başlıklı bir yazı yazdı. Türk milletinin böyle bir işgali yaşamadığını ve bunu kaldıramayacağını söyledi. İtilaf devletleri Türk halkının tepkisini çekmemek ve işgalin haklılığını kanıtlamak için aşağıdaki bildiriyi yayınladılar.

  1. İşgal geçicidir.
  2. Padişahlığı ve halifeliği korumak ve güçlendirmek için işgaller gerçekleştirilmiştir.
  3. Azınlıklara yönelik bir katliam başlarsa İstanbul Türklerden alınacaktır.
  4. Herkes padişahlık makamının İstanbul'dan vereceği kararlara uyacaktır.
Sultanahmet Mitingi
Yunan zırhlısı "Kilkis" (yanındaki muhrip "Psara")

Paris Barış Konferansı

Paris Barış Konferansı, barış antlaşmasını hazırlamak amacıyla, İtilaf Devletleri arasında yapıldı. ABD Başkanı Wilson'un amacı, Milletler Cemiyeti'nin kurulmasını sağlamaktı. İngiltere ve Fransa ise Osmanlının iyi şekilde paylaşımını gerçekleştirecek yolu arama çabası içindeydiler. Barış konferansında ayrı ayrı ortaya çıkacak Ermeni, Kürt, Arap, Mezopotamya, Suriye ve Hicaz Devletleri problemi vardı. Barış Konferansı; bir taraftan Türkiye’yi, Fransa, İngiltere, Rusya ve İtalya arasında bölen gizli anlaşmalar, diğer taraftan da İngilizlerin Araplara verdiği taahhütler karşısında kaldı. İttihatçıların yargılanması için antlaşmaya hükümler yerleştirmek istediler.

İttihatçıların yargılanması

Bu arada İttihatçılar yargılandı, Mondros ve Malta'ya sürgüne gönderildi. Ordu, anlaşma hükümlerince terhis ediliyordu. Resmi ve sivil birçok yöneticiyi, askeri, aydını savaş suçlusu ilan ederek tutukladılar, sürgüne gönderdiler.

İstanbul'da milli kurtuluş hareketi başladı. Aynı zamanda Anadolu ve Trakya'da işgalcilere karşı Müdafaa-i Hukuk örgütleri kuruldu. Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Orduları komutanlığından alınınca 13 Kasım'da İstanbul'a geldi. Bu, artık mütareke İstanbul'uydu. Pera Palas'da ve Şişli'de bir süre kaldı. Tevfik Paşa kabinesinin düşmesinden sonra 19 Kasımda Vakit gazetesine verdiği demeçte şöyle dedi: "Barışı kararlaştıracak hükümet meclisi mebusandan çıkacaktır". Oysa İstanbul'da yapacak bir şey kalmamıştı, Padişah meclisi feshetmişti. Yeni hükümeti Damat Ferit Paşa kurdu. İstanbul basını da ikiye ayrıldı.

  1. Yurtseverler: Aydınlık, Sebilürreşad, Akşam, Vakit.
  2. Hainler: Peyam-ı Sabah.

Osmanlı Meclisinin Toplanması

Damat Ferit Paşa'nın istifası üzerine, 3 Ekim 1919'da kurulan Ali Rıza Paşa Kabinesinin göreve gelmesi, Müttefikleri hiç memnun etmemişti. Bu kabinenin bazı üyelerinin milliyetçi eğilimleri, İstanbul'daki Müttefik temsilcilerinin bilmedikleri bir husus değildi. Bu üyelerin başında Harbiye Bakanı Cemal Paşa gelmekteydi. Cemal Paşa, Müttefiklerin, Mondros Mütarekesi gereğince, Anadolu'daki askerî kontrolleri konusunda çatışma durumuna girmekte gecikmedi.

Ali Rıza Paşa kabinesi, kurulur kurulmaz, 9 Ekim 1919'da yayınladığı bir kararname ile, Meclis-i Mebusan seçimlerinin yapılacağını açıklamıştı. Seçimler sonucunda, Meclis-i Mebusan 12 Ocak 1920'de ilk toplantısını yaptı. Bilindiği gibi, özellikle Atatürk'ün talimat ve telkinleri ile, yeni Meclis' te kuvvetli bir milliyetçi hava ortaya çıktığı gibi,Misak-ı Millî'yi de 28 Ocak'ta bu Meclis yayınlayacaktır. Başka bir deyişle, Millî Hareket, Müttefiklerin gözleri önünde kendilerine meydan okumaktaydı ve daha da önemlisi, Müttefiklerin barış şartlarını hazırlamakta olduğu bir sırada, Türkler, kendilerinin kabul edebileceği barış şartlarını kendileri tespit ediyorlardı. Dahası, İstanbul Hükümeti, bütün bu olup bitenlere egemen olmaktan çok uzak bulunuyordu.

Misak-ı Milli'nin açıklanması

İstanbul'un işgali üzerine İstiklal Harbi Gazetesi'nin 30 Mayıs 1919 tarihli 15. sayısında Fatih Sultan Mehmet'in işgale karşı olan üzüntüsü karikatürize edilmiş.

12 Ocak 1920'de toplanan Meclis-i Mebusan, 28 Ocak 1920 tarihindeki gizli oturumunda "Ahd-i Milli" olarak Misak-ı Milli kararlarını aldı ve kararlar bütün mebuslar tarafından imzalandı. 17 Şubat 1920 tarihli oturumunda da bu kararın basında yayınlanması ve bütün yabancı parlamentolara bildirilmesi kararlaştırıldı.

Üç Müttefik Yüksek Komiseri adına Fransız Yüksek Komiserliği'nce Sadrazam Ali Rıza Paşa'ya 20 Ocak 1920'de verilen bir nota ile, sadece Harbiye Bakanı Cemal Paşa'nın değil, Genelkurmay Başkanı Cevdet Paşa'nın da istifası istendi. Ertesi günü Paşaların istifası Yüksek Komiserlere bildirildi.

İtilaf Devletlerinin İstanbul'u ablukaya alması

15 Mart'ta gelişmelerin istedikleri gibi gitmediği üzerine Yüksek komiserler ve işgal polisi şehri ablukaya aldı. İtilaf devletleri İstanbul'u işgal edince bütün devlet binalarını ve karakolları denetim altına aldılar. Meclisi basarak milletvekillerinin bir kısmını tutuklayıp, bir kısmını sürgüne gönderdiler. Bir kısmı da kaçarak Anadolu'ya geçip, bağımsızlık mücadelesine katıldılar.

15 Mart 1920'de işgal devletleri Letafet Apartmanı katliamında 8 Türk'ü şehit ettiler. Türk milleti mitinglere başladı. Halide Edip Adıvar'ın kurtuluş mitingi büyük yankı uyandırdı. Mustafa Kemal Paşa, meclisin dağıtılacağını, geçici işgalin tamamen hakimiyete dönüşeceğini anlayarak, Ankara'da yeni bir başkent, yeni bir meclisle kurtuluşu hem cephede hem diplomaside sürdürüyordu.

16 Mart 1920 sabah 05.45 sularında İngiliz askerleri araca bindirilmiş iki birlik halinde Beyazıt Direklerarasında bulunan Şehzadebaşı 10. Kafkas Tümenine bağlı karargah birliği karakoluna geldiler. Bir araç asker dış güvenliği aldı, diğerleri koğuşunu bastılar. Askerlerin uyuduğu koğuşa giren İngiliz askerleri mızıka ve karargah bölüğü erlerinden beşini ateş açarak öldürdü, onunu yaraladı.

Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın evi basıldı. Harbiye nezareti ablukaya alındı ve İngiliz General Shuttleworth Harbiye nezaretinin kontrolünü eline aldı.

Meclis-i Mebusan basıldı mebuslardan Albay Kara Vasıf Bey ve Rauf Bey İngiliz askerleri tarafından tutuklandı.

Telgrafçı Hamdi Bey kendisini tehlikeye atarak İngilizlerin telgrafhaneyi bastığı ana kadar Ankara'ya Mustafa Kemal Paşa dikkatine telgraflarla gelişmeleri bildirdi.

Sevr Antlaşmasına giden yol

18 Ocak 1919'da Paris Barış Konferansı'nda müttefikler Ermenistan, Suriye, Irak, Filistin, Arabistan'ın Osmanlı'dan ayrılmasını kararlaştırdılar. Yunanistan ise, Bandırma civarından Akdeniz bölgesi Kalkan'a çizilecek bir çizginin batısında kalan toprakları istiyordu.

10 Ağustos 1920'deki anlaşma Sevr'de yapıldı. Sevr, Karahisar mebusu Nebil Efendi'nin dediği gibi "Boşuna yorulmuşlar, Türkiye'yi yok diyeydiler, daha iyi ederlerdi" dedirten ve Türkleri yok etmeyi amaçlayan yüzlerce maddeden oluşan bir antlaşmaydı. Antlaşmayı Sadrazam Damat Ferit ile birlikte 4 kişi imzaladı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Mümin Yıldıztaş, Yaralı Payitaht/İstanbul'un İşgali, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2010,

  1. 1 2 Zekeriya Türkmen, İstanbul’un İşgali ve İşgal Dönemindeki Uygulamalar (13 Kasım 1918-16 Mart 1920), Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 53, Cilt: XVIII, Temmuz 2002
Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Konferansı Ankara Anlaşması (1921) Kars Antlaşması Lozan Barış Konferansı Mudanya Ateşkes Antlaşması Sevr Barış Antlaşması Londra Konferansı San Remo Konferansı Paris Barış Konferansı Gümrü Antlaşması Londra Konferansı Mondros Ateşkes Antlaşması Misak-i Milli Amasya Protokolü Sivas Kongresi Alaşehir Kongresi Balıkesir Kongresi Erzurum Kongresi Amasya Tamimi King-Crane Komisyonu Ahmet İzzet Furgaç Mehmed Talat Paşa Başkomutanlık Meydan Muharebesi Sakarya Meydan Muharebesi İkinci İnönü Muharebesi Birinci İnönü Muharebesi İzmir'in İşgali İstanbul'un İşgali Türkiye Cumhuriyeti
This article is issued from Vikipedi - version of the 7/16/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.