1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı
1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Osmanlı-Avusturya savaşları | |||||||||
Haçova Savaşı | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
| |||||||||
Güçler | |||||||||
160,000–180,000[1][2] | 95,000[1][2] | ||||||||
Kayıplar | |||||||||
Bilinmiyor, ağır | Bilinmiyor, ağır |
|
1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı, Osmanlı Devleti'nın Macaristan Seferi'ne çıkması sonucu çıkan Avusturya ve diğer Balkan ülkeleriyle yaptığı bir savaşlar dizisidir. Savaş, 1606 yılında yapılan Zitvatorok Antlaşmasıyla son bulmuştur.
Savaşın nedenleri
Osmanlı Devleti'nin, İran'a karşı olan zaferinden sonra batıda bazı gelişmeler oldu. Avusturya, yıllık vergisini geciktiriyor, sınırlarda olaylar çıkarıyordu. Bu nedenle, Bosna beylerbeyi Telli Hasan Paşa, Avusturya'ya sefer düzenledi. 1.000 esir, 12 top ve birçok ganimet alıp geri döndü. Ama bu Avusturya ilişkilerini daha da kötüye itti. Böylece Avusturya saldırılara başladı. Ardından Telli Hasan Paşa komutasındaki bir Osmanlı ordusunu Sisak-Moslavina denen yerde pusuya düşürerek neredeyse tümüyle imha etti (Kulpa Bozgunu). Bunun üzerine, Divanda savaşa karar verildi. Ancak neredeyse tüm Avrupa ülkeleri, Avusturya'yı destekliyordu.
III. Murat dönemi
III. Murat döneminde Osmanlılar bazı savaşlardan kazançlı çıkarken bazılarını kaybettiler. Ancak bu savaşlarda genelde iki taraf da pek bir çıkar edemedi. 16 Ocak 1595 tarihinde III. Murat öldü. 11 gün sonra da yerine oğlu III. Mehmet tahta çıktı.
III. Mehmet dönemi
III. Mehmet döneminde genelde Osmanlı Devleti büyük zaferler kazanmıştır. Ancak tahta geçtiği ilk günlerde Eflak, Boğdan ve Erdel beyleri isyan etmişti. Bunun için Veziriazam Koca Sinan Paşa azledildi ve yerine Serdar Ferhat Paşa getirildi. Ferhat Paşa bu isyanları bastırmak için askerleriyle Edirne'de silahları bekledi. Öte yandan azledildiğini henüz öğrenemeyen Sinan Paşa Alman saldırılarını püskürtmek için elinden geleni yapmaktaydı. Ancak Erdel beyi Avusturya'dan aldığı yardımlar ile 70.000 kişilik kuvvet toplamıştı. İsyan eden voyvodayı bastırmak için giden Osmanlı Ordusu ağır bir yenilgi aldı. Voyvoda tüm Osmanlı esirlerini öldürdü.
Eğri Kuşatması
Sadrazam Damat İbrahim Paşa göreve yeni gelmişti. Ancak Avusturyalılar, Estergon Kalesi'ni almış ve Hatvan Kalesi'ni de kuşatıyorlardı. Bu sırada III. Mehmet, ordusuyla daha henüz Segedin'de idi. Hatvan kalesine gönderilen yardım ekipleri yetişemedi. Bu yüzden Haçova muhâfızları vire ile teslim oldu. Ancak Avusturya ordusu buna uymadı ve kaledeki tüm muhâfızları, halkı katletti. Bu nedenle Osmanlı Ordusunda bir intikam duygusu başladı. 21 Eylül günü Osmanlı Ordusu bu kalenin önüne geldi. Sultan III. Mehmet kale kumandanına elçi yolladı ve teslim olmalarını istedi. Ancak bu önerisi kabul edilmedi.
İntikam duygusuyla savaşan Osmanlı ordusunun önünde komutanlar ve paşalar da savaşınca maneviyatları arttı. Kalede gedikler açılıyordu. Ancak gediklere askerler giremiyordu. Çünkü kale muhafızları kaleyi çok iyi savunuyorlardı. Sonunda kalede büyük bir gedik açıldı. Osmanlı ordusu içeriye girdi. Kale muhâfızları artık dayanamadı ve teslim oldular (12 Ekim 1596). Ancak Osmanlı ordusu daha henüz Hatvan katliamını unutmamıştı. Bu nedenle Eğri Kalesindekiler de aynı akıbete uğradılar. Bu fetihten sonra Hatvan Kalesi de geri alındı. Böylece III. Mehmet'in itibarı daha da arttı.
Haçova Muharebesi
Eğri Kalesi kuşatması daha devam ederken, büyük bir Avusturya Ordusu, yardım için birleşmişti. Bu orduda Almanlardan başka Leh, Erdelli, Macar, Hırvat, Çek, Slovak ve İtalyan askerleri de vardı. Böylece asker sayısı 300 bin oldu. Osmanlı Ordusu ise 140 bin askerden ibaretti. Bu orduyu durdurmak için Cafer Paşa görevlendirildi. Ordunun çok kuvvetli olduğunu gören Cafer Paşa saldırmadı. Böylece ordugâh savunmasız kaldı.
Ertesi gün 300 bin kişilik ordu birdenbire Osmanlı ordugâhına daldı. Osmanlı padişahı III. Mehmet ne olduğunu anlamamıştı. Ancak muhâfızlar ve diğer kişiler paniğe kapılmadı. Sonunda seyisler, deveciler, katırcılar, aşçılar, hademeler, paşalar ve bir avuç muhâfız düşmana karşı saldırıya geçti. Büyük bir cesaretle savaşan Osmanlılar sonunda inanılmayacak bir zafer kazandılar, Avusturya ordusu dağıldı.
Kazanılan bu zafer ile 50.000 Avusturya askeri ölmüş ve 20.000'i ise bataklıklarda boğulmuştur. Ayrıca 95 tane büyük Avusturya topu Osmanlı ordusunun eline geçmiştir. Avusturya ordusu hiç beklemediği bir yenilgi almıştı. Bu zafer ile Viyana yolunu savunacak hiçbir kuvvet kalmamıştı. Osmanlılar isteseler Viyana üzerine rahatlıkla yürüyebilirlerdi. Ancak bu fırsatı kullanmamayı tercih ettiler.
Kanije Savunması
1600 yılında Avusturya'ya karşı ilerleyen Osmanlı Ordusu, Kanije Kalesi'ni ele geçirdi. Kalenin komutanlığına Tiryaki Hasan Paşa getirildi. Kalede 7,000 civarında bir kuvvet, cephane ve erzak bırakan Osmanlı Ordusu geri çekildi. Bunu fırsat bilen Avusturyalılar, 9 Eylül 1601'de Kanije Kalesi önlerine geldiler.
Avusturya ordusu 100,000 asker ve 47 büyük topa sahip idi. Bu orduda Avusturyalıların yanı sıra İtalya, İspanya, Malta ve Papalık askerleri de vardı. Osmanlı Ordusunun ise 9,000 yeniçerisi ve küçük çaplı 100 civarında topu vardı. Hasan Paşa ilk başlarda sadece tüfek atışı yaptırdı. Haçlı Ordusunun komutanı Arşidük II. Ferdinand Osmanlı ordusunun topu olmadığını sanıp saldırıya geçti. Bu tuzağa düşen Haçlı Ordusu Osmanlı ordusunun aniden bütün toplarını ateşlemesi sonucunda ağır kayıp verdi. Bir gece Hasan Paşa ve kurmayları dahil Osmanlı kuvvetleri Haçlılara gece baskını düzenledi. Arşidük Ferdinand az sayıdaki adamı ile kaçtı. Tiryaki Hasan Paşa'ya bu zaferi kazanınca beylerbeyi ünvanı verildi.
Zitvatorok Antlaşması
Osmanlı Devleti ve Avusturya Arşidüklüğü 15 yıl süren uzun bir savaştan sonra yorgun düşmüşlerdi. Osmanlı padişahı I. Ahmet ve Avusturya adına Arşidük Matthias arasında 11 Kasım 1606 tarihinde imzalanan Zitvatorok Antlaşması'yla barış sağlandı.
Antlaşmaya göre Eğri, Estergon, Kanije kaleleri Osmanlılarda, Raab (Yanıkkale) ve Komarom kaleleri ise Avusturyalılarda kalacaktı. Avusturya bir kereye mahsus olmak üzere 200.000 altın savaş tazminatı ödeyecekti. Osmanlı padişahı Avusturya Arşidükü'ne Roma İmparatoru yani Sezar (Kayzer) unvanıyla hitap edecek, her üç yılda bir karşılıklı armağanlar gönderilecekti. Avusturya'nın Kuzey Macaristan için ödemekte olduğu yıllık 30.000 altın vergi ise kaldırılacaktı.
Referanslar
- 1 2 Ervin Liptai: Magyarország hadtörténete I. 1984. ISBN 963-326-337-9
- 1 2 Zsigmond Pach: Magyarország története 1526–1686, 1985. ISBN 963-05-0929-6