Abdülvehhâb Gâzî

Abdülvehhâb Gâzî, Emeviler döneminde yaşamış ve İslam kuvvetleriyle Anadolu seferlerine katılmış ünlü bir ordu komutanıdır. Anadolu fatihi Battal Gazi’nin en yakın arkadaşıdır. Asıl adı Abdülvehhâb bin Buht olarak geçmektedir.

729 yılında (Hicri 111) Emir Muaviye komutasındaki büyük bir İslam ordusu, Şam’dan hareket ederek Amasya’ya kadar gelir. Bu askeri kuvvetin içinde Ömer bin El-Vazzah el-Kelbi, Ebu’l Hüseyin el Battal el-Antaki (Battal Gazi) ve Abdülvehhab bin Buhtes-Sünevi(Abdülvehhab Gazî) gibi kahramanlar bulunmaktadır. Emir Muaviye 730 yılında Muharrem ayında Amasya’ya muzaffer bir ordu komutanı olarak girer. Amasya emirliğini Ömer el- Vazzah, Sivas emirliğini de Abdülvehhab Gazi’ye verir. Emir Muaviye’nin Amasya’dan ayrılmasından bir süre sonra, eski Amasya valisi Konstantin, Sinop taraflarından toplamış olduğu büyük bir orduyla ilk önce Amasya’yı, daha sonra da Sivas’ı Müslümanlardan geri alır. 731(Hicri 113) yılında Emir Ömer ile Abdülvehhab Gazi, kahramanca savaşmalarına rağmen Sivas yakınlarında şehit düşerler.[1]

Abdülvehhab Gazi Cami-i Şerifi 'Yukarı Tekke', Sivas

Abdülvehhab Gazi efsanevi bir kişiliğe sahiptir. Çünkü Dânişmendnâme, Saltuknâme, Müseyyebnâme ve Battalnâme gibi Anadolu fatihlerinin kahramanlık destanlarını anlatan destanlarda adı kahramanlar arasında geçmektedir. Anadolu’nun hemen her beldesinde bir kaya ya da kalede taş üzerinde Battal Gazi’nin atının izine rastlamak mümkündür. Battal Gazi’nin en yakın gaza arkadaşı da şüphesiz Abdülvehhab Gazi hazretleridir. Battal Gazi de Abdülvehhab Gazi’yi korumuş, her türlü tehlikeden onu kurtarmıştır. Zor işlerin halledilmesinde Abdülvehhab Gazi hep ön plandadır. Battalnâmede, Abdülvehhab Gazi’nin üç yüz yıl yaşadığı rivayet edilmektedir. Yaşlı olmasına rağmen o, çok güçlü bir vücut yapısına sahiptir. Gücüne güvendiği için Battal Gazi olmadığı zaman ilk önce meydana kendisi çıkmaktadır ve çoğunlukla kafirleri birer birer tepelemektedir.[2] Bu rivayetler her ne kadar okuyanlara abartılı ve saçma gibi gelse de kanaatimizce gerçeklik tarafı olmakla beraber halk kahramanlarına milletimizin bakışını göstermektedir. Asırlardır Anadolu’nun bütün köylerinde milletimize cesaret ve cihat ruhu aşılamıştır. Şahsen ben babamdan köy odalarında Battal Gazi’nin hikayeleri okunduğu zaman birçok kimsenin göz yaşları içerisinde kaldığını işittim. Kanaatimizce cönkler Anadolu müslümanlarının asırlarca hem dinlence hem de ruh kaynağı olmuştur. Bu destanlar “Halk dindarlığı”nın (Volk Islam)en önemli unsurlarındandır. Abdülvehhab Gazi, Sivas halkı tarafından Muhammed bin Abdullah’ın (alemdarı) sancaktarı, dolayısıyla Eshab-ı kiramdan birisi olarak bilinir. Halk arasında yüzlerce kerameti anlatılmaktadır.[3] Halk tarafından sünnet düğünü, evlilik düğünü vb.özel günlerde topluca ziyaret edilerek dua edilir. Türbesi Kılavuz mahallesinde aynı adı taşıyan caminin içerisindedir. Halk arasında Yukarı Tekke olarak meşhur olmuştur. Evliya Çelebi, Abdülvehhab Gazi’yi sahabeden Suheybi Rumi zannederek, hakkında birçok menkibe anlatmıştır. Ona göre Abdülvehhab, Sivaslıdır. Muhammed bin Abdullah katında müslüman olmuştur. Ali bin Ebu Talib de kemerini bağlayarak kendisini debbağlara öncü etmiştir.[4] Abdülvehhab Gazi tıpkı Yunus Emre gibi bütün Anadolu’ya malolmuş bir nevi evrensel bir kimliğe bürünmüştür.

Kaynakça

  1. Necati Demir-Kutlu Özen, Abdülvehhâbı Gâzî Hazretleri ve Gaza Arkadaşları, Sivas, 1996, s.22.
  2. N. Demir-K. Özen, a.g.e, s.42.
  3. Beşir Ayvazoğlu, Abdülvehhab Gazi Hakkında, Sivas Folkloru, s.10, Sivas, 1973.
  4. İsmail Hakkı-Rıdvan Nafiz, Sivas Şehri,(Haz.Recep Toparlı), Sivas 1997, s.185.
This article is issued from Vikipedi - version of the 5/4/2014. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.