Astronomi tarihi

Astronomi tarihöncesi varolan nadir bilimlerdendir. Mitolojik, dini ve astrolojik yorumlarda yoğunca kullanılmıştır. Hatta Rönesans ve sonrasına dek; astroloji ve astronomi bazı toplumlarca aynı kabul edilmiştir.

Bazı ilk uygarlıklar yıldızları tanrısal obje ve ruh olarak tanımlamıştır.[1]

Tarihöncesi Avrupa

Dünya'daki ilk rasathane olan Goseck çemberi M.Ö 4900 yıllarında Almanya'da kurulmuştur. Bu gözlemevi 1991'de keşfedilip, Çek Cumuriyeti ve Avusturya'da Goseck çemberine benzeyen tahta çubuklardan oluşan oluşumlar bulunmuştur.

Goseck çemberi yakınlarında bulunan Nebra gök tekeri ise Almanya'da bulunan başka bir tarihöncesi astronomiyle alakalı bir arkeolojik bulgudur. Nebra gök tekeri yaklaşık 30 cm çapında, mavi-yeşil kayaç kiri kaplı, üzerinde güneş ya da dolunay olduğu sanılan, ayrıca içlerinde Ülker yıldız kümesinin de bulunduğu yıldızlar ve çok kürekli bir güneş teknesi olduğu düşünülen birçok çizgi, hilal şeklinde altın işleme işaretler bulunan bronz bir tekerdir.[2] Ve Almanya'da 2011 yılında Magdalenenberg'de bir ay takvimi keşfedilmiştir.

Mezopotamya

Halley kuyruklu yıldızıyla alakalı M.Ö 164 yılında yazılmış bir Babil tableti.

Asur, Sümer ve Babil uygarlıklarının yaşadığı yer olan Mezopotamya'da modern astronominin temelleri atılmıştır. Sümerler astrolojiyle bağlantılı bir dinleri olduğundan ziggurat adlı tapınakların en üst katında yıldızları gözlemlerlerdi.

Mezopotamya'da Babillere ait matematiksel ve astronomik tabletler bulunmuştur. Babillerin Enuma anu enlil (Anlamlı çevirisi:An ve Enlil'in zamanı) adında 68-70 tabletlik bir tablet serisi bulunmuştur. Venüs ile alakalı tabletler de bulunmaktadır.

Mezopotamya'daki milattan önce 100'lü yıllarda yaşayan Selevkos İmparatorluğu'ndan Seleucus günmerkezlilik teorisini desktelemiştir.

Antik Yunan

Antik Yunanlar, astronomiyi matematiğin bir dalı-branşı olarak görmüştür. Antik Yunanistan'da özgür düşünce ortamı sayesinde Tales, Demokritos, Öklid gibi astronom ve matematikçiler yetişmiştir.

Milattan önce 100-200'lü yıllarda yaşayan Aristarchus, okulunda Dünya'nın kendi çevresinde döndüğünü söylemiştir.

Antik Yunanistan'da M.Ö 100-150 yılları arasına ait astronomik birimlerin tespit edilmesini sağlayan bir mekanik hesap makinesi bulunmuştur. İsmi Antikythera düzeneğidir.

İlk yıldız sistemlerinin çoğunun temeli Antik Yunanistan'da ve İyonya'da Aristoteles ve Eudoxus tarafından atılmıştır. Kopernik'in sisteminin temeli ve benzeri milattan önce Batlamyus tarafından ortaya atılmıştır.[3]

Çin

Doğu Asya'da astronomiyle ilk Çin tanışmıştır. Çin astronomiyle çok erken tanışmıştır. Astronomik gözlemlerin M.Ö 6. yüzyılda başlandığı söylenmektedir. Zhang Heng gibi bazı Çinli astronomlar Güneş tutulmasını önceden hesaplayabiliyor ve bazı takvimlerden astronomik olayları ve yıldızları tahmin edebiliyordu.

Ayrıca tarihte insan tarafından tespit edildiği bilinen ilk süpernova olan Yengeç Nebulası Çin'de 1054 yılında gözlemlenmiştir. İlk yıldız katalogu'da Çin'de oluşturulmuştur.

Maya ve Aztek

Chichen Itza, Meksika'da bulunan El Caracol gözlemevi.

Mayaların takvim ve astronomik bilgisi dönemin oldukça ilerisindeydi. Ay'ın evreleri, tutulmalar, Venüs'ün çıkışı ve kayboluşu hakkında tabletler bulunmuştur. Ülker Yıldız Kümesi, Mars, Venüs, Güneş, Samanyolu'nun evreleri ve döngüleri hakkında çalışmaları ve takvimleri vardır.

Orta Çağ İslam dünyası

Müslüman olan Pers ve Arap dünyası Çin biliminin yükselişinde barut, kağıt ve pusulayı Avrupa'dan önce alıp inceleme şansı buldu. Böylece Hint eserleri Arapçaya çevrildiğinde Orta Çağ İslam dünyası bilimde altın çağını yaşadı. Astronomide, gözlemsel astronominin değerini her zaman vurgulamışlardır. 9.Yüzyıl'da büyük gözlemevleri kuruldu.[4] Yıldız katalogları bu gözlemevlerinde üretildi. 10. yüzyıl'da Abdurrahman es-Sufî, yıldızların parlaklık ve renk gibi özelliklerini Kitabü Suveri'l-kevakibi's-sabite adlı kitabında topladı. Ayrıca Andromeda Galaksisi'ni Küçük bulut olarak adlandırmıştır. 10.Yüzyıl'ın sonuna doğru Tehran'da büyük bir gözlemevi inşaa edildi. Bu gözlemevinde Güneş ve Dünya ile, güneşin açısıyla alakalı çalışmalar yapılmıştır.

11.yüzyıl'da Ömer Hayyam, Gregoryen takvimine yakın bir takvim yapmıştır. İslam dünyasında astronomi, doğal felsefe ve fizikten ayrı olup matematiğin bir dalı değildi.

Orta Çağ Avrupası

Orta Çağ Avrupası'nda astronomi de dahil çoğu bilimsel alanda gelişme olmamıştır. Kilisenin etkisi ve derebeylik rejimi bunun en büyük nedenlerindendir. Orta Çağ Avrupası'na ait astronomik eserlerden kayda değer olan sadece Johannes Sacrobosco'nun ve birkaç papazın eserleri vardır.

Rönesans

Galileo Galilei (1564–1642)

Rönesans astronomisi; Kopernik'in gezegenlerin Dünya değil, Güneş etrafında döndüğü bir teori önermesiyle başlamıştır. Sistemi sonradan Johannes Kepler ve Galileo Galilei tarafından savunulmuştur. Galileo ise astronomi amaçlı teleskopların mucididir. Kendi yaptığı 20x refraktör teleskobuyla Jüpiter'in İo, Ganymede, Callisto ve Europa adlı 4 uydusunu 1610'da gözlemlemiştir. Venüs'ün Ay gibi evrelere sahip olduğunu, Güneş lekeleri ve Ay'ın kraterlere sahip olduğunu keşfetmiştir.

Güneş Sistemi'nin tamamlanması

Rönesans'tan sonra Sanayi Devrimi döneminde asıl modern astronomiye başlangıç yapılmıştır. William Herschel'ün Uranüs'ü keşfi, Halley Kuyruklu Yıldızı, Ceres, Pallas ve asteroitlerinin keşfiyle Güneş Sistemi'nin büyük bir kısmı keşfedilmiş oldu. Bode Yasası bulundu.

Modern astronomi

Giovanni Schiaparelli tarafından çizilen Mars haritası.

19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarına doğru spektrometre icat edilmiştir. Kirchoff ve Bunsen adlı iki fizikçi, spektrometrenin astronomi alanında kullanılabileceğini gösterdi ve Güneş'in materyal analizini yapıp hidrojen ve helyum elementlerinden oluştuğunu kanıtlamıştır. Ayrıca 20. yüzyılın başlarına dek genellikle erkekler astronom idi. Ancak 19. yüzyılda Annie Jump Cannon ve Henrietta Leavitt gibi kadın astronomlar yetişip, söz sahibi olmuşlardır.

Kozmoloji ve Evrenin büyümesi

20. yüzyılda kozmoloji adlı bir bilim dalı daha ortaya çıkmıştır. Edwin Hubble'ın Andromeda'nın farklı bir galaksi olduğunu, farklı galaksilerinde varlığını tespit etmesi kozmoloji için temeldir. Böylece Hubble kanunu ortaya çıkmıştır. Big Bang teorisi de bu dönemde ortaya atılmıştır. Doppler etkisi, spektrometre, gelişmiş teleskopların ve Gamma ışını'nın bulunmasının astronomiye etkisi çok fazladır.

Kozmik mikrodalga arka plan ışıması'nın da keşfiyle evrenin genişlediği astronomi dünyasında kabul görmeye başlanmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. http://books.google.com.tr/books?id=7rMAJ87WTF0C&pg=PA70&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false
  2. http://www.lda-lsa.de/en/nebra_sky_disc/
  3. Meydan Larousesse, Büyük Lugat ve Ansiklopedi, Ptolemaios maddesi.
  4. Micheau, Francoise, "The Scientific Institutions in the Medieval Near East", pp. 992–3, in (Rashed & Morelon 1996, pp. 985–1007)
This article is issued from Vikipedi - version of the 1/2/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.