Dünya

Bu maddenin veya maddenin bir bölümünün gelişebilmesi için konuda uzman kişilere gereksinim duyulmaktadır.
Ayrıntılar için maddenin tartışma sayfasına lütfen bakınız.
Konu hakkında uzman birini bulmaya yardımcı olarak ya da maddeye gerekli bilgileri ekleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz.
Dünya  
Apollo 17'den Dünya
Adlandırmalar
Diğer isimTerra, Sol-3
Devir J2000[note 1]
Aphelion152.098.232 km
1.01671388 AU[note 2]
Perihelion 147.098,290 km
0.98329134 AU[note 2]
Yarı büyük eksen 149.598.261 km
1.00000261 AU[1]
Dışmerkezlik 0.01671123[1]
Yörünge süresi 365.256363004 gün[2]
1.000017421 yıl
Ortalama yörünge hızı 29.78 km/s[3]
107,200 km/h
Ortalama ayrıklık 357.51716°[3]
Yörünge eğikliği 7.155° Güneş'in ekvatoruna
1.57869°[4] değişmez düzleme
Çıkış düğümü boylamı 348.73936°[3][note 3]
Argument of perihelion 114.20783°[3][note 4]
Doğal uyduları 1 doğal (Ay)
1305 yapay (31.08.2015)[5]
Fiziksel Özellikler
Ortalama yarıçapı 6,371.0 km[6]
Ekvatoral yarıçap 6,378.1 km[7][8]
Kutupsal yarıçap 6,356.8 km[9]
Basıklık 0.0033528[10]
Daire çevresi 40,075.017 km (ekvatoral)[8]
40,007.86 km (meridional)[11]
Yüzey alanı 510,072,000 km2[12][13][note 5]

148,940,000 km2 kara (29.2 %)

361,132,000 km2 su (70.8 %)
Hacim 1.08321×1012 km3[3]
Kütle 5.9736×1024 kg[3]
Ortalama yoğunluk 5.515 g/cm3[3]
Ekvatoral yerçekimi9.780327 m/s2[14]
0.99732 g
Kurtulma hızı11.186 km/s[3]
Yıldız dönme süresi 0.99726968 d[15]
23h 56m 4.100s
Ekvatoral dönme hızı 1,674.4 km/h[16]
Eksen eğikliği 23°26'21".4119[2]
Yansıtabilirlik0.367 (geometrik)[3]
0.306 (Bond)[3]
Yüzey sıcaklığı
   Kelvin
   Celsius
min.ortalamamaks.
184 K[17]287.2 K[18]331 K[19]
−89.2 °C14 °C57.8 °C
Atmosfer
Yüzey Atmosfer basıncı 101.325 kPa (MSL)
İçerdikleri 78.08% nitrojen (N2)[3]
20.95% oksijen (O2)
0.93% argon
0.038% karbon dioksit
Yaklaşık 1% su buharı (iklime bağlı olarak)

Dünya; (Yerküre), Güneş Sistemi'nde Güneş'e en yakın üçüncü gezegendir. Güneş Sistemi'ndeki en yoğun ve beşinci büyük gezegendir. Şu an için üzerinde yaşam olduğu bilinen tek gezegendir.

Katı ya da 'kaya' ağırlıklı yapısı nedeniyle üyesi bulunduğu yer benzeri gezegenler grubuna adını vermiştir. Bu gezegen grubunun kütle ve hacim açısından en büyük üyesidir. Büyüklükte, Güneş Sistemi'nin 8 gezegeni arasında gaz devlerinin büyük farkla arkasından gelerek, beşinci sıraya yerleşir. Tek doğal uydusu Ay'dır. Yeryüzü, Yerküre, Mavi Gezegen ya da Latince adıyla Terra olarak da anılır.

Yerkürenin oluşumu

Yapılan araştırmalar sonucu gezegeninin yaşı 4,467 milyar yıl olarak hesaplanmıştır. Geçen bu zaman dilimi, karmaşık bileşik yapılar ve içerdiği elementler göze alındığında, Güneş, Dünya ve diğer gezegenler dahil Güneş Sistemi'ndeki yapıları oluşturan moleküler bulutsunun kaynağı, ömrünü önceden tamamlamış bir genç tip yıldızın dağılmış artıklarının ve yıldızlar arası maddenin bir merkez etrafında dönerek gittikçe yoğunlaşmasıyla oluşmuştur. Merkezde yoğunlaşan hidrojen ve helyum molekülleri yeni bir G2 türü yıldızı, yani Güneş'i oluşturmaya başlamış, çevre disklerdeki yoğunluklu bölgelerde ise gezegenler oluşmaya başlamıştır. Dünya ise Güneş'e 3. sırada yakınlıkta bulunan karasal bir iç gezegendir.

Oluşum diskleri süreci veya sonrasında bu karasal gezegenler, ağır göktaşı çarpışmalarına sahne olmuştur. Göktaşları yapısında bulunan donmuş buzlar, silikat ve metal yapılar, karaların ve okyanuslarının oluşmasını sağlamış, merkezde yoğunlaşan ağır demir ve nikel elementleri ise gezegenimizin çekirdeğini oluşturmuştur. Ağır göktaşı bombardımanı, asteroid kuşağının Jüpiter'in güçlü çekim etkisi sonucu daha kararlı hale gelmesiyle gittikçe azalmıştır. Uygun koşullar oluştuğunda gelişmeye başlayan canlı hayat sonrasında özellikle bitkiler ve yaptıkları fotosentez ile atmosfer'imizin yapısal bileşimi önemli oranda değişmiş ve oksijen oranının yükselmesine neden olmuştur.

Dünya'nın yaşı

Dünya'nın yaşı doğrudan doğruya kayaçların yaşıyla ölçülemez. Çünkü bilinen en yaşlı kayaçlar bile bugün artık yeryüzünde var olmayan daha yaşlı kayaçlardan oluşmuştur. Bugüne kadar saptanabilen en yaşlı kayaçlar Grönland'ın batısında bulunmuştur ve 4,1 milyar yaşındadır.

Bugün Dünya'nın yaşını hesaplamak için elde edilen en iyi yöntem radyoaktif elementlerin yarılanmaları sonucu başka elementlere dönüşümleridir. Örneğin radyoaktif uranyum elementinin uranyum-238 ve uranyum-235 gibi iki ayrı tipte atomu (izotop) vardır. Bu atomların ikisi de çok yavaş bir süreçle kurşun atomlarına dönüşür. Öbür uranyum izotopundan biraz daha ağır olan uranyum-238'in dönüşümüyle daha hafif bir kurşun izotopu olan kurşun-206, uranyum-234'in dönüşümüyle de biraz daha ağır bir izotop olan kurşun-207 atomları oluşur. Uranyum-235'in kurşuna dönüşme hızı uranyum-238'in dönüşme hızından altı kat daha fazladır. Bu nedenler, incelenen bir kayaçtaki kurşun-206 ve kurşun-207 atomlarının oranı kayacın yaşına bağlı olarak değişir. En yaşlı olduğu düşünülen bir kurşun minerali ile bugün okyanuslarda oluşan kurşunun izotop yapısı arasındaki fark, ancak bu iki örneğin oluşumları arasında 4,55 milyar yıllık bir zaman dilimi olmasıyla açıklanır. Bu süre de Dünya'nın yaşı olarak kabul edilir.

Biçimi

Dünya'nın üzerindeki topografik oluşumlar ve kendi ekseni etrafındaki eksantrik hareketi nedeniyle düzgün bir geometrisi yoktur. Geoibs bir biçimdedir, fakat ekvatordaki yarıçapı kutuplardaki yarıçapından fazladır. Bu kutuplarından basık, ekvatordan şişik özel küresel geometrik şekil geoit (Latince, Eski Yunanca Geo "dünya") yani "Dünya şekli" diye adlandırılır. Referans küremsinin ortalama çapı 12.742 km'dir (~40.000 km/π). Yer'in ekseni etrafında dönmesi ekvatorun dışarı doğru biraz fırlamasına neden olduğu için ekvatorun çapı, kutupları birleştiren çaptan 43 km daha uzundur. Ortalamadan en büyük sapmalar, Everest Dağı (denizden 8.848 m yüksekte) ve Mariana Çukuru dur (deniz seviyesinin 10.924 m altı). Dolayısıyla ideal bir elipsoide kıyasla Yer'in %0,17'lik toleransı vardır. Ekvatorun şişkinliği yüzünden Yer'in merkezinden en yüksek nokta aslında ekvatordadır.

Katmanları

Dünyamız 5 farklı katmandan oluşur :

Katman Yapısı Türü
Su küre Dünya zemininin %75'ini kapsar.

Büyük bölümü okyanuslardan oluşur.

Görünür
Taş küre Dünya zemininin %25'ini kapsar

Büyük bölümü yeşilliklerden oluşur.

Görünür
Hava küre Dünyanın büyük bir bölümünü oluşturur.

Çoğu azottan oluşur

Görünmez

/Hissedilir

Ateş küre Depremlerin çoğunu onun yüzünden gerçekleşir.

Lavlı bir yapısı vardır, çekirdeğin yakınlarındadır

Görünmez/Depremlerden hissedilir
İç ÇekirdekDış Çekirdek Dünyanın merkezidir. Görünmez/Aşağı inince hissedilir

İç yapısı

Yerin içi, diğer gezegenler gibi, kimyasal olarak tabakalardan oluşur. Yerin silikattan oluşmuş bir kabuğu, yüksek viskoziteli bir mantosu, akışkan bir dış çekirdeği ve katı halde bir iç çekirdeği vardır.

Yerin tabakaları aşağıda belirtilen derinliklerdedir:

Derinlik (Km) Tabaka
0–60 Litosfer (5 ila 200 km arası değişir)
0–35 Kabuk (5 ila 70 km arası değişir)
35–60 Üst Manto
35–2890 Manto
100–700 Astenosfer
2890–5100 Dış çekirdek
5100–6378 İç çekirdek
24 Aralık 1968, Apollo 8'den Dünya'nın Ay Üzerinde doğuşu

Dünya'nın dış kabuğu ile bu kabuğun üzerindeki atmosfer (hava) ve hidrosfer (okyanuslar ve denizler) katmanları doğrudan gözlemle incelenebilir. Oysa Dünya'nın iç bölümlerine ulaşarak yapısını doğrudan inceleme olanağı yoktur. Dünya'nın iç yapısına ilişkin bütün bilgiler depremlerin incelenmesinden ve Dünya'nın içinde var olduğu düşünülen maddeler üzerindeki deneylerden elde edilmiştir. Yanardağların varlığına ve yer kabuğunun yüzeyindeki ısı akışı ölçümlerine dayanarak Dünya'nın iç bölümlerinin çok sıcak olduğunu biliyoruz. Yer kabuğunun derinliklerine doğru indikçe kayaçların sıcaklığı her kilometrede 30 °C kadar yükselir. Böylece; kabuğun en alt katmanlarının çok daha üstünde yer alan kayaçlar kızıl kor haline dönüşür. Aslında Dünya'nın büyüklüğüne oranla yer kabuğu çok incedir. Eğer Dünya'yı bir futbol topu büyüklüğünde düşünürsek kabuğu da ancak topun üzerine yapıştırılmış bir posta pulu kalınlığındadır. Kabuğun altında kalan kayaçlar ise akkor sıcaklığına kadar ulaşır.

Depremlerin nedeni, yer kabuğundaki bir kırıkla birbirinden ayrılan iki büyük kütlenin (levhanın) birdenbire harekete geçerek üst üste binmesi ya da uzaklaşması sonucunda yer kabuğunun şiddetle ileri geri sarsılmasıdır. Büyük bir depremde bazi titreşimler Dünya'nın öbür yüzündeki dairesel bir alanda "odaklanır". Buna karşılık bazı titreşimler çekirdeği aşıp öbür yana geçmez. Böylece Dünya'nın öbür yüzünde hiçbir titreşimin duyulmadığı halka biçiminde bir "gölge" belirir. Bu gölgenin boyutları ölçülerek çekirdeğin büyüklüğü hesaplanabilir. Ayrıca deprem titreşimlerinin yayılma hızı saptanarak içinden geçtikleri maddelerin yoğunluğu, dolayısıyla bileşimi belirlenebilir. Eritilmiş kayaçlarla yapılan laboratuvar deneyleri bu çalışmalara büyük ölçüde ışık tutar. Dünya'nın yüzeyi, kalınlığı 6 ile 70 km arasında değişen bir "kabuk" katmanıyla örtülüdür. Yerkabuğu denen bu katman daha ağır maddelerden oluşan ve 2.865 km derine inen çok kalın "manto" katmanının üzerine oturur. Mantonun bittiği yerde Dünya'nın merkezine kadar 3.473 km boyunca uzanan "çekirdek" başlar. Jeologlara göre, içteki manto katmanı çok büyük kabarma hareketleri sonucunda yerkabuğunu iterek birçok yerde yüzeye çıkmıştır. Ayrıca normal olarak yerkabuğunun yapısında bulunmayan bazı kayaçlar da yanardağı hareketleri nedeniyle Dünya'nın yüzeyine ulaşmıştır. Jeologlar bu verilere dayanarak mantonun üst kesimlerinin "ültrabazik" korkayaçlardan oluştuğunu ileri sürerler. Bir yanda asit kayaç olarak nitelenen granitin yer aldığı kayaç sınıflandırmasının öbür ucunda bulunan bu ültrabazik kayaçlar ağır demir ve magnezyum silikatlardan oluşur. Mantonun alt bölümlerinin de aynı yapıda, ama daha ağır ve yoğun olduğu sanılmaktadır. Çekirdeğin yapısındaki maddeler ise hem mantodakilerden daha ağır, hem de hiç değilse çekirdeğin dış bölümünde sıvı haldedir. Buna karşılık çekirdeğin içinin manto ve kabuk gibi katı olduğu sanılıyor. Yerçekirdeğinde olağanüstü bir basınç vardır. Bilinen elementlerin çoğu böylesine büyük bir basınç altında çok yoğunlaşmış olarak bulunabilir; ama jeologların genel kanısı, bazı demirli göktaşları (meteoritler) gibi çekirdeğin de metal halindeki nikel ve demirden oluştuğudur.

Yer kabuğu

NASA tarafından, çok sayıda fotoğraf bir araya getirilerek oluşturulmuş, yeryüzünün birleşik gece görüntüsü. Parlak ışıklı bölgelerde insan eliyle yapılmış aydıntlatmalar görülüyor. Avrupa kıtası, Hindistan, Japonya, Nil boyu ve Amerika ile Çin Halk Cumhuriyeti'nin doğu kesimlerindeki yoğun nüfuslanma net olarak anlaşılabilirken Orta Afrika, Orta Asya, Amazonlar ve Avustralya'da seyrek yerleşimler göze çarpıyor.

Yer kabuğu mantoya oranla daha hafif maddelerden oluşmuştur ve bu iki katman arasındaki geçiş bölgesi neredeyse kesadamin bir sınır çizer. Bu geçiş bölgesi, böyle bir sınırın varlığını ilk kez saptayan Yugoslav bilim adamı Andrija Mohoroviçiç'in (1857-1936) adıyla "Mohoroviçiç süreksizliği" kısaca "M-süreksizliği" ya da "moho" olarak anılır. Bu sınırın varlığını gösteren en önemli kanıt yer kabuğundaki deprem titreşimlerinin süreksizlik bölgesinden geçip mantoya ulaştığında birdenbire hızlanmasıdır.

Yer kabuğu okyanusların ve denizlerin altında uzandığı zaman "okyanus kabuğu"; kıtaları oluşturduğu zaman da "kıta kabuğu" olarak adlandırılır. Okyanus kabuğunun kalınlığı 6–8 km arasındadır. Oysa ortalama kalınlığı 40 kilometreyi bulan kıta kabuğu yüksek sıradağların altında 60-70 kilometreye ulaşır.

Okyanus kabuğu üç katmandan oluşur. En alt katman, yerin derinlerindeki erimiş maddelerin (magmanın) katılaşmasıyla oluşan korkayaçlardır. Orta katman yanardağ lavlarından, üst katman ise temel olarak kum ve çamur gibi tortullardan oluşur. Okyanus kabuğu sürekli hareket halindedir. Bu nedenle kabukta okyanus sırtları boyunca çatlaklar oluşur ve bu çatlakların arasından yüzeye çıkan erişmiş maddelerin sertleşmesiyle okyanus kabuğuna yeni katmanlar eklenir. Bu yeni kabuk sertleştikten sonra yılda 1 ile 10 cm kadar ilerleyerek yavaş yavaş okyanus sırtından iki yana doğru yayılır. Böylece okyanus sırtları suyun altında yüksek sıradağlar oluşturur.

Yerkabuğu çok sayıda eğri levhanın yan yana dizilmesiyle oluşan bir bütün olarak düşünebilir. Bu levhalar mantonun oldukça yumuşak üst katmanına oturduğu için sağa sola hareket edebilir. Okyanus sırtları, okyanus çukurları ve bazı uzun kırıklar yalnızca levhaların kenarlarında oluşur; bu kırıkların olduğu yerlerde de levhalar kayarak birbirinin üstüne binebilir. Levhalardan çoğunun üzerinde bu levhalarla birlikte hareket eden bir ya da birkaç kıta bulunur. Nitekim, bir zamanlar iki kıtaya ayıran okyanus kabuğunun çökmesiyle kıtalar bazı yerde birbirine iyice yaklaşmış, hatta üst üste binmiştir. Örneğin aralarındaki okyanus kabuğu çökmesi sonucunda Hindistan ile Asya kıtası çarpışmış ve iki karanın kenarları yükselerek Himalaya Dağları'nı oluşturmuştur. Büyük ve şiddetli depremlerin hemen hepsi bu levhaların kenarlarında, bir levhanın öbürünün altına girmesiyle olur. Aynı biçimde, en etkin yanardağlar da okyanus kabuğunun ya İzlanda'da olduğu gibi yükselerek sırta dönüştüğü ya da Andlar'da olduğu gibi çökerek kıtaların altına girdiği yerlerde bulunur.

Okyanus tabanının yanlara doğru yayılarak genişlemesi çok çarpıcı bir biçimde kanıtlanmıştır. Bu kanıtlamanın en önemli dayanak noktası da Dünya'nın magnetik alanının yukarıda anlatıldığı gibi zaman zaman yön değiştirmesidir. Yerkabuğunun derinliklerindeki erimiş magma yüzeye çıkarak kristalleşirken bazı mineral parçacıkları mıknatıslanır. Böylece her biri Dünya'nın magnetik kutuplarını gösteren küçük birer mıknatısa dönüşür. Jeologlar yaşları bilinen lav katmanlarının, yapılarındaki mıknatıslanmış parçacıklar bazen kuzey, bazen güney magnetik kutbuna yönelecek biçiminde yan yana yerleştiğini saptamışlardır. Bunun nedeni, bir katmandaki mıknatıslanmış parçacıkların kuzey ve güney kutuplarının Dünya'nın magnetik kutuplarına uygun olarak dizilmesi, sonra magnetik kutuplar yön değiştirdiğinde üstteki yeni katmanda bulunan parçacıkların bir önceki katmandakilere ters yönde yerleşmesidir. Kısacası okyanus kabuğu magnetik bantlı dev bir kayıt aleti, yani bir teyp gibi Dünya'nın magnetik alanındaki bütün değişiklikleri bir bir kaydetmiştir.

Levha hareketleri

Levha hareket teorisi'ne (tektonik levha teorisi olarak da bilinir) göre Yer'in en dış kısmı iki tabakadan oluşur: kabuğu da kapsayan litosfer ve mantonun katılaşmış dış kısmı. Litosferin altında astenosfer bulunur, bu mantonun yüksek viskoziteli olan iç kısmıdır.

Litosfer, astenosferin üzerinde, tektonik levhalara ayrılmış bir halde yüzmektedir. Bu plakalar belli temas noktalarında üç tür hareketten birini gösterirler: yaklaşma, uzaklaşma veya yan yana kayma. Bu temas noktalarında depremler, volkanik faaliyetler, dağ oluşumları ve okyanus dibi hendekler oluşur.

Ana plakalar şunlardır:

Önemli küçük plakalar arasinda Hint plakası, Arap Levhası, Karaip plakası, Nazka plakası, Skotia plakası ve Anadolu Levhası sayılabilir.

Aşınma

Kıtaları oluşturan güç, levha hareketlerinin motoru olan Yer'in iç enerji kaynağıysa, çok daha büyük bir dış enerji kaynağı, kıtaları aşındırarak yok etme sürecinde etkili olur: Güneş enerjisi. Atmosfer hareketlerini ve su döngüsünü sürdürmek için gerekli enerjiyi sağlayan güneş ışınları, su ve rüzgar aşındırması ile kıta yüzeylerinden koparılan minerallerin yine bu iki araç yardımıyla okyanus tabanlarına taşınarak çökmesine yardımcı olur. Bu mekanizma ile okyanus kabuğu üzerinde gittikçe kalınlaşarak biriken tortul kaya katmanı, dalma-batma mekanizması sırasında yerküre içlerine taşınarak yeniden erir.

Aşınma mekanizması, suyun yerçekimi etkisi altındaki hareketlerini izler, yüksek dağların aşınarak alçalmasına, okyanus derinliklerinin dolarak yükselmesine yol açar, sonuçta yer yuvarlağının girinti ve çıkıntılarının törpülenerek çekim etkisi ile belirlenmiş ideal jeoit biçimine yaklaşması yönünde çalışır.

Dünya'nın hareketi

Dünyanın kendi çevresinde dönüşünü gösteren bir canlandırma

Sürekli olarak hareket eden Dünya'nın iki çeşit hareketi vardır. Bu hareketlerden birisi kendi ekseni etrafında olur ve batıdan doğuya doğrudur. Bu dönmesini 23 saat, 56 dakika, 4.098903691 saniyede tamamlar.[20] Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki bu dönmesi ile birlikte olan ikinci hareketi güneş etrafındadır. Güneş etrafında Dünya, elips şeklinde çok geniş bir yörünge üzerindeki hareketini de 365 gün, 5 saat, 48 dakika, 9 saniye, 763.545,6 mikrosaniyede,[20] yani bir yılda tamamlar. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki ve güneş etrafındaki bu iki hareketi, iki önemli olaya sebep verir. Kendi ekseni etrafında dönmesi ile gece ve gündüz, güneş çevresinde 23 derece 27 dakika eğiklikle dönmesi mevsimleri oluşturur ve mevsimlerin ardalanmasını sağlar.

Dünya'nın yüzeyi

Dünya'nın yüzölçümü 509.200.000 km2dir. Bunun %70'i 360.600.000 km2 ile denizleri; %30'u 148.600.000 km2 ile karaları oluşturur.
Kuzey kutup çevresinde karalarla çevrilmiş bir deniz, Güney Kutup çevresinde denizlerle kuşatılmış bir kara parçası vardır.

İsim Uzaklık Dönüşü
Ay 386.694 km 27 gün, 7 saat, 43.7 dakika
238,700 mi

Notlar

  1. All astronomical quantities vary, both secularly and periodically. The quantities given are the values at the instant J2000.0 of the secular variation, ignoring all periodic variations.
  2. 1 2 aphelion = a × (1 + e); perihelion = a × (1 - e), where a is the semi-major axis and e is the eccentricity.
  3. The reference lists the longitude of the ascending node as −11.26064°, which is equivalent to 348.73936° by the fact that any angle is equal to itself plus 360°.
  4. The reference lists the longitude of perihelion, which is the sum of the longitude of the ascending node and the argument of perihelion. That is, 114.20783° + (−11.26064°) = 102.94719°.
  5. Due to natural fluctuations, ambiguities surrounding ice shelves, and mapping conventions for vertical datums, exact values for land and ocean coverage are not meaningful. Based on data from the Vector Map and Global Landcover datasets, extreme values for coverage of lakes and streams are 0.6% and 1.0% of the Earth's surface. The ice shields of Antarctica and Greenland are counted as land, even though much of the rock which supports them lies below sea level.

Kaynakça

  1. 1 2 Standish, E. Myles; Williams, James C.. "Orbital Ephemerides of the Sun, Moon, and Planets" (PDF). International Astronomical Union Commission 4: (Ephemerides). 25 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20130825225706/http://iau-comm4.jpl.nasa.gov/XSChap8.pdf. Erişim tarihi: 03.04.2010. See table 8.10.2. Calculation based upon 1 AU = 149,597,870,700(3) m.
  2. 1 2 Staff (07.08.2007). "Useful Constants". International Earth Rotation and Reference Systems Service. 14 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150614035238/http://hpiers.obspm.fr:80/eop-pc/models/constants.html. Erişim tarihi: 23.09.2008.
  3. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Williams, David R. (01.09.2004). "Earth Fact Sheet". NASA. 26 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20151126213115/http://nssdc.gsfc.nasa.gov/planetary/factsheet/earthfact.html. Erişim tarihi: 09.08.2010.
  4. Allen, Clabon Walter; Cox, Arthur N. (2000). Allen's Astrophysical Quantities. Springer. s. 294. ISBN 0-387-98746-0. http://books.google.com/?id=w8PK2XFLLH8C&pg=PA294. Erişim tarihi: 13.03.2011.
  5. "UCS Satellite Database". Nuclear Weapons & Global Security. Union of Concerned Scientists. 31 Ocak 2011. 9 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140209174212/http://www.ucsusa.org/nuclear_weapons_and_global_security/space_weapons/technical_issues/ucs-satellite-database.html. Erişim tarihi: 12.05.2011.
  6. Various (2000). David R. Lide. ed. Handbook of Chemistry and Physics (81st bas.). CRC. ISBN 0-8493-0481-4.
  7. "Selected Astronomical Constants, 2011". The Astronomical Almanac. 26 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20130826043456/http://asa.usno.navy.mil/SecK/2011/Astronomical_Constants_2011.txt. Erişim tarihi: 25.02.2011.
  8. 1 2 World Geodetic System (WGS-84). Available online from National Geospatial-Intelligence Agency.
  9. Cazenave, Anny (1995). "Geoid, Topography and Distribution of Landforms". Ahrens, Thomas J (PDF). Global earth physics a handbook of physical constants. Washington, DC: American Geophysical Union. ISBN 0-87590-851-9. 16.10.2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20061016024803/http://www.agu.org/reference/gephys/5_cazenave.pdf. Erişim tarihi: 03.08.2008.
  10. IERS Working Groups (2003). "General Definitions and Numerical Standards". McCarthy, Dennis D.; Petit, Gérard. IERS Technical Note No. 32. U.S. Naval Observatory and Bureau International des Poids et Mesures. http://www.iers.org/MainDisp.csl?pid=46-25776. Erişim tarihi: 03.08.2008.
  11. Humerfelt, Sigurd (26 Ekim 2010). "How WGS 84 defines Earth". 29 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150529071613/http://home.online.no:80/~sigurdhu/WGS84_Eng.html. Erişim tarihi: 29.04.2011.
  12. Pidwirny, Michael (2006-02-02). Surface area of our planet covered by oceans and continents.(Table 8o-1). University of British Columbia, Okanagan. http://www.physicalgeography.net/fundamentals/8o.html. Erişim tarihi: 2007-11-26.
  13. Staff (24.07.2008). "World". The World Factbook. Central Intelligence Agency. 18 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20151218214908/https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/xx.html. Erişim tarihi: 05.08.2008.
  14. Yoder, Charles F. (1995). T. J. Ahrens. ed. Global Earth Physics: A Handbook of Physical Constants. Washington: American Geophysical Union. s. 12. ISBN 0-87590-851-9. 2007-03-08 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://replay.waybackmachine.org/20090421092502/http://www.agu.org/reference/gephys.html. Erişim tarihi: 17.03.2007.
  15. Allen, Clabon Walter; Cox, Arthur N. (2000). Allen's Astrophysical Quantities. Springer. s. 296. ISBN 0-387-98746-0. http://books.google.com/?id=w8PK2XFLLH8C&pg=PA296. Erişim tarihi: 17.08.2010.
  16. Arthur N. Cox, ed. (2000). Allen's Astrophysical Quantities (4th bas.). New York: AIP Press. s. 244. ISBN 0-387-98746-0. http://books.google.com/?id=w8PK2XFLLH8C&pg=PA244. Erişim tarihi: 17.08.2010.
  17. "World: Lowest Temperature". WMO Weather and Climate Extremes Archive. Arizona State University. 26 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150526123513/http://wmo.asu.edu:80/world-lowest-temperature. Erişim tarihi: 07.08.2010.
  18. Kinver, Mark (10 Aralık 2009). "Global average temperature may hit record level in 2010". BBC Online. http://news.bbc.co.uk/2/hi/science/nature/8406839.stm. Erişim tarihi: 22.04.2010.
  19. "World: Highest Temperature". WMO Weather and Climate Extremes Archive. Arizona State University. 7 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150607155753/http://wmo.asu.edu:80/world-highest-temperature. Erişim tarihi: 07.08.2010.
  20. 1 2 Lüzümlu sabiteler

Ayrıca bakınız

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/29/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.