Balyoz Harekâtı

22 Nisan 1971 günü başbakan Nihat Erim'in TRT'de yaptığı konuşmada "Alınacak tedbirler balyoz gibi kafalarına hemen inecektir" açıklamasıyla ülkedeki sol örgütlere karşı başlatılan ve bu örgütlerle bağlantılı-bağlantısız sola karşı yapılan tutuklama, işkence, yargılama ve cezalandırmaları kapsayan harekâttır.

Harekât kapsamında İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere 6 ilde sıkıyönetim ilan edildi. TİP ve DİSK vakit kaybedilmeksizin kapatıldı ve binlerce solcu gözaltına alınarak işkence ve sorgudan geçirildi. Kitaplar yasaklanıp topluca yakıldı, grev ve lokavt yasaklandı, basına geniş çaplı sansür uygulandı, Akşam ve Cumhuriyet gazeteleri kapatıldı.[1]

Deniz Gezmiş ve Arkadaşlarının Serbest Bırakılması için Yapılan Eylemler

16 Mart 1971'de Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan, 23 Mart'ta Hüseyin İnan yakalanmıştı. Bunun üzerine silahlı sol örgütler arkadaşlarının serbest bırakılması için bir dizi adam kaçırma eylemlerine giriştiler.

17 Mayıs 1971 günü Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı ve Hüseyin Cevahir, İsrail Başkonsolosu Ephraim Elrom'u kaçırdılar. Arkadaşlarının salıverilmesi için 24 saat süre verdiler. Talepleri karşılanmayınca 22 Mayıs 1971 günü başkonsolosu vurdular.

Eylemcilerin yakalanması için aynı gün 'Fırtına I' tatbikatı uygulamaya kondu. 23 Mayıs 1971 gece yarısından başlanarak İstanbul il sınırları içinde 15 saat sokağa çıkma yasağı kondu. Yasağın başladığı an tüm otobüs, tren ve gemi seferleri iptal edildi. Yeşilköy trafiğe kapatıldı. İstanbul 30 bin subay, er ve polis tarafından karış karış arandı. Binlerce asker ve polis hiçbir yetkisi olmadan evlere giriyor, gördükleri her kitabı alıyor, kitapların sahiplerini sorguya çekiyordu. Muhbir vatandaşlar da tatbikata destek verdi. Apartman yöneticileri ve kapıcılar da görev aldı. Halka dışarı çıktıkları takdirde ateş edileceği söylendi. Meraklılar, olan biteni pencerelerden sarkarak izledi. Aramalara gün ağardıktan sonra helikopterlerle devam edildi. Yasak sona erdiğinde yüzlerce kişi yakalanmış, sakıncalı kitaplar imha edilmişti. Ancak yakalananlar arasında eylemciler yoktu. Olaylarla hiç ilgisi olamayan kişiler hapishaneye sokulmuştu. Fakir Baykurt'tan Yaşar Kemal'e, Mümtaz Soysal'dan, Uğur Mumcu'ya, Samim Kocagöz'den, Muammer Aksoy'a, Tarık Zafer Tunaya'ya kadar birçok yazar ve bilim insanı gözaltına alınmıştı. Hükümetin yeni şiddet önlemleri alınacağını ilan eden açıklamalarından sonra, sadece bir gün içinde gözaltına alınan ve aranmakta olup da 'isimleri ilan edilerek' teslim olmaya davet edilen kişilerin sayısı 547'ye ulaşmıştı.[2] Bundan on ay sonra da 'Fırtına II' tatbikatı yapılacaktır.

Nurhak Olayı

31 Mayıs 1971 günü THKO militanlarının cezaevindeki Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının serbest bırakılmasını sağlamak için ABD Radar Üssü'nü basmaya giderken güvenlik güçleriyle çatışmaya girmeleri olayıdır.

THKO militanları, Malatya Kürecik'te bulunan ABD Radar Üssü'nü basmak üzere yola koyuldular. Üstekileri rehin alacak, karşılığında Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in Cezayir, Suriye gibi herhangi bir ülkeye gönderilmelerini isteyeceklerdi.

31 Mayıs 1971'de Gölbaşı'nın İnekli Köyü yakınlarına geldiler. Bir süre sonra etrafları sarıldı. Çatışma iki saate yakın sürdü. Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan ve Kadir Manga, askerler tarafından öldürüldüler. Mustafa Yalçıner ağır yaralandı, Hacı Tonak silahsız olduğu için çatışamadan ele geçirildi, Metin Güngörmüş ile Ahmet Erdoğan kaçmayı başardılar.

Kızıldere Olayı

27 Mart 1972'de Türkiye Halk Kurtuluş Partisi - Cephesi kurucularından Mahir Çayan önderliğinde bir grup Ünye'deki NATO üssündeki üç yabancı görevliyi kaçırdılar. Kızıldere (şu an adı Ataköy)'de muhtarın evine yerleştiler. 30 Mart 1972 günü operasyon, Ankara Merkez Komutanlığı görevinde bulunan Tümgeneral Tevfik Türün tarafından yönetilmiştir. Helikopter destekli güvenlik güçleri, köydekilerin ihbarı üzerine evi buldu ve kuşattı. Güvenlik güçleri rehinelere karşı cezaevindeki THKO üyelerinin serbest bırakılmasını, eylemciler ise teslim olmayı reddettiler. Ağır makineli tüfeklerle ateş başladı. Son olarak eve roket de isabet etmiştir. Ertuğrul Kürkçü dışında sağ kurtulan olmamıştır.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972'de asılarak idam edilmişlerdir.

Balyoz Harekâtı Nihat Erim'in başbakanlıktan ayrıldığı 22 Mayıs 1972 tarihine kadar sürmüştür.

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 3/13/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.