Bilişsel çelişki
Bilişsel Çelişki Kuramı ya da Bilişsel Uyumsuzluk Teorisi , Leon Festinger tarafından ortaya atılmış bir psikoloji bilimi kuramıdır. İnsanların edimlerini ve düşüncelerini geçmişteki tecrübe ve değerlerine göre -bu değerler futbol takımı taraftarlığı, bir dine dahil olma, siyasi bir partiyi destekleme gibi değerler olabilir- belirlediklerini savunur. Birtakım düşünce veya değerlere sahip olan insanlar zaman içinde bu düşünce ve değerlerine muhalif durumlarla karşılaşabilirler. Karşılaştıkları durumlar, kendi düşünceleriyle -ya da değerleriyle- çelişirse, bahsettiğimiz bu bilişsel çelişki durumu meydana gelir. Bu durumda "kişiler, kendi inançlarını -yani değerlerini- terk etmemek adına, sonradan ortaya çıkan uyumsuzlukları (karşı durumu) kabul etmeme ve görmezden gelme eylemini sergileyebilir." Gerçeklerle yüzleşmekten kaçar ya da gerçeklere karşı koyarak şedit eğilimine geçer. Karşı görüş hiç var olmamış gibi davranır ve görmezlikten gelir. Bu durumu daha yalın bir dille şöyle belirtebiliriz: Birey, karşısına çıkan (kendi düşünce ve değerlerine aykırı) uyumsuzluklarla yüzleşmekten kaçınır ve bilinçaltında kendini kandırmaya çalışır; fakat bireylerin bilinçaltında gerçekleşen bu durum (bireylerin) bilinçli olarak yaptığı - ya da farkında oldukları- bir kendini kandırma durumu değildir.
Sözgelimi;
Sigara içen bireyin sigaranın sağlığa karşı zararlarının farkında olduğunu varsayalım; fakat buna rağmen sigara içen kişi, (zamanla) karşıt görüşe -yani sigaranın sağlığa zararlı olduğunu söyleyenlere karşı- muhalif düşünceler besleyebilir, bilimin yanıldığını, sigara içmenin zararının olmadığını iddia eder hale gelebilir. Daha önce sigaradan ölen hiçbir tanıdığının olmadığını, hatta sigara içmesine rağmen 90 yaşında hâlâ sağlam olan bir akrabasının olduğunu söyleyebilir.