Cennet
Cennet, dini kozmoloji veya transandental felsefede gök, yedi gök, uçmak, behişt gibi adlarla da anılan ilah, melek, cin, aziz, yeniden dirilmiş atalar gibi varlıkların yaşadığı, köken aldığı veya hüküm sürdüğüne inanılan yer. Bazı dini inanışlara göre cennet yaratıkları yeryüzüne inebilir (reenkarnasyon) ve yerde yaşayanlar ölümlerinden sonra, bazı özel durumlarda yaşamakta oldukları hayat devam ederken cennete gidebilirler.
Cennet kavramına inanan kişiler genellikle cennetin insanların bir kısmı veya hepsi için Ahirette bulunan nihai bir varış noktası olduğunu düşünürler. Ayrıca cennet kavramına sahip inançların çoğunluğunda cennet iyi insanların ulaştığı bir Ahiret mekânıdır.
Etimoloji
Cennet sözcüğü Arapça kökenlidir (Arapça: جنّة). Her dinin cennet kavramına verdiği özel isimler olabilir. Cennet sözcüğü dinî anlamda kullanılabileceği gibi, Türkçede mecaz veya sıfat olarak ta kullanılmaktadır. TDK tanımına göre cennet, "Dinî inanışlara göre dünyada iyilik yapanların, günahsızların, öldükten sonra sonsuz bir mutluluğa kavuşacakları yer, uçmak, behişt"tir. Ayrıca mecazi şekilde sıfat olarak, çok güzel, huzur veren gibi anlamlarda kullanılır.[1] Cennet sözcüğünün dışında yine "cennet" anlamında olan Farsça kökenli behişt ve Soğdca kökenli uçmağ da Türkçede kullanılmaktadır. Yine de en yaygın olanı cennet sözcüğüdür.
Eden; Tevrattaki Eden kelimesinin de kökeni olduğu düşünülen Akad kökenli "edinnu" düzlük anlamına gelir. Eden aynı zamanda güney Arabistanda bir yer adıdır. [2] Kelime Kur'anın değişik surelerinde "adn cennetleri" şeklinde kullanılmıştır.
Mitoloji
Sümer mitolojisinde birçok tasvirlerinin Yahudilik ve İslam'ın cennet anlayışına kaynaklık ettiği düşünülen cennet ve cehennem motifleri bulunur.[3]
Yahudilik'te Cennet / Eden
“Ve tanrı doğuda, Aden’de bir bahçe yaptı; ve yarattığı Âdem’i oraya koydu. Ve Rab, görünüşü güzel ve yenilmesi iyi olan her ağacı, ve bahçenin ortasında hayat ağacını, ve iyilik ve kötülüğü bilme ağacını yerden bitirdi.
Ve bahçeyi sulamak için Aden’den bir ırmak çıktı; ve oradan bölündü ve dört kol oldu. Birinin adı Pişon’dur; kendisinde altın olan bütün Havila diyarını kuşatır; ve bu diyarın altını iyidir; orada ak günnük ve akik taşı vardır; Ve ikinci ırmağın adı Gihon’dur; bütün Kuş ili'ni kuşatan odur. Ve üçüncü ırmağın adı Dicle’dir; Aşur’un önünden akan odur. Ve dördüncü ırmak Fırat’tır.” (Tekvin 2:8-14)
Sözü edilen ırmaklardan Fırat ve Dicle biliniyor. Bu ifadeye göre diğer iki ırmağın, Pişon ve Gihon’un adları yabancı olsa da, Aden’deki “cennet bahçesi”nin soyut ya da hayali bir ülke olmayıp dünya üzerindeki bir coğrafi bölge oluşu kesindir. Buna göre Gihon'un Nil, Pişon’un da İndüs olabileceği sonucuna varılabilir.[4]
Hristiyanlık'ta Cennet
Hristiyanlık'ta cennet Tanrı'yla beraber olma durumudur. Hristiyanlar Tanrı tarafından her gün değiştirilerek yenilendiklerine, kıyamet günü geldiğinde yeni bedenlere sahip olarak (Âdem'in günah işlemeden önceki hali gibi ) yeni yaratılan Dünyada Tanrıyla birlikte olacaklarına inanırlar. Yeni Ahit'te bu durum aşağıdaki ayetlerle belirtilmiştir:
"Bundan sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm. Çünkü önceki gökle yeryüzü ortadan kalkmıştı. Deniz de yoktu artık. Kutsal kentin, yeni Yeruşalim'in gökten, Tanrı'nın yanından indiğini gördüm. Güveyi için hazırlanmış süslü bir gelin gibiydi. Tahttan yükselen gür bir sesin şöyle dediğini işittim: “İşte, Tanrı'nın konutu insanların arasındadır. Tanrı onların arasında yaşayacak. Onlar O'nun halkı olacaklar, Tanrı'nın kendisi de onların arasında bulunacak. Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı.” Tahtta oturan, “İşte her şeyi yeniliyorum” dedi. Sonra, “Yaz!” diye ekledi, “Çünkü bu sözler güvenilir ve gerçektir.”" (Vahiy 21 : 1-5)
İslam'da Cennet
Cennet İslam'da, İslam dinine inananların ebedi olarak kalacaklarına inandıkları bir Ahiret mekanıdır. Sıradan insanlar mahşerde toplanıp dünyada yaptıklarının hesabını cehennemde azap çektirilmek şeklinde verdikten sonra gidebilirler. Peygamber, veli ve şehitler gibi seçkinler ise sırat köprüsünü bile görmeden doğrudan cennete uçarak gidebilirler.
Genel bir görünüm olarak cennetin erkek zevklerine hitap ettiği, sıcak ve kurak ortadoğu bölgesinin insanlarının özlem ve hayalleri ile ilgili olabilecek gölgeler, serinlikler, ırmaklar, bağlar ve bahçeler içerdiği düşünülebilir. Cennette köşkler, saraylar ve cennetliklerin her türlü arzularına cevap veren huriler ve gılmanlar bulunur.
Cennetteki hayat sonsuzdur ve orada birçok mükafat verilecektir. İnanca göre kafir, müşrik ve münafık kişiler cennete giremez, ebedi olarak cehennemde kalırlar. Müslüman olup günah işleyenlerin ise, Allah günahlarını affetmezse, bir süre cehennemde günahlarının cezasını çekeceklerine, daha sonra da cennete gireceklerine inanılır.[5]
Sad Suresinde şöyle anlatılır:
Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak ""Adn Cennetleri"" vardır. Onlar orada koltuklara yaslanmış olarak pek çok meyveler ve içecekler isterler. Yanlarında gözlerini kendilerinden ayırmayan yaşıt eşler vardır. (38:50-53)
Cennet, Bakara Suresinde şöyle anlatılır:
İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, “Bu (tıpkı) daha önce bize verilen rızık!” diyecekler. Halbuki bu rızık onlara benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır. (2:25)
Nebe' Suresinde şöyle anlatılır:
Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri yeni çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır. (78:31-34)
Hac Suresinde şöyle anlatılır:
Şüphesiz, Allah iman edip salih ameller işleyenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altından bileziklerle, incilerle süsleneceklerdir. Oradaki giysileri ise ipektir. (22:23)
Gaşiye Suresinde şöyle anlatılır:
Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır. (88:13-16)
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ↑ http://tdk.org.tr/tdksozluk/sozbul.ASP?KELIME=Cennet&GeriDon=0&EskiSoz= TDK Güncel Türkçe Sözlük - Cennet
- ↑ http://www.etymonline.com/index.php?term=Aden
- ↑ Arif tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler
- ↑ http://www.belgeler.com/blg/1tkl/burak-eldem-2012-mardukla-randevu
- ↑ "Müslümanlar Cehenneme girecek mi?". 2 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20161002201026/http://www.dinimizislam.com/detay.asp?movetodesktop=1&Aid=3973. Erişim tarihi: 2 Ekim 2016.