Civangate Skandalı

Civangate Skandalı, 1990'lı yıllarda, Emlak Bankası eski genel müdürü Engin Civan ile müteahhit Selim Edes arasındaki suç ilişkisinin[1] açığa çıkmasıyla patlak veren ve 1990'lı yılların ortalarında Türkiye gündemini uzun süre işgal etmiş olay.

19 Eylül 1994'te, saat 20:45'te, Şişli'de, Fulya'dan Mecidiyeköy'e uzanan Mehmetçik Caddesi üzerinde, içinde Engin Civan'ın olduğu, aynı zamanda koruması olan emekli komiser Savaş Karakaya'nın kullandığı otomobil içinde üç kişinin bulunduğu bir otomobil tarafından durduruldu. Daha sonra Alaattin Çakıcı'yla bağlantılı olduğu anlaşılan Davut Yıldız tarafından vuruldu.[2] Bu arada Savaş Karakaya, kaçan saldırgana ateş ederken yoldan geçen Vahdettin Art adlı bir kişiyi bacağından yaraladı.[3][4] Saldırgan Davut Yıldız olay yerinden kaçarken, saldırıda sekiz kurşundan üçünün isabet ettiği Civan hastaneye kaldırıldı.

İlk anlarından itibaren medyanın ilgisini çeken saldırı daha sonra giderek genişleyerek, Özal Ailesi'nin de adının karıştığı bir rüşvet olayının aydınlanmasına neden oldu. Turgut Özal'ın prenslerinden biri olarak adlandırılan, daha önce devlete ait Emlak Bankası Genel Müdür Yardımcılığı, Denizcilik Bankası Genel Müdürlüğü ve Emlak Bankası Genel Müdürlüğü (1989-91) yapan Civan'ın itirafları doğrultusunda, 24 Eylül tarihinde Cinayet Bürosu'nda sorgulanan Selim Edes, 1985'te Emlak Bankası'na sattığı bir arazinin parasının tahsil edememesi üzerine, dönemin Engin Civan'a alacağının tahsili için rüşvet verdiğini itiraf etti.[5] Özal Ailesi'ne yakınlığıyla tanınan Selim Edes, bu girişimine rağmen parasını alamadı. Bunun üzerine Edes'in Civan'dan alacağını tahsil etmeleri için, Dündar Kılıç ve o dönemde kızı Uğur Kılıç'la evli olan, damadı Alaattin Çakıcı, "hatırlı kişi" olduğu iddia edilen Semra Özal'ın aracılığıyla devreye girdi. Dündar Kılıç'ın Silivri'deki yazlığında yapılan, Uğur Çakıcı'nın da tanık olduğu görüşmelerde taraflar anlaşamadı. Alaattin Çakıcı'nın talimatıyla harekete geçen Davut Yıldız, Mecidiyeköy'de pusu kurduğu Civan'ı otomobilinin içinde vurdu.[6]

Yargılama sonunda, Edes'ten rüşvet almak suçuyla yargılanan Civan, 7 yıl 6 ay hapis ve 62.5 milyar TL para cezasına çarptırıldı. 550 gün hapis yatan Civan, 2 Nisan 1996'da tahliye edildi. Tahlisyesinden sonra ABD'ye gitti. Haziran 1998'de para cezasının bir kısmını ödememesi nedeniyle Türkiye'nin iade talebiyle ABD'de kısa süre tutuklandı. Ancak aynı yıl içinde 56 milyar 250 milyonluk para cezasını ödeyen Civan'ın iade isteminden vazgeçildi.

Selim Edes, "Civan'a rüşvet verdiği" iddiasıyla 4 Ekim 1994'te tutuklandı. Nisan 1995'te 111 milyar 111 milyon TL para ve bir yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı ve 6 Nisan 1995'te, yaklaşık altı ay hapis yattıktan sonra tahliye edildi. Para cezasını ödemedi, tahliyesinden kısa süre sonra gittiği ABD'den geri dönmedi.

Dündar Kılıç 26 Eylül 1994'teki savcılık ifadesi sırasında, kendisinin Edes ile Civan arasında aracılık yapmasını isteyen hatırlı kişinin Semra Özal olduğunu açıkladı. Semra Özal savcılıkta ifade vermesine rağmen, mahkeme heyeti ifadelerde adları geçen Semra Özal'ın tanıklığını, sonuca etki etmeyeceği gerekçesiyle kabul etmedi.[7] Civan'ın vurularak yaralanması olayında azmettirici olduğu iddiasıyla yargılanan Zeynep Özal için ise hakkında suçu işlediği hususunda her türlü şüpheden uzak ve kesin inandırıcı kanıtlar elde edilmediğinden beraat kararı verildi.[8]

Engin Civan'ın yaralanması olayında azmettirici olduğu gerekçesiyle yargılanan Alaattin Çakıcı, 1998'de Fransa'da yakalanıp ertesi yıl Türkiye'ye iade edildi. "Adam yaralamaya azmettirmek" suçundan 3 ile 7,5 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılan Çakıcı için, 2001 yılında, sanığın durumunun Şartla Salıverme Yasası'nın 1. maddesinin 4. fıkrasına uyduğu gerekçesiyle davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verdi. Skandalda önemli rol oynayan ve bildiklerini mahkemede açıklayan eski eşi ve Dündar Kılıç’ın kızı Uğur Kılıç’ı 21 Ocak 1995’de Uludağ’da öldürülme emrini verdiği gerekçesiyle polis ve savcılık tarafından gıyabi tutuklu olarak arandı.[9][10]

23 Eylül 1994 günü, tabancasıyla birlikte yakalanan Civan'ı vuran Davut Yıldız, Aralık 1996'da, 2 yıl 2 ay 22 günlük cezasını tamamlayarak Sivas E Tipi Cezaevi'nden tahliye edildi.

Aralık 2006'da, Engin Civan ve Selim Edes’in de aralarında bulunduğu 14 sanığın bankayı zarara uğrattıkları iddiasıyla yargılandıkları davada Savcı Rasim Işıkaltın, 7.5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu bildirdi.

Engin Civan'ın hani nerede bana para verdiğinin belgesi varmı? sorusuna Selim Edes'in verdiği Rüşvetin belgesi mi olur pezevenk ünlü yanıt literatüre geçmiştir.[11]

1990'lı yılların ortalarında uzunca süre gündemden düşmeyen Civangate Skandalı 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi Semra Özal ile kızı Zeynep Özal'ın isimlerinin karışması nedeniyle daha sansasyonel hale gelmişti. Hem Turgut Özal'ın prensleri olarak adlandırılan, ABD'de eğitim görmüş ve bürokrasi de görev yapanlar biri olan Engin Civan, hem de Özal Ailesi'ne yakın bir isim olan Selim Edes yüzünden, 1983-1991 arasındaki Anavatan Partisi iktidarı için kötü bir izlenim oldu.

Kaynakça

  1. Gel de yeme!, Milliyet, 8 Nisan 1995.
  2. Son kabadayının son konuşması, Hürriyet, 12 Ağustos 1999.
  3. Engin Civan kurşunlandı, Milliyet, 20 Eylül 1994.
  4. Engin Civan, Civangate Skandalı'nı ilk kez anlattı, ekoayrinti.com, 10 Şubat 2009.
  5. Selim Edes'ten rüşvet itirafı, Milliyet, 25 Eylül 1994.
  6. Civangate tarih oldu, milliyet.com.tr, 14 Aralık 1996.
  7. Özallar tanık değil, Milliyet, 21 Ocak 1995.
  8. Zeynep Özal'a beraat , Hürriyet, 17 Temmuz 1998.
  9. Alaattin Çakıcı kimdir?, Hürriyet, 15 Temmuz 2004.
  10. Alaattin Çakıcı kimdir?, Sabah, 15 Temmuz 2004.
  11. ’Rüşvetin belgesi mi olur’ kahramanlarına zamanaşımı, bigpara.com, 14 Aralık 2006.
This article is issued from Vikipedi - version of the 8/14/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.