Anavatan Partisi

Anavatan Partisi
Kısaltma ANAP
Kurucu Turgut Özal
Kuruluş tarihi 20 Mayıs 1983
Kapanış tarihi 31 Ekim 2009
Bölünme Yurt Partisi (2002)
Öncülü Adalet Partisi (1961-1981)
Ardılı Demokrat Parti (2007-günümüz)
Büyük Anavatan Partisi (2009-2011)
Anavatan Partisi (2011-günümüz)
İdeoloji Muhafazakârlık
Ekonomik liberalizm
Siyasi pozisyon Merkez sağ
Resmî renkleri Sarı, beyaz, kırmızı

Anavatan Partisi (kısaltması ANAP), 1983 yılında Turgut Özal tarafından kurulmuş olan eski siyasi parti. 1983'ten 1991'e kadar aralıksız olarak tek başına iktidarda kalmış, 1996 ile 2002 yılları arasında da çeşitli koalisyon hükümetlerinin içinde yer almıştır. 31 Ekim 2009 tarihinde Demokrat Parti ile birleşmiştir.

Kuruluşu

12 Eylül Darbesi'nden bir süre sonra eski siyasi partiler kapatıldı ve halkoylamasıyla kabul edilen 1982 Anayasası'yla "yeni bir siyasal düzen" getirilmesi amaçlandı. Bu yeni siyasi düzen bağlamında, "demokrasiye yeniden geçiş" süreci içinde 1983 ilkbaharında yeni siyasi partiler kurulmaya başladı. 12 Eylül'ün temsilcisi olduğu söylenen Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), sosyal demokrat nitelikte olduğunu ileri süren Halkçı Parti (HP) ile Anavatan Partisi (ANAP), seçime katılmasına izin verilen üç parti oldu.

ANAP, 20 Mayıs 1983'te, Adalet Partisi (AP) iktidarı sırasında alınan ve 12 Eylül döneminde de uygulaması sürdürülen 24 Ocak 1980 ekonomik önlemler paketini hazırlayan, 12 Eylül döneminde bir süre ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı olan Turgut Özal tarafından kuruldu. ANAP Özal'ın çevresinde örgütlenmiş, büyük ölçüde kişiselleşmiş bir partiydi. Siyasi kadrosu önemli ölçüde, devlet ve özel sektör deneyimi sırasında Özal'la birlikte çalışmış teknokratlarla, Milli Selamet Partisi (MSP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Adalet Partisi (AP) ve hatta Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) gelme, 1980 öncesi dönemde fazla ön planda olmayan siyasetçilerden oluşuyordu. Dört siyasi eğilimi (AP, MSP, MHP, CHP) birleştirmeyi iddia ediyordu. İşçi, memur, çiftçi, esnaf gibi toplumsal katmanları kapsayan "orta direk" temasını kullanarak kendine bir "orta sınıf partisi" görünümü verdi. Bazı büyük sermaye çevrelerinden de destek gördü. Eski parti örgütlerinin dağıldığı bir ortamda görece genç ve dinamik kadrosu, etkili destekleri sayesinde kısa zamanda güçlü ve yaygın bir parti örgütü olmayı başardı. Seçim öncesi siyasal söyleminde ılımlıydı, daha çok ekonomik konulara ağırlık verdi, bürokrasiye karşı çıktı, "devlet millet için vardır" temasını işledi. Ekonomik düzlemde, 24 Ocak Kararları'nda somutlanan bir "liberalizm"in savunuculuğunu yaptı. Milli Güvenlik Konseyi'nin veto barajını aşarak 6 Kasım 1983 Genel Seçimleri'ne katılan üç partiden biri oldu.


İktidar dönemi

6 Kasım 1983'te yapılan genel seçimlerde %45,14 oy oranıyla 400 üyeli TBMM'de 211 milletvekilliği kazanarak çoğunluğu sağladı ve tek başına iktidara geldi. ANAP'ın seçim başarısında eski siyasi partilerin devamı olarak kurulan partilerin MGK tarafından veto edilerek seçime sokulmayışlarının etkisi olmuşsa da, kitle iletişim araçlarını kullanmadaki etkililiği, iktisadi konulara ağırlık veren ılımlı söylemi, kullandığı "orta direk", "iş bilirlik, iş bitiricilik" gibi temaların kamuoyundaki etkisi, tek "sivil parti" olma görüntüsü, dört eğilimi birleştirme iddiasıyla klasik sağ geleneği önemli ölçüde özümsemesinin yanı sıra 12 Eylül öncesindeki sağ partilerin ortak özelliği olan anti-komünist söylemden uzak durarak sosyal demokrat seçmenler üzerinde de etkili olabilmesi, en etkin ve geniş örgütsel ağı kurmuş olması gibi faktörler rol oynadı.[1]

ANAP Aralık 1983'te, Turgut Özal başkanlığında tek başına hükümeti kurdu. 25 Mart 1984'te yapılan yerel seçimlerde % 41,5 oy alan ANAP, birinci parti konumunu korudu. Bu seçimlere, 6 Kasım 1983 seçimlerine katılmasına izin verilmeyen partiler de katıldı. 28 Eylül 1986'da yapılan ara seçimlerde, ANAP önemli bir gerilemeyle oyların ancak yüzde 32,1'ini alabildi. Buna karşılık Süleyman Demirel'in desteklediği Doğru Yol Partisi (DYP) seçimlerden kazançlı çıktı. Milliyetçi Demokrasi Partisi 4 Mayıs 1986'da dağılınca milletvekillerinden bir bölümü Mehmet Yazar başkanlığında Hür Demokrat Parti'yi (HDP) kurdu; ama bu parti 28 Eylül 1986'daki ara seçimde bir varlık gösteremeyince ANAP'a katıldı.

Sivil yönetime geçme sürecinde, eski politikacılara 1982 Anayasası ile getirilen yasakların kaldırılması gündeme gelince, ANAP iktidarı bu konuyu halkoyuna sundu. Başbakan Özal yasakların sürdürülmesinden yana propaganda yaptıysa da, 6 Eylül 1987'de yapılan halkoylaması çok küçük bir farkla yasakların kaldırılması doğrultusunda sonuçlandı. Turgut Özal'ın halkoylaması öncesinde, bir askeri rejim tarafından uygulamaya konmuş siyasi yasakların devam etmesi yönünde coşkulu bir kampanya yürütmesi, başta Özal olmak üzere ANAP'a yönelik olarak "demokratikleşme" konusunda sert eleştirilerin yöneltilmesine neden oldu.[1]

Halkoylamasının yapıldığı gün daha sandıklar kapanmadan Başbakan Özal erken seçimlere gidileceğini açıkladı. 29 Kasım 1987'de yapılan genel seçimler'de ANAP oylarını düşürmesine rağmen (% 36,31) 450 üyeli TBMM'de kazandığı 292 milletvekiliyle çoğunluğunu korudu. 26 Mart 1989 Yerel Seçimler'deyse, Başbakan Özal'ın merkezi yönetimle uyumlu çalışabilecek yerel yönetimler seçilmesi gerektiği yolundaki uyarılarına karşın, ANAP özellikle büyük kentlerde belediye başkanlıklarının çoğunu yitirdi; Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin (SHP) zafer elde ettiği seçimlerde ANAP, il genel meclisi seçimlerinde de yüzde 21,2 oy toplayabildi. Yerel seçimlerin hemen ardından muhalefet partileri ANAP'ın üçüncü parti olduğunu öne sürerek erken seçim istedi. Bu ortamda Turgut Özal'ın 31 Ekim 1989'da TBMM'deki ANAP çoğunluğunun oylarıyla cumhurbaşkanı seçilmesi de muhalafet için yeni bir eleştiri konusu oldu.

Cumhurbaşkanı Özal başbakanlığa TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut'u atadı. 17 Kasım 1989'daki ANAP I. Olağanüstü Kongresi Turgut Özal'dan boşalan genel başkanlığa Akbulut'u getirdi. Özal başkanlıktan ayrılmasına rağmen, siyasi olayların gelişmesinde belirleyici rolünü sürdürdü. Dış politikayı yönlendirmesi iki dışişleri bakanının, Mesut Yılmaz ve Ali Bozer'in istifasına neden oldu.

1990'lar

Mesut Yılmaz, Turgut Özal ve Cavit Şadi Pehlivanoğlu Başkanlık Divanı Toplantısı'nda

Partinin milliyetçi ve muhafazakâr kanatlardan oluşan “kutsal ittifakı” ile liberaller arasındaki çekişme Özal'ın Çankaya Köşkü'ne çıkmasıyla daha da belirginleşti. 3 Mart 1991'de ANAP İstanbul il başkanlığı için yapılan seçimde Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi Semra Özal'ın aday olması parti içindeki liberal-muhafazakar çatışmasını görünür hale getirdi. Aralarında bakanların da bulunduğu muhafazakar grup bu adaylığa karşı çıktı, ama Cumhurbaşkanı Özal'ın da desteklediği Semra Özal il başkanlığına seçildi. Semra Özal'ın adaylığına karşı çıkan ve Turgut Özal'ın "istenmeyen bakanlar" olarak ilan ettiği Hüsnü Doğan, Mehmet Keçeciler, Cemil Çiçek ve Abdülkadir Aksu'dan, Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan, Özal'ın baskısıyla, Başbakan Akbulut tarafından görevinden alındı (22 Şubat 1991).[2]

Parti, 1991 Haziranı'nda yapılacak 3. Olağan Kongreye doğru Yılmazcılar, Keçecilerciler, Güzelciler, Akbulutçular olarak dörde bölündü. 15 Haziran 1991'de yapılan olağan kongrenin ilk turunda liberal kanadı temsil eden Mesut Yılmaz 580, Keçeciler tarafından desteklenen Yıldırım Akbulut 557 ve Hasan Celal Güzel 20 oy aldı. Güzel'in Akbulut lehine adaylıktan çekilmesine karşın ikinci turda Yılmaz 631, Akbulut 523 oy aldı. Seçimi yitiren Yıldırım Akbulut başbakanlıktan da istifa etti; böylece Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir başbakan, görevi başındayken parti içi muhalefet hareketi sonucunda makamını kaybetti. İktidarda giderek yıpranan ANAP, 1987'de olduğu gibi zaman yitirmeden, yeni bir görünümle erken seçime gitme gereği duydu. Aynı zamanda başbakanlığa gelen Yılmaz göreve göreve başlar başlamaz erken seçim kararı aldı. Ağustosta başlayan seçim kampanyasında yeni başbakan ve ANAP genel başkanı Mesut Yılmaz genç ve yıpranmamış bir önder olduğunu vurguladı; girişilen işlerin tamamlanması için ANAP'a oy verilmesini istedi.

20 Ekim 1991'de yapılan genel seçimlerde oyların yüzde 24'ünü toplayan ANAP 115 milletvekili çıkararak ikinci parti durumuna düştü. Seçim sonrasında Yılmaz halkın ANAP'a anamuhalefet görevi verdiğini söyleyerek koalisyon görüşmelerinin dışında kaldı. 1991-1995 yılları arasındaki dönemi muhalefette geçirdi. 1990'lı yıllarla birlikte parti içinde üç eğilim (milliyetçiler, muhafazakarlar, liberaller), yerini "Özalcı"-"Yılmazcı" ayrımına bıraktı. 30 Kasım 1992'de yapılan II. Olağanüstü Kongre'de, olağanüstü kongrenin toplanabilmesi için gereken tüzük kuralları değiştirildiği için, Turgut Özal ve muhafazakarların desteklediği Mehmet Keçeciler'in adaylığını bile koyamaması nedeniyle partinin yönetimi büyük ölçüde Yılmazcıların eline geçti.[3] Mesut Yılmaz'ın tekrar genel başkan olması üzerine Keçeciler önderliğindeki muhalif milletvekillerinin bazıları (Yıldırım Akbulut, Hüsnü Doğan, İbrahim Özdemir, Yusuf Bozkurt Özal, Hüseyin Aksoy, Halil Şıvgın, Gaffar Yakın, Ercüment Konukman, Engin Güner, Leyla Yeniay Köseoğlu, Osman Ceylan, Tunca Toskay, Fevzi İşbaşaran, Naci Ekşi, Esat Canan) kongrenin ertesi günü partilerinden istifa ettiler. 3 Aralık'ta da, beşi kurucu olmak üzere (Cemil Çiçek, Kazım Oksay, Mehmet Altınsoy, Aycan Çakıroğulları ve Fahir Sabuniş) 17. ve 18. dönemde milletvekilliği ve bakanlık yapmış toplam 54 kişi istifa etti. İstifa edenlerden bir kısmı daha sonra ANAP'a dönerken, Yusuf Bozkurt Özal, Ercüment Konukman ve Hüsnü Doğan Ekim 1993'te Yeni Parti'yi (YP) kurdular. 28-29 Ağustos 1993 tarihlerinde Ankara'da düzenlenen 4. Olağan Kongre'de, tek aday olarak katılan Yılmaz genel başkan seçildi.

BBP adaylarını da listesine aldığı 24 Aralık 1995 seçimlerinden sonra Anavatan Partisi halk oyu bakımından % 19,65 ile 2. parti konumuna korusa da, koltuk bakımından üçüncü parti (132 milletvekili) oldu. Seçimlerden sonra, Refah Partisi (RP) ile ANAP arasında yürütülen koalisyon görüşmelerinin başarısızlıkla noktalanması üzerine, DYP ile ANAYOL hükümeti kuruldu. Ancak hem ANAP lideri Mesut Yılmaz ile DYP lideri Tansu Çiller arasındaki geçimsizlik hem de Refah Partisi'nin (RP) Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru sonucunda ANAYOL hükümetinin güvenoylamasının iptal edilmesiyle ANAYOL Hükümeti ancak 4 ay sürebildi. Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi arasında kurulan REFAHYOL Hükümeti'nin sona ermesinin (30 Haziran 1997) ardından, 2 Temmuz 1997'de Mesut Yılmaz'ın başkanlığında kurulan ANASOL-D koalisyon hükümetinde Demokratik Sol Parti (DSP) ve Demokrat Türkiye Partisi (DTP) de yer aldı.

1998 yılının yaz aylarında patlak veren ve Mesut Yılmaz'ın da adının karıştığı Türkbank Skandalı nedeniyle ANASOL-D hükümeti toplam 18,5 ay kadar sürebildi. Türkbank’ın özelleştirilmesiyle ilgili ihaleyi yapanların ve ihaleye katılanların Başbakan Mesut Yılmaz tarafından yönlendirildiği iddiası nedeniyle, 25 Kasım 1998'de Mesut Yılmaz için verilen gensoru önergesinin TBMM'de kabul edilmesinden sonra Yılmaz istifa etti; Yılmaz'ın başkanlığındaki 55. Hükümet, Cumhuriyet tarihinin gensoruyla düşürülen ilk hükümeti olarak tarihe geçti.[4]

18 Nisan 1999 genel seçimleri sonucu yüzde 13,22 ile 86 milletvekilliği kazanan ANAP TBMM'deki 4. büyük parti oldu. Anavatan Partisi, 28 Mayıs 1999'da Bülent Ecevit'in başkanlığında DSP ve MHP'nin de katıldığı 5. Ecevit Hükümeti'nde hükümetin en küçük ortağı olarak yer aldı.

5 Ağustos 2001 tarihinde yapılan 7. Olağan Kongre'de Mesut Yılmaz büyük bir farkla kazandı. Yılmaz 1210 delegenin oy kullandığı kongrede, 1205 geçerli oydan 921'ini aldı. Diğer adaylardan Lütfullah Kayalar 260, Eyüp Aşık 19, Vehbi Dinçerler 4 ve Necla Akben de 1 oy aldı.

2000'ler

3 Kasım 2002'de yapılan genel seçimler ise ANAP için bir facia oldu; %5,11'lik oy oranıyla tarihinde ilk kez TBMM dışında kaldı. Seçimlerden hemen sonra 11 Ocak 2003'te yapılan 3. Olağanüstü Kongre'de, aday olmayan Mesut Yılmaz'ın yerine Ali Talip Özdemir seçildi. Özdemir'in aynı yıl içinde istifa etmesiyle genel başkanlığa Nesrin Nas seçildi. Şubat 2005'te Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nden istifa eden Isparta milletvekili Erkan Mumcu, 2 Nisan 2005 tarihinde yapılan kongrede tek aday olarak genel başkanlığa seçildi. Aynı yıl içinde logosunu ve ANAP olan kısaltmasını ANAVATAN olarak değiştirdi.

ANAVATAN, 22. dönemde Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa etmiş milletvekillerinin katılımıyla TBMM'de grup kurabilcek milletvekili sayısına ulaştı ve 3. parti konumuna geldi. 2007 Genel Seçimleri öncesinde Doğru Yol Partisi ile birleşme kararı aldı, fakat daha sonra bazı nedenlerden dolayı birleşme gerçekleşemedi, aday listelerini geç verdiği gerekçesiyle de genel seçimlere de katılamadı.

25 Ekim 2008'de yapılan 6. Olağanüstü Büyük Kongre'de, genel başkanlıktan çekilen Mumcu'nun yerine Salih Uzun seçildi. 31 Ocak 2009'da yapılan tüzük kongresinde alınan kararla daha önce 1983'ten 2005 yılına kadar kullandığı logoyu yeniden kullanmaya başladı [5]. 2009 yerel seçimlerinde eski genel başkanlardan Mesut Yılmaz`ın memleketi olan Rize dışında bir varlık gösteremedi. Aldığı binde 7'lik oy oranı, siyasi tabanının tamamen eriyerek eski gunlerine nazaran artık bir tabela partisi konumuna geldiğinin en açık göstergesi oldu.

23 Temmuz 2009'da Demokrat Parti (DP) ile birleşme kararı aldı. 31 Ekim 2009 tarihinde Ankara'da yapılan 10. Olağan Büyük Kongresi'nde, kendini fesih ve Demokrat Parti ile birleşme kararı alındı.[6]

Ardılı

Feshedilip Demokrat Parti ile birleştikten sonra, 16 Kasım 2009 tarihinde Büyük Anavatan Partisi adıyla Emanullah Gündüz tarafından kurulmuştur. Parti Anavatan Partisi'nin kurucusu Turgut Özal'ın görüşlerini savunuyordu. Ardından Büyük Anavatan Partisi ismini Birlik ve Huzur Partisi olarak değiştirmiştir. 7 Eylül 2011 tarihinde aynı adla tekrar kurulan partinin Genel Başkanlığına İbrahim Çelebi getirilmiştir.[7]

Dünya Görüşü ve Politikaları

ANAP dört eğilime, dolayısıyla CHP'den kaynaklanan eğilime de sahip çıkma iddiasına karşın, siyasi yelpazenin sağında yer alan muhafazakar bir parti olmuştur. ANAP'ın muhafazakarlığı daha önceki sağ partilere oranla daha kentselleşmiş bir özellik göstermiştir. Özellikle Turgut Özal döneminde, ANAP'ta liderin ağırlığı, daha önceki sağ partilere göre daha belirgin olmuştur. Bütün toplumsal kesimlerden seçmenlere seslenen bir "seçmen partisi" niteliği gösteren ANAP, 1983, 1984 ve 1987'de eski sağ partilerin seçmenlerinin büyük bölümünün oylarını kendine çekti. 1980'li yıllarda en güçlü olduğu bölge, 12 Eylül öncesi üç sağ partinin (AP, MSP ve MHP) toplam gücünün en yüksek düzeye eriştiği Orta Anadolu'ydu. Ama, ülkenin tüm bölgelerinde, kırda ve kentte farklı ölçülerde de olsa, başarılı oldu.

Anavatan Partisi iktidarları süresince Türkiye'de neo-liberal sisteme geçişi şiddetle desteklemiş ve bu doğrultuda icraatlar ortaya koymuştur. Günümüzde halen bu dönemde yaşanan değişimlerin etkilerinin sosyal ve ahlaki hayata yansımaları tartışılmaktadır.

Parti ideoloji olarak Adalet Partisi (AP) misyonunun devamı gibi gözükse de uygulama da ve politik yaklaşımlarında AP'nin misyonundan farklılık göstermiştir. 12 Eylül Darbesi'nden sonra merkez sağ kulvarı paylaştığı Doğru Yol Partisi'ne (DYP) göre çağdaş, kentli ve bilim yanlısı bir sağ oluşum çizgisi çizmeyi istemiştir.

Kurucuları: Turgut Özal, Cavit Şadi Pehlivanoğlu, Mehmet Keçeciler, Mesut Yılmaz, Cavit Kavak, Adnan Kahveci, Cemil Çiçek, Ali Ayağ, Mustafa Taşar, Kaya Erdem, Güneş Taner, Abdullah Tenekeci, Kazım Oksay, Recep Ercüment Konukman, Veysel Atasoy, Halil Şıvgın, Vehbi Dinçerler, Sudi Türel, Necat Eldem, Ali Tanrıyar, Bedrettin Doğancan Akyürek, İbrahim Özdemir, Abdulhalim Aras, Hüsnü Doğan, Leyla Yeniay Köseoğlu, Vural Arıkan, Bedrettin Dalan, Abdülhalim Aras, Nail Kul.

Genel Başkanları

# Adı Resim Görev Başlangıcı Görev Bitişi
1 Turgut Özal 20 Mayıs 1983 31 Ekim 1989
2 Yıldırım Akbulut 31 Ekim 1989 15 Haziran 1991
3 Mesut Yılmaz 15 Haziran 1991 27 Kasım 2002
Ekrem Pakdemirli* 27 Kasım 2002 11 Ocak 2003
4 Ali Talip Özdemir 11 Ocak 2003 13 Aralık 2003
5 Nesrin Nas 13 Aralık 2003 25 Kasım 2004
Halil İbrahim Özsoy* 25 Kasım 2004 2 Nisan 2005
6 Erkan Mumcu 2 Nisan 2005 25 Ekim 2008
7 Salih Uzun 25 Ekim 2008 31 Ekim 2009

* Vekâleten

Anavatan Partisi ve seçimler

Genel seçimler

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Seçim Oy Sandalye Meclis Sıra Notlar Harita
# % ± Y # ±
1983 7.833.148 %45,14
211 / 400
artış212 İktidar 1. Turgut Özal
1987 8.704.335 %36,31 azalış8.83
292 / 450
artış80 İktidar 1.
1991 5.862.623 %24,01 azalış12.30
115 / 450
azalış177 Muhalefet 2. Mesut Yılmaz
1995 5.527.288 %19,65 azalış4.36
132 / 550
artış17 Koalisyon 2.
1999 4.122.929 %13,22 azalış6.43
86 / 550
azalış46 Koalisyon 4.
2002 1.601.322 %5,12 azalış8.10
0 / 550
azalış86 Yok 7.

Yerel seçimler

İl Genel Meclisleri ve Belediye Başkanlıkları
Seçim Oy Oran Belediye
1984 7.355.796 %41,52 871
1989 4.828.164 %21,80 570
1994 5.937.031 %21,09 796
1999 4.730.711 %15,03 779
2004 807.842 %2,50 100
2009 309.594 %0,75 17

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/20/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.