Devlet sosyalizmi

Devlet sosyalizmi, işçi ve burjuva sınıfının net şekilde ayrılmadığı ülkelerde devlet girişimleriyle işçi sınıfı oluşturularak ve bu işçi sınıfına, aynı zamanda köylü ve ezilen diğer unsurlara, hak ettiği tüm haklar verilerek eşit bir toplum oluşturmanın hedeflendiği sosyalist sistem. Devlet sosyalizmine göre sosyalizm ezilen unsurların olmadığı ülkelerde ezilen unsurlar tarafından kurulamayacağı için devletin sosyalizm ve sosyal eşitlik sistemini kurması gerekir.

Türkiye bu sistemi 1950'li yıllara kadar uygulamaya çalışmış, devlet eliyle birçok fabrika kurulup istihdam sağlanmış, köy enstitüleriyle eğitim köylünün ayağına götürülmüş, açılan fabrikalarda işçilere sosyal haklar ve aktivite fırsatları tanınmış, işçi ve köylünün tüm hakları verilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkeye devlet sosyalizmini getirmek istediğini bazı kaynaklar doğrulamaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün devlet sosyalizmini uygulamak istediğine 1919'da Samsun'a çıkışının ardından Havza'da, Sovyet heyetinin başında bulunan bir albayla yaptığı görüşmede tanık olunmuştur. Atatürk, Sovyet albayının yönelttiği, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin biçimi konusunda, 'Yâni Bolşevikliğin prensipleri üzerine kurulmuş bir cumhuriyet değil mi, Generalim?' sorusuna karşılık, 'Öyle olacak, devlet sosyalizmi dersek, daha doğru söylemiş oluruz' yanıtını vermiştir...[1]

İkincisini de Prof. Dr. Reşat Kaynar kaydetmektedir. Atatürk 1932 yılında bir sohbet sırasında, 'Kemalizm diyorsunuz, ne demek Kemalizm?' sorusunu sormakta ve 'Kemalizm, Socialisme d'Etat (Devlet sosyalizmi) demektir' diye yanıtlamaktadır.[2]

Dipnotlar

  1. Hüsamettin Ertürk, İki Devrin Perde Arkası, s. 339.
  2. Reşat Kaynar, Atatürkçülük Nedir?, Varlık Yayınları, 1965, s. 144.
This article is issued from Vikipedi - version of the 10/8/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.