Fırat ve Dicle Sorunu

Fırat ve Dicle nehirleri

Fırat ve Dicle Sorunu, Türkiye sınırları içinde doğan Fırat ve Dicle nehirlerinin sularının bu nehirlerin içinden geçtiği Suriye ve Irak'la paylaşımı konusunda yaşanan sorunlardır. Bu nehirler hem Suriye ve Irak, hem de Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi için çok önemli su kaynaklarıdır.

Su paylaşımı

sa alNehirlerin sularının paylaşımı konusunda ortaya çıkan en büyük sorunlar Türkiye'yle Suriye arasında yaşanmıştır. Her ne kadar su sorunu gündeme getirildiğinde Fırat ve Dicle nehirleri akla gelmekteyse de Türkiye ile Suriye arasında sınır aşan suların sayısı aslında yaklaşık 10 tanedir.[1] Bu nehirler arasında Türkiye'de doğan ve Irak'ta denize dökülen Fırat ve Dicle nehirleri olduğu gibi, Lübnan'da doğup Suriye'den geçerek Türkiye'de denize dökülen Asi Nehri de vardır.

Türkiye’nin Fırat üzerinde 1973 yılında devreye soktuğu Keban Barajı ve 1987 yılında tamamladığı Karakaya Barajı Suriye'de Fırat'ın Suriye'ye akan sularında azalmaya neden olacağı endişesini uyandırmıştır. Türkiye'nin aşağı Fırat Projesi’ni geliştirerek 1976 yılında Güneydoğu Anadolu Projesi’ne (GAP) dönüştürmesi Suriye ile olan gerginliği daha da tırmandırdı.

Siyasi sorunlar

Su sorunu yüzünden Suriye ile Türkiye arasında ortaya çıkan gerilimler iki ülke arasında zaman zaman siyasi ve askeri çekişmelere yol açmıştır. Suriye uzun yıllar boyunca Türkiye'ye karşı koz olarak kullanmak için ASALA ve PKK gibi Türkiye'ye karşı çalışan silahlı terör örgütlerinin Suriye'de örgütlenmesine izin verdi, onlara maddi ve lojistik destek sağladı; bu nedenle de Türkiye'den ters tepkilerle karşılaştı. 1998 yılında Türkiye'nin sert notası karşısında geri adım atmak zorunda kalan Suriye PKK lideri Abdullah Öcalan'ı Suriye'den sınırdışı etti.

Kaynaklar

Notlar

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/27/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.